Yapay yazar

Tanol Türkoğlu Y
Yapay yazar

Geleceğin yazarı daha mı az yazacak?

Microsoft geçtiğimiz günlerde bir liste yayınladı. Üretken yapay zekanın insanın elinden en hızlı şekilde alacağı meslekler listesi. Listenin tepesinde yer alan mesleklerden bazıları şunlar: Tercümanlar, çevirmenler, yazarlar, edebiyatçılar, teknik yazarlar, editörler. Bu üçüncü oluyor.

Matbaa bu “içerik üreticileri” olumlu yönde etkilemişti. Yazdıkları, düzelttikleri metinler daha geniş bir pazara hitap edebilir hale geldi matbaa sayesinde. Daktilo ve akabinde bilgisayarın biraz zorladığından dem vurulabilir. Bugün neredeyse hiçbir yazar kaleme aldığı içeriği elyazması formatında satışa sunmuyor olsa da pek çoğu bilgisayar kullanmaya yanaşmıyor. Biraz yaş biraz da alışkanlık boyutu söz konusu. Daktilo ya da bilgisayar ile genç yaşta tanışanlar daktiloya (ya da bilgisayara) kolayca adapte olabildi. Yaşı tutmayan kıdemliler ise kalem ile yazmaktan vazgeçmedi. Bir kısım arafta kalıp daktilo kullanmaya devam ediyor olabilir.


Bu üçüncü evrede teknoloji bu kez doğrudan içeriğe odaklanmış durumda. Metin işleme becerisi gelişmiş üretken yapay zekalar (tüm o GPT’ler, Gemini’ler vd.) ister istemez yazılı metin üzerinde çok daha verimli çalışabiliyor. O nedenle örneğin bir metni analiz etmek ve onu sadece dilbilgisi kurallarına göre değil aynı zamanda anlamsal boyutta da değerlendirmek bu tür yapay zekalar için kolayca uzmanlaşabilecekleri alanlar.

Hukuk alanında örneğin yapay zekanın ilk indireceği hedefler içinde kurumsal sözleşme metinlerini ilgili yasa maddelerini baz alarak incelemek yer alıyordu. Edebiyatta benzer bir durum editörlük mesleği için söz konusu. Editörlük belki de ıskalanmış bir alan. Her yayınevi editörlük işine aynı ilgiyi-önemi göstermeyebiliyor. Yapay zeka bu alandaki prematüreliğin giderilmesini sağlayabilir. Her yazarın yanıbaşında duran ve özellikle de onun metinleriyle “büyümüş” bir editör ne büyük kolaylık sağlar! Unutmamak gerekir ki bu yapay zeka editörleri o dilin her türlü özelliğini-kuralını biliyor olacak.

Benzer şekilde üretken yapay zekaların başarı ile yerine getirebileceği bir diğer alan da çevirmenlik. Artık herhangi bir dilde yazılan bir roman, neredeyse her dilde yazılmış gibi olacak. Çünkü anında istenilen dile çevrilebilecek. Çeviri söz konusu olduğunda hiçbir zaman tam başarı sağlanamayacak en az bir edebi alanın olabileceğinden bahsedilebilir: Şiir! (Yine de umutlanmamak lazım; yapay zeka orada da beklenmedik bir çeviri performansı gösterebilir).

Yazarların, özellikle de kurgu öykü-roman yazarlarının yanıbaşında bu denli gelişmiş araçların yer alması güzel haber de bununla birlikte gelen bir de kötü haber var. Microsoft’un listesine göre üretken yapay zekalar yazarlık müessesesine de göz dikmiş durumda. Yazarlığın kendisi de gelecek yıllar içinde insandan yapay zekaya geçebilir. Bir yanda yepyeni yapay zeka yazarlar türeyebilir ve bu yapay yazarlar çok-satanlar listesini doldurabilir. Ancak (yaşayan ya da ölmüş) insan yazarlar için bir umut ışığı hala var. Kendi isimleriyle yapay zekanın eser üretmesine izin verebilirler. Telif karşılığı tabii ki! Bir sonraki Borges ya da Yaşar Kemal romanını yapay zeka yazabilir ve bu eser Borges ya da Yaşar Kemal adıyla yayınlanabilir. Yazarlık, yaşayan bir yazar için, kendi yapayının ürettiği metne son dokunuşları yapmaktan ibaret hale gelebilir.

Tanol Türkoğlu / tanolturkoglu@gmail.com

*Bu yazı HBT Dergi 488. sayıda yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu