Dijital mahya

Tanol Türkoğlu Y
Dijital mahya

İftar vakti Süleymaniye’deki fasülyecilerin bir saatlik çalışması izleyen birisi süreç optimizasyonu, verimlilik, mikro düzeyde icat çıkarma potansiyeli vs. konularında iş dünyasını etkileyecek türden bir kitabı kolaylıkla kaleme alabilir ya da büyük ses getirecek yepyeni bir danışmanlık hizmeti yaratabilir.

Yanyana sıralanmış uzayıp giden bu fasülyecilerin her biri ezan okunduğunda sipariş ettikleri yemekleri dağıtmış olarak birkaç yüz kişinin aynı anda iftarlarını açmalarını sağlamakta. Yemek dağıtımı meydanlarda belediyelerin yaptığı gibi kutu içinde kumanya dağıtımı şeklinde değil, yemek cinsi bazlı. Önce büyük tepsiler içine yerleştirilmiş çorba tasları (her tepside yirmi- otuz tas olabilir) dağıtılır. Bunu fasülye ve pilav izler. O arada nispeten daha az sipariş edilen diğer yemekler de sipariş edilen adette hazırlanarak dağıtılır.

Yemek dağıtımının finalinde sıra ara çayına gelir. Çay tiryakilerini bile pes ettirecek kadar çok çay dağıtımı yapılır. Siz masanızda çorbanızı bitirip yemeklere geçtiğinizde az önceki dağıtıcılar bu kez toplayıcı moduna geçer. Masalardan boş tabakları ve bardakları toplamaya başlar. Bununla da kalmaz siz yemeğinizin sonuna geldiğinizde seyyar olarak yola taşacak şekilde kurulmuş masaların bile toplanmaya başladığını şaşkınlıkla gözlersiniz. Tabii şaşıracak bir diğer konu da müşterilerinin çoğunluğunun otuz dakika içinde yemeğini yiyip, masalardan kalkmasıdır. Süleymaniye fasülyecileri ile yeni bir efsane yaratmakta.


Oradayken gözleriniz illa ki mahyaya takılır. Düşünmeye başlarsınız. Eskiye göre çok daha kaliteli gerilen bu mahyalar, çağı “biraz daha” yakalayabilir mi? Mahyanın ilk çıktığı zamanlardaki öncü rolü bugün nasıl geri kazanılabilir? Mahyalar ramazan gecelerinin belki de tek görsel-işitsel eğlencesi eski zamanlarda. Ramazan ayı içinde bir büyük caminin mahyası değiştiğinde ahalinin koştur koştur o camiye gidip onu izlemesi en önemli olay! Bugün ise mahyalar temiz giysileri içindeki yaşlı amcalar gibi. Karşınıza çıktığında zar zor fark edersiniz, belli bir saygı duygusu doğar içinizde; ama o kadar. Yanına gidip onunla iletişim kurmak istemezsiniz. Onun hikâyesini merak etmezsiniz.

Dijital mahya zamanın ruhuna uyarak bu önemli ramazan ögesinin kaderini değiştirebilir belki. Bu sayede mahyalar yeniden ramazanın en önemli ögesi haline gelebilir. Peki dijital mahya nasıl gerçekleştirilebilir? Bellidir ki lazer teknolojisinden istifade etmek ve iki minare arasında dikdörtgen bir yüzey üzerinde ışık gölge hareketleri gerçekleştirmek güzel bir dijital mahya örneği olabilir. Mahya kültürünün özü gereği, laser gösterilerinde yapıldığı üzere yüzey olarak mevcut bir bina (bu örnekte cami) kullanılmamalıdır. İki minare arasında örneğin (açılır kapanır) bir perde ya da gerilmiş ipler satıh olarak kullanılmalıdır. İkinci önemli husus ise mevcut klasik mesaj içeren mahyaların da varlığını sürmesidir. Yani arka satıhta lazer gösterisi sürerken önde günün mesajı okunabilecektir. Hatta arkadaki gösterinin de öndeki yazı ile paralellik arz etmesi beklenir.

Dijital mahyaların meydanlara çıkmasıyla bu işe gönül vermiş kişilerin daha çok çalışmaları da gerekecektir. Çünkü artık mahyaları haftada, on günde bir değil de belki de iki günde bir ya da her gün değiştirmeleri gerekecektir. İyi bayramlar!

Tanol Türkoğlu / [email protected]

Bu yazı HBT'nin 116. sayısında yayınlanmıştır.

Tanol Türkoglu