Çernobil felaketinin yıl dönümünde: Geçmişte neler oldu, Akkuyu riskli mi?

Öne Çıkanlar Sağlık Toplum

1986'da Çernobil nükleer enerji santralinde, bir güvenlik tatbikatı sırasında gerçekleşen çekirdek erimesi, çok miktarda radyoaktif parçacığın havaya ve suya yayılmasına neden olmuştu. Dünyadaki en büyük nükleer felaket olan bu kaza, birçok ülkede insan sağlığını, ekolojiyi ve sosyal yaşamı derinden sarstı.

Çernobil istasyonu, Çernobil kentinin 18 km kuzeybatısında ve Kiev'in yaklaşık 100 km kuzeyinde yer alıyordu. O dönemde Sovyetler Birliği'ndeki üçüncü, Ukrayna topraklarındaki ilk nükleer enerji santraliydi.

Binlerce insan hayatını kaybetti


Kaza, 26 Nisan 1986 Cumartesi günü 4 numaralı reaktörde yapılan sistem testi sırasında oldu. Test esnasında ani bir güç dalgalanması fark edilince acil durum butonuna basıldı, fakat geç kalınmıştı. Enerji çıkışı gittikçe artıp ve son seviyeye ulaştığında, buhar basıncı nedeniyle reaktör tutuştu. Yangın nedeniyle dumanlar atmosfere yükseldi ve böylece geniş bir coğrafyaya yüksek seviyede radyasyon içeren bulutlar yayıldı. Bulutlar Sovyetler Birliği'nin batısından Avrupa'ya ve Karadeniz üzerinden Türkiye'ye sürüklendi. 1986 yılından 2000 yılına kadar Belarus, Rusya ve Ukrayna'da ciddi olarak kirlenmiş bölgelerden toplam 350.400 kişi tahliye edildi. Rusya'nın resmî verilerine göre oluşan radyoaktiviteden en çok etkilenen yer %60 ile Belarus oldu.

Santral çalışanları radyasyonun yüksek dozlarına maruz kaldı ve ilk etapta 50 işçi hayatını kaybetti.  Akut radyasyon sendromu (ARS) nedeniyle kazadan kısa süre sonra ölen ve sonrasında radyasyona bağlı kanser nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 4000’di.

Ancak birçok dernek ve sivil toplum örgütü bu hesaplamalara düşük radyasyona maruz kalan bölgelerin dahil edilmediğini ve felaketin boyutlarının çok daha büyük olduğunu iddia etti. ABD'deki ünlü bilim örgütü Union of Concerned Scientists, kaza nedeniyle geniş bir coğrafyada 50.000'den fazla kişinin kansere yakalanacağını açıkladı. European Green Party, hazırlattığı TORCH raporunda kansere yakalanan 60.000 kişi olacağını ve 30.000'inin kanser nedeniyle öleceğini belirtti. Greenpeace ise 200.000'den fazla kişinin kaza nedeniyle kansere yakalanacağını açıkladı.

6000 çocuk tiroit kanserine yakalandı

Kazadan sonra birçok kanser türünde, özellikle de lösemi ve tiroit kanserlerinde artış görüldü. Dünya Sağlık Örgütü, Belarus, Rusya ve Ukrayna'daki tarım ürünlerinde ve onları tüketen hayvanların sütlerinde bulunan radyoaktif iyot nedeniyle, özellikle çocuklar ve gençler arasında tiroit kanseri oranının yükseldiğini açıkladı. Birleşmiş Milletler tarafından 2011 yılında yayımlanan bir rapor, Çernobil bölgesinde 6000 kadar çocuğun tiroit kanserine yakalandığını ortaya koydu. Radyasyona bağlı tiroit kanseri tedavisinde genç hastalar daha iyi sonuçlar verse de yaşamları boyunca ilaç kullanmaları gerekiyordu.

Çernobil felaketi nedeniyle hava, toprak ve su kirlendi. Felaketin ilk olumsuz sonuçları, tarım alanlarında görüldü. Bitkilerin radyasyon duyarlılığı nedeniyle toprak yapısı bozuldu. Ukrayna’da 18.000 km2’lik tarım alanı radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı. Ülke ormanlarının %40’ı, yani toplamda 35.000 km2’lik alan kirlendi.

Suyla taşınan ve yağmurla yağan radyoaktif parçacıklar, nehirleri, gölleri ve barajları etkiledi. Su ekosistemi ciddi şekilde zarar gördü. Sudaki organizmalar, yeryüzündeki canlılardan daha az radyasyon toleransına sahiptir. Bu nedenle balıkların ve diğer su canlılarının üremesi ciddi oranlarda azaldı. Hayvanlarının ömrünün kısalması da çevresel sorunlar arasında. 1986 yılında radyasyondan yüksek oranda etkilenen bölgelerde kuş, memeli ve böcek nüfusu azaldı.

Kazanın ardından 116.000 kişi göç etti

Radyasyondan etkilenen sebzeler atılıyor, 1986

Çernobil felaketi toplumsal yaşamı ve ekonomiyi de etkiledi. Kazanın ilk sonuçlarından biri göç oldu. Kazadan sonraki 10 gün içinde, Çernobil'in 60 km çapındaki çevreden 116.000 kişi taşındı. Kazadan 15 yıl sonra, Belarus’un Gomel bölgesinde, eski nüfusun sadece %43’ü yaşıyordu. Çernobil insanların psikolojisini de yıprattı. Radyasyonun göründüğünden çok daha fazla hasara neden olduğuna dair kaygı, insanları umutsuzluğa itti.

Kazadan kaynaklanan maddi hasarın sonucu neredeyse hesaplanamıyor. Ancak felaketten sonraki 20 yıl boyunca pek çok ülke yüzlerce milyondan fazla ekonomik zarar tahmininde bulundu. Belarus, 2006 yılında, zararı 235 milyar dolar olarak açıkladı. Tarım alanlarındaki önlemler nedeniyle üretim yapamayan çiftçiler fakirleşti. Bu kayıplar nedeniyle binlerce tazminat davası açıldı.

Büyük bir enerji ve ekonomik güç kaynağı olması için inşa edilen Çernobil nükleer santrali, insanlık tarihindeki en yıkıcı nükleer kazaya neden oldu. Sadece kazayı yaşayanlar değil, sonraki nesiller de bu büyük olumsuzlukları yaşadı.

Çernobil’de şu an 3000 kişi çalışıyor

Enerji santrali şu an 'Çernobil Dışlama Bölgesi' olarak bilinen geniş bir kısıtlanmış alan. Çernobil'de şu an yaklaşık 3000 kişi 15'er günlük vardiyalar halinde çalışıyor. 15 gün boyunca çalışan bir grubun yerini, sonraki 15 gün için diğer bir grup alıyor. Bu önlemle, çalışanların radyasyondan etkilenme miktarının en aza indirileceği düşünülüyor.

Nükleer kazadan kaynaklanan radyasyon bulutları, 3 kıtada insanların sağlığına mâl oldu. Atmosferdeki radyasyon seviyesi zaman içerisinde azalsa da, zaten yayılmış olan radyoaktivitenin etkileri hâlâ devam ediyor.

Santrali inşa eden şirketinin adı birçok skandala karıştı

Çernobil’de santralini inşa eden şirket Rosatom, ilerleyen yıllarda farklı olumsuzluklarla da gündeme geldi. Şirket tarafından hala işletilen Mayak Nükleer Atık işleme tesisinde kurulduğu günden beri sayısız kaza yaşandı. Bu kazaların en büyüğü 1957 yılında yaşanan buhar patlaması. Çernobil’den sonra Rusya’da yaşanan en büyük nükleer kaza olan Mayak, 1990 yıllına kadar saklandı. Radyoaktif kirlenmenin olduğu Rosatom şirketi tarafından da kabul edilen bölgede, insanlar hala yasamaya devam ediyor.

Rosatom şirketinin adı yolsuzluklarla da anıldı. Rusya Federal Savcısı, şirketi nükleer reaktörler için adi malzeme satmakla suçladı. Şirketin satın alma müdürü, makine yapım tesisi için düşük kalitede ham madde satın almak ve fazla parayı zimmetine geçirmekle suçlanarak tutuklandı.

Türkiye nasıl etkilendi?

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ve Pediatri Ana Bilim Dallarında yapılan çalışmaya göre lösemi vak'aları, 1986 öncesi %0,7 seviyesindeyken, 1986 sonrası %2’ye çıktı. Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığının verilerine göre Türkiye’de 1984 yılında yüz binde 19,2 olan kanser vak'aları, 96 yılında yüz binde 63,46 olarak bildirildi.

Kazadan 5 gün sonra Akçakoca’da havadaki radyasyonun gittikçe arttığı fark edildi. Karasu Bölgesinde, bölgenin doğal radyasyon düzeyinin 20 katı fazla olan 150 mikroröntgen/saat düzeyinde radyasyon ölçümü yapıldı. 4 Mayıs günü Kapıkule-Edirne yolunda, ortalama radyasyonun tam 1000 katı olan ve Türkiye’deki en yüksek değer olarak tarihe geçen, 16 miliröntgen/saat radyasyon değeri ölçüldü.

Akkuyu Santrali'ni de aynı şirket kuruyor

31 yıl sonra bugün, Çernobil Nükleer Santrali’ni inşa eden Rosatom şirketi, Mersin Akkuyu’da bir santral kuruyor. 2011 yılının Eylül ayında medyaya sızan bilgilere göre, Türkiye’de temeli atılan Akkuyu nükleer santrali inşa edecek Rosatom firmasının yeterli altyapısı yok.

Ayrıca şirket, Akkuyu’da VVER-1200 nükleer reaktör tipini kullanacağını açıklamıştı. Bulgaristan, Finlandiya, Çin ve Hindistan tarafından kullanılan VVER 1000 mimarisi üzerinde geliştirilen bu yeni reaktör daha önce denenmemiş ve henüz Avrupa’dan onay almamış.

Geçmişte olduğu gibi şimdi de birçok toplum örgütü, nükleer enerji gibi geçmişi felaketlerle dolu bir teknolojinin geçmişte bırakılması gerektiğini ve artık tüm dünyanın enerji verimliliği ile yenilenebilir enerji dönüşümüne ihtiyacı olduğunu vurguluyor.

Derleyen: Cemre Yavuz

Kaynaklar:

http://www.who.int/ionizing_radiation/chernobyl/backgrounder/en/index.html
http://chernobyl.undp.org/english/docs/Strategy_for_Recovery.pdf
http://www.greenpeace.org/turkey/tr/news/27nci-yilinda-cernobil-nukleer-felaketi-250413/