İlginç bir konu ile karşınızdayız. İnsan kendi kişiliğini değiştirebilir mi ve nasıl?
Kişiliğin tanımlanması, gündelik hayatta karşılaştığımız durumlara karşı gösterdiğimiz düşünce ve davranışlar sayesinde mümkün oluyor. Örneğin bir olayda bardağın dolu mu boş kısmını mı görüyoruz? Veyahut birisi trafikte önümüzü kestiğinde sinirleniyor muyuz yoksa daha soğukkanlı mı yaklaşıyoruz? Bir başka soru: Sorumluluğunu aldığımız görevleri tamamlamak için son dakikaya kadar bekliyor muyuz yoksa planlı mı hareket ediyoruz?
19. ve 20. yüzyılda psikologlar, kişilik özelliklerinin doğuştan geldiğini ve asla değişmeyeceğini söylese de modern kişilik bilimi çalışmaları, kişilik özelliklerinin zaman içinde değişebileceğini ortaya koyuyor. Peki ama kişiliğimizi iyi yönde değiştirmek için neler yapabiliriz? Batuhan Sarıcan hazırladı.
Çağdışı ile çağdaş… Doğan Kuban Hoca’nın eski ama önemli bir yazısı daha. Kuban “Kentlerimizin sokaklarında, televizyonların ekranlarında, gazetelerde toplumun çağ dışılığını, ya da çağdaş olmakta zorlanmasını vurgulayan sayısız eğri büğrü olgu, kuralsızlık, dengesizlik, yalan ve zorbalık var. Bunlarla kuşatıldık. Bu sahneler bizim toplumu doğrudan yansıtıyor. Hiç kimse bunu yadsımıyor. Hatta kendimizi bile suçlamağa başlıyoruz…” demiş.
Ali Akurgal “Büyük Atatürk; gerçi kuşandıkları kılıçları yok ama mühendislerin görev başında…” diye Atatürk’e sesleniyor, gelecek teknolojileri ve bunun ne kadar farkında olduğumuzu irdeliyor.
Lale Akarun Beyrut’u anlatıyor: “Beyrut Orta Doğu’da insanların her biri kendi kültürünü yaşayarak bir arada olabileceği bir örnekti. İç savaştan sonra kendine geliyorken tekrar işgal edilmesi ve kimsenin buna aldırmaması çok acı” diyerek…
Tanol Türkoğlu’nun sosyal medya dezenformasyonunu anlattığı yazısı hayli ilginç: Sosyal medyanın kötüye bir kullanımı da enformasyondan dezenformasyon üretmek ve bunu masum bireyler aracılığıyla mezenformasyon halinde yayarak toplulukları kendi gettolarında iyi hissettirmek ya da karşı gettoya diş bilemek için kullanmak. Türkoğlu’nun bu hafta Dijitalem’i de var. Dijitalem aylık yayında, dijital dünyada olayları ve kişileri üstelik mizahi bir dille hallaçlıyor. Okumadan geçmeyin!
İlişkilerde karşıt kutuplar gerçekte birbirini çeker mi?
Son yıllarda yapılan bir dizi araştırma insanların genelde kendileriyle benzer özelliklere sahip olan kişilerle ilişkiye girdiklerini ve bu ortak özelliklerin ilişkileri çok daha kalıcı kıldığını ortaya koyuyor. Rita Urgan derledi.
Ökkeş, ilginç bir bilim insanını Andrey Nikolaevich Kolmogorov’u hicvederek kaleme aldı.
Patates Cipsi Üretimi II. Dünya Savaşı Sırasında Neredeyse Durdurulacaktı… Çöp Gıdalar Beynimizi Yeniden Şekillendiriyor… Bilgi Küpü’nde.
Meraklı Çocuk “Müzik zevkimiz niye herkesle aynı değil?” diye sordu. Mercan Bursalı hazırladı.
Çağımızın tehdidi: AKILLI TELEFON BAĞIMLILIĞI. Eğer sabah uyandığınızda tuvalete gitmeden veya yüzünüzü yıkamadan önce yaptığınız ilk şey akıllı telefonunuza bakmak ya da yatağa girmeden önce son olarak mesajlarınızı kontrol etmekse, risk altında olduğunuzu söyleyebiliriz. İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Doğa Kurtyiğit’in yazısı.
MIND beslenme biçimi: Bilişsel becerilerdeki gerilemeyi yavaşlatabilir, Bilim ve Beslenme sayfamızda.
Daha fazla esneklik ve iki kat pil ömrü sunan yeni insansı robot…OpenAI’ın Strawberry’si muhakeme yeteneğiyle insanları kandırabilir…Suç mahallindeki akıllı hoparlörler değerli ipuçları sağlanabilir…Yüksek Teknoloji sayfamızda.
Aksolot’tan öğrenme
Yaşlanmaya dur diyebilen bir canlı türü: Aksolot. Omurgalıların büyük bir çoğunluğu için, genomundaki kimyasal işaretler örüntüsü yaşlılığın güvenilir bir göstergesi. Ancak aksolotlarda bu kimyasalları düzenleyen biyolojik saat yaşamlarının ilk dört yılından sonra duruyor. Hayvanlar Dünyası’nda.
Yirmi beş yaşındaki Çinli bir kadında ilk kez tip 1 diyabet hastalığı tedavi edildi. Genç kadına “yeniden programlanmış” kök hücreleri nakledildi. 3500 yıllık kefir kalıntısı bulundu. Örümcek kıskacı: Jiletten daha keskin…Örümceklerin kendi ipeklerini hatta kevlar ipini bile nasıl kesebildikleri anlaşıldı. Nilgün Özbaşaran Dede’nin Araştırma Gündemi’nde…
Youtube kanalında Furkan Öztürk ile söyleşi
Bir dergiyi daha ellerinize teslim ederken, yeniden hatırlatalım, 24 sayfalık HBT Dijital’da 8 sayfa daha çok habere ve konulara ulaşacaksınız. Dijital HBT’ye de abone olarak hem arşive ulaşacaksınız hem de HBT’ye şu krizli günlerde ekonomik ayakta kalmasına destek olacaksınız.
Youtube bilim kanalımıza da bekliyoruz sizi. Dünyayı sallayan keşfiyle canlıların nasıl ortaya çıktığı konusuna çok önemli bir katkıda bulunan Dr. Furkan Öztürk ile Orhan Bursalı’nın yaptığı röportajı izleyin ve paylaşın lütfen.
Ve kanalda diğer videolarımızı da bulacaksınız. Kanalın çok izlenen bir bilim kanalı olmasını sağlamak için hepimizin katkıda bulunması gerekiyor. Furkan ilginç şeyler anlatıyor. İlkokul ve lisede müthiş meraklı bir kişilik. Röportajın ikinci kısmını da siz bu yazıyı okuyuncaya kadar, kanala koymuş oluruz.
Sevgilerimizle, hep bilimde ve bizde kalın!