Tayfun Akgül hem bir sanatçı hem de bir akademisyen. 80’li yıllardan beri karikatür çiziyor. Bizim de daimi 5. sayfa çizerimiz. Ancak geçmişte çevresindeki karikatürcüleri şaşırtarak, Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’ni tercih etmiş. “Güzel sanatlar okumak varken kuru kuru mühendis mi olacaksın?” diyenler olmuş fakat Akgül karikatürü, mesleği ile birleştirmeyi başarmış.
Akgül’ün yaratıcılığı yalnızca karikatürlerle de sınırlı değil. Çalışmaları “Prof. Ökkeş” mahlası altında yayımladığı yazılardan, bilimsel öykülere, resim ve çöpten topladığı malzemelerle ürettiği “montaj portre” adını verdiği kolajlara kadar uzanıyor. Bir süredir de İTÜ’deki ekibiyle birlikte, karikatürcülüğün getirdiği doğal yüz tanıma yeteneğini algoritmaya dökmüş. Şu an yüz ve ses tanıma üzerine çalışmalar yürütüyor. Kendisiyle, ekibinin İTÜ’deki laboratuvarında, karikatürü, Türkiye’de karikatürist olmayı, yüz tanıma teknolojisini ve bunun gelecekteki potansiyel etkilerini konuştuk.
Röportajın tamamı, dergimizin 105. sayısında. 105. sayı raflarda yerini aldı bile...
