Gelir eşitsizliği ve sosyoekonomik eşitsizlik, hava kirliliği, sağlık hizmetlerine erişimin sınırlılığı ve düşük eğitim düzeyinin beyin sağlığını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Şimdi bu faktörlerin beyni yaşlandırdığı da belirtiliyor.
İnsan beyni yaş aldıkça dinamik değişikliklere uğrar. Bununla birlikte bu değişim her insan için aynı hızda gerçekleşmez. Tıpkı beden için olduğu gibi beyin için de biyolojik ve kronolojik yaştan söz edilebilir. Beynin kronolojik yani aktüel yaşı ile biyolojik yaşı arasındaki farklılığı açıklamak üzere birçok ölçüm yöntemlerinin kullanıldığı beyin yaşı mo- delleri, birçok çevresel faktörün beyin yaşlanmasına katkıda bulunduğunu göstermektedir.
Gelir eşitsizliği ve sosyoekonomik eşitsizlik, hava kirliliği, sağlık hizmetlerine erişimin sınırlılığı ve düşük eğitim düzeyinin beyin sağlığını olumsuz etkilediği bilinmektedir. Bununla birlikte bu faktörlerin beyin yaşlanması üzerine etkilerine dair bilinenler sınırlı idi. Geçtiğimiz günlerde Nature Medicine’de yayınlanan bir makalede ekonomik, çevresel ve sağlık hizmetlerine erişimle ilişkili eşitsizliklerin beyin yaşlanmasına katkıda bulunduğu bildirildi. Araştırmaya 15 ülkeden 5.000 katılımcı dahil edildi.
Biyolojik-kronolojik beyin yaşı farkı arttı
Araştırmada yazarlar, Latin Amerika, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Asya ülkelerindeki katılımcılarda fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme ve elektroensefalografi sinyallerini ve derin öğrenme yöntemlerini kullanarak biyolojik ve kronolojik yaş ilişkisini araştırdılar. Alzheimer hastalığı gibi demansların varlığı beynin hızlı yaşlanmasıyla ilişkiliydi. Fakat bundan bağımsız olarak sonuçlar Latin Amerika ülkele- rinde beyin yaşlanmasının hızlanmış olduğunu, daha doğru bir ifade ile biyolojik-kronolojik beyin yaşı farkının artmış olduğunu gösterdi. Ayrıca özellikle Latin Amerika ülkelerinde olmak üzere sosyoekonomik eşitsizlik, hava kirliliği, bulaşıcı olan ve olmayan hastalıklar ve düşük eğitim düzeyinin beyin yaşlanmasına katkıda bulundukları belirlendi.
Kadınlarda tehlike yüksek
Araştırmanın çarpıcı bulgularından biri Alzheimer hastalığı olan bireyler hariç kadın cinsiyetle ilişkili hızlanmış beyin yaşlanmasının sadece Latin Amerika ülkelerine sınırlı olmasıydı. Bu durum, kadın cinsiyete özgü genetik bir risk artışından çok çevresel faktörleri telkin etmektedir ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlarda beyin yaşlanmasına katkıda bulunabileceğini düşündürmektedir. Düşük eğitim düzeyi ve gelir, sağlık hizmetlerine sınırlı erişim, bakım hizmeti verme yükü gibi faktörler, kadınlarda beyin yaşlanmasına katkıda bulunuyor olabilir.
Sonuç olarak özellikle ekonomik eşitsizlik ve cinsiyet eşitsizliğinin olduğu toplumlarda olmak üzere birçok çevresel faktör beyin yaşlanmasına katkıda bulunmaktadır. Bulgular, ilerleyen yaşla birlikte beyin sağlığının sürdürülmesi için çevresel ve sosyal faktörlerin de dikkate alınması gerekliliğine işaret etmektedir.
Özlem Kayım Yıldız
*Bu yazı, HBT Dergi 439. sayıda yayınlanmıştır.