Çocuklara felsefe (P4C) eğitimi

P. Dilara Çolak Y
Çocuklara felsefe (P4C) eğitimi

Dijital platformlarda felsefe üzerine yayın yapmaya başladıktan sonra gelen önerilerle farkettiğim yeni alanlardan biri “çocuklarla felsefe” eğitimi. Elbette bir çocukla felsefe eğitimi yapılabileceğini biliyordum, bu alanda yazılan Sofie’nin Dünyası gibi birkaç kitabı benim de ergenlik zamanımda okumuşluğum var.

Fakat adını bu kadar sık duymaya başlayınca nedir, ne değildir diye araştırmaya başladım ve hayli şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Çocuklarla Felsefe ya da kısaltılmış adıyla P4C, kendi eğitim programlarını, kaynaklarını ve kurumlarını yaratmaya başlayan sistematik bir eğitim modeli. O yüzden Türkiye’de bu işi yapan iki başarılı eğitmene bu eğitimin içeriğini, neden alınması gerektiğini ve ebeveynlerin neler yapabileceğini sordum.

“Her çocuk filozof doğar”


Robert Koleji’nde felsefe öğretmenliği yapan Ezgi Emel Kalyoncu, Manchester Üniversitesi felsefe bölümünden mezun, İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan pek çok çocuk kitabının da yazarı. Lisans eğitimi dolayısıyla İngiltere’de olduğu sırada bu alanla tanışmış ve çocukların henüz kurallarla yontulmamış zihninin felsefi sorulara yaklaşım tarzının onu etkilediğini söylüyor.

“Her çocuk filozof doğar.” diyor. Pek çok açıdan haklı da. Olgunlaştıkça pratik hayatın kural ve öğretileri ile fazlasıyla köşelenen bakış açılarımız çoğu felsefi kavram veya soruyu olduğu dolaysızca kavrayamıyor. Ezgi Emel’in de söylediği gibi, bizim felsefe yapmak için önce tüm bilgi yüklerimizi sırtımızdan atmamız (ya da felsefi bir metot olarak, paranteze almamız gerekirken) bir çocuk olayları en başından daha objektif kavrayabiliyor.

Avrupa Çocuklarla Felsefeyi Geliştirme Vakfı SOPHIA’nın çalışan yönetim kurulu üyeleri arasında olan Tuğçe Büyükuğurlu da, bu alan da ünlü eğitmenlerle çalışmış ve Felsefe Makinası gibi bazı ünlü kitapları dilimize kazandırmış.

Büyükuğurlu ile yaptığımız sohbette, çocukların felsefeyi kafa karıştıran eğlenceli bir oyun olarak tanımladığını söyledi. Bu oyun en temelde Platon’un diyaloglarında gördüğümüz Sokratik diyaloglara dayanıyor. P4C eğitmeni, kendisini bir kolaylaştırıcı olarak adlandırıyor, öncelikle bir hikaye anlatarak sonrasında sizce bu hikayedeki kahraman cesur mu gibi bir soruyla cesaret kavramı üzerine düşünmeye çağırıyor. “Çocuklar hiç felsefe tarihi okumamış olmasına rağmen erdem üzerine yazan o büyük düşünürlerin söylediği öğretilere kendileri ulaşıyorlar zaten.” dedi, “Platon okumalarına gerek yok”. Bu eğitimlerde en önemli nokta bir grup olarak çalışmaları, P4C tek başına bir çocukla yapılabilen bir etkinlik değil. Bu noktada aralarında tartışarak çoğunlukla uzlaşabiliyor olmaları da henüz çocukken alınan böylesi düşünme pratiklerinin nasıl bir toplum yaratabileceği konusunda ilham veriyor.

Kaynak çok

Her iki eğitmen de bu alanda artık pek çok eğitim ve kaynak olduğunu vurguladı. Çocukları doğrudan bu tarz eğitimlere gönderemesek bile Çocuklarla Felsefe eğitimine dair Türkçe’deki kaynakları kullanarak ebeveynler kendi oyunlarını yaratabilirler. Her ne kadar ebeveyn olmasam da uzaktan bakıldığında dahi bu kulağa oldukça eğlenceli geliyor. Bu etkinlikle ebeveynin de çocuğundan çok fazla şey öğrenebileceğine dair kuvvetli bir inancım var. Felsefe yapmak için biraz çocuklaşmak, çocuksu hayret ve merak duygusunu kaybetmemek gerektiğini hatırlamamızı sağlayabilir.

P. Dilara Çolak

Bu yazı HBT'nin 271. sayısında yayınlanmıştır.

P. Dilara Çolak