Bebeğin İlk Yılları çalışması: Daha az yoksulluk, daha iyi beyin gelişimi

Özlem Kayım Yıldız Y
Bebeğin İlk Yılları çalışması: Daha az yoksulluk, daha iyi beyin gelişimi

Erken çocukluk dönemi yoksulluğunun okul çağı döneminde ve erişkin yaşamda düşük başarı düzeyi ile ilişkili olduğu ve çocukluk ve ergenlik döneminde yüksek gelir düzeyine sahip olanların lisan, bellek ve sosyal yetilerde daha yüksek performans gösterdikleri bilinmektedir. Yoksulluğun, entelektüel yetileri üstlenen beyin bölgelerinin yapısal gelişimi üzerine etkilerde bulunduğunu gösteren araştırmalar, gelir düzeyi ile beyin yüzey alanı arasında logaritmik bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır (https://doi.org/10.1038/nn.3983).

Bu yapısal değişikliklere ek olarak yoksulluk, elektroensefalografi ile değerlendirilen beyin fonksiyonlarında da değişikliklerle ilişkilidir. Elektroensefalografi bulguları doğumda gelir düzeyinden bağımsızken yaşamın ilk yılından itibaren sosyoekonomik düzey beyin aktivitesi üzerine etkide bulunmaya başlamaktadır (https://doi.org/10.1016/S0013-4694(97)95213-9). Bu bulguların altında yatan mekanizma nöroplastisitedir, çevresel uyaranlarla gelişmekte olan beyinde yapısal ve fonksiyonel değişiklikler olmasıdır.

Kuşkusuz bu bulgular gruplar arası istatistiksel farkları ortaya koymakta ve hatırı sayılır bir heterojenite barındırmaktadır; buna karşın çocukluk çağı yoksulluğunun erişkin yaşama dek uzanan dezavantajlı bilişsel gelişimle ilişki olduğuna dair önemli veriler sunmaktadır.


Çocukluktaki ekonomik dezavantajın erişkin yaşamda düşük bilişsel işlevlere ve düşük kazanca yol açması, yoksulluğun kuşaktan kuşağa aktarılmasına yol açmaktadır. Bu baskın görüşe karşı alternatif görüş ise yoksullukla olumsuz beyin gelişimi arasında nedensellik ilişkisi değil korelasyon (bağıntı) olduğu, genetik faktörler gibi başka etkenlerin hem düşük gelir düzeyi hem de yetersiz beyin gelişimine neden olduğu yönündedir (https://doi.org/10.1038/s41583-018-0023-2).

İlk büyük çalışma

Bu nedensellik-bağıntı açmazını çözmek için Amerika Birleşik Devletleri’nde yürütülen Bebeğin İlk Yılları çalışması (The Baby’s First Years study, https://www.babysfirstyears.com), yoksulluğun azaltılmasının çocukların ilk yıllardaki gelişimleri üzerine etkide bulunup bulunmayacağının araştırıldığı ilk büyük çalışmadır. Araştırmada farklı etnik ve coğrafi topluluklardan düşük gelir düzeyine sahip bin yenidoğan çocuk ve annesi, 52 ay süresince ayda 333 dolar veya 20 dolar verilmek üzere iki gruba ayrılmıştır (https://doi.org/10.1542/peds.2020-049702).

Çalışmaya dâhil edilen 1.000 çocuğun 435’ine bir yaşında elektroensefalografi çekilmiş ve ayda 333 dolar verilen ailelerin çocuklarında ileri yaşlarda daha iyi bilişsel işlevlerle bağlantılı olduğu gösterilmiş anlamlı farklılıklar olduğu saptanmıştır. Bulgular, ekonomik iyileştirmenin çocukların deneyimlerini değiştirdiğine ve nöroplastisite nedeniyle beyin aktivitelerini şekillendirdiğine işaret etmektedir. Bununla birlikte çalışmanın sınırlılıkları da mevcuttur: Bulguların zaman içinde süreğen olup olmayacağı, ileride çocukların bilişsel yetilerinde anlamlı iyileşmeler sağlayıp sağlamayacağı henüz bilinmemektedir. Çalışma, önümüzdeki yıllarda da veri toplamaya devam edecek (https://doi.org/10.1073/pnas.2115649119).

Bebeğin İlk Yılları çalışması, yoksulluğun azaltılmasının gelecek kuşakların zihinsel gelişimi üzerine doğrudan etki edebileceğini gösteren ilk nörobilim-sosyal bilimler araştırması. Önümüzdeki yıllarda elde edilecek veriler umut veren ilk bulguları desteklerse yoksulluğun kuşaktan kuşağa aktarılmasını önleyecek politik adımların atılmasının yalnızca ahlaki değil aynı zamanda bilimsel bir gereklilik olduğunu destekleyecektir.

Özlem Kayım Yıldız / [email protected]

*Bu yazı HBT'nin 320. sayısında yayınlanmıştır.

Özlem Kayım Yıldız