Çocuklar için ev ödevi ne kadar yararlı?

Öne Çıkanlar Toplum
Çocuklar için ev ödevi ne kadar yararlı?

Ev ödevi konusunda bugüne dek yapılmış en kapsamlı araştırma 2006 tarihinde Duke Üniversitesi ruhbilim uzmanlarından Harris Cooper tarafından yapıldı. Bu meta çözümleme, ev ödevi ile akademik başarı arasında olumlu bir bağlantı olduğuna, bir başka deyişle, ev ödevi yapanların okulda daha başarılı olduklarına işaret ediyordu. İkisi arasındaki bu bağlantı yaşları daha büyük olan 7-12. ci sınıf öğrencilerinde daha küçük sınıflardakilere kıyasla çok daha güçlüydü.

Cooper’in çözümlemesi ev ödevinin akademik başarı üzerindeki etkilerine - örneğin, sınav notlarına - odaklanmaktaydı. Raporda ev ödevinin aynı zamanda öğrencinin çalışma alışkanlıklarını, okula karşı takındığı tutumu, öz disiplini, sorgulayıcı davranışı ve sorun çözme becerilerini de olumlu yönde etkilediğine dikkat çekilmekteydi. Öte yandan, Cooper’in incelediği kimi araştırmalar da ev ödevinin fiziksel ve duygusal yorgunluğa yol açabileceğini, öğrenmeyle ilgili olumsuz tutumları körükleyeceğini ve çocukların başka konularla ilgilenebilecekleri boş zamanları kısıtladığını gösteriyordu. Öyle olunca da, Cooper ev ödevinin olası etkilerinin daha kapsamlı bir biçimde araştırılması gerektiği sonucuna vardı.

Cooper, küçük çocuklarda ev ödevi ile okuldaki başarı arasında çok güçlü bir bağlantıya tanık olunmasa bile, az miktarda ev ödevinin tüm öğrenciler için yararlı olacağına inanıyor ve ikinci sınıf öğrencilerinin akşamları ev ödevlerine iki saat harcamak zorunda olmadıklarını, ancak bunun hiç ödev verilmemesi gerektiği anlamına da gelmediğini belirtiyor.


Eleştiriler

Kimi eğitim uzmanları Cooper’in bu görüşüne tümden katılmıyorlar. Missouri- St.Louis Üniversitesi eğitim profesörlerinden Cathy Vatterott maksimum “10 dakika kuralını” desteklese de, ev ödevinin ilkokul öğrencilerine yararlı olduğu yönünde yeterince kanıt olmadığına inanıyor. Vatterott ev ödevi ile okuldaki başarı arasındaki bağlantının bir nedensellik içermediğine dikkat çekerek, “Okulda başarılı olmayı ev ödevine mi borçluyuz, yoksa başarılı olanlar mı daha çok ev ödevi yapıyorlar?” sorusunu gündeme getiriyor.

Rethinking Homework: Best Practices That Support Diverse Needs (Ev Ödevine Yeni Bir Bakış: Çeşitli Gereksinimleri Destekleyici En Olumlu Uygulamalar) başlıklı kitabı da kaleme alan Vatterott, ev ödevlerinin niteliğini artırıcı çalışmalara ağırlık verilmesi gerektiğine dikkat çekerken, daha küçük çocuklara ev ödevi verilmemesi yönündeki çabaları da destekliyor.

Öğrencilere dördüncü ya da beşinci sınıfa dek ev ödevi verilmemesine taraftar olan Vatterott, ev ödeviyle ilgili tartışmaların kuşkusuz süreceğine dikkat çekerek ilkokullarda ev ödevi uygulamasından vazgeçilmese bile, kısıtlamaya gidilmesi yönünde bir eğilime destek çıkıyor.

Ev ödeviyle ilgili tartışmalar onlarca yıldır sürüyor. 1999 yılında yayımlanan bir TIME dergisinde kapak konusu “Aşırı ev ödevlerinin çocuklara verdiği zararlar ve anababaların yapması gerekenler” başlığını taşıyordu. Dergide yer alan metinde Sputnik uydusunun 1957 yılında uzaya fırlatılmasıyla birlikte ABD’de matematik ve bilim eğitiminin geliştirilmesine ağırlık verildiğinden söz ediliyordu.

Ev ödeviyle ilgili yakınmaların döngüsel olduğuna ve şimdilerde ev ödevlerinde aşırıya kaçıldığından yakınıldığına dikkat çeken Cooper, “Ev ödevi konusunda takınılacak en iyi tutum, ilaçlara ve beslenmeyle ilgili vitamin ve mineral gibi destekleyici unsurlara karşı takındığınız tutumu örnek almak olacaktır. Bunlar çok az miktarlarda alındığında hiç bir etki yaratmazlar, çok fazla alındıklarında da öldürücü olabilirler. Ancak gerekli miktarlarda alındıklarında sizi iyileştirebilirler” diyor.

Kaynak