Üst üste iki “fırtına” yaşadık. Biri Çanakkale bölgesini, önemli can ve mal kaybı vermeden bir süredir sarıp sarmalayan üst üste depremler... İkincisi de, başarılı Türk bilim insanımız Canan Dağdeviren’in geçen hafta ülkemizde estirdiği “bilim” fırtınası. Biri neredeyse ebedi ve ezeli korkulu rüyamız. Üzerinde yaşadığımız toprakların büyük çoğunluğu deprem üretir niteliktedir. 17 Ağustos 1999 kâbu...
Canan Dağdeviren, iki gün İstanbul’da rüzgâr gibi esti geçti. Evet devrimci bir bilimci diyeceğim, çünkü kısa sürede çok hızlı adımlarla kendi alanının zirvesine çıkan ve hala tırmanmasını sürdüren bir bilim insanımızı- kadınımızı başka türlü tanımlamak mümkün değil. Cuma sabahı Boğaziçi Üniversitesi’ndeki konferansını Özlem Yüzak izledi ve yazdı. Öğleden sonra İstanbul Kültür Üniversitesi’ndeki k...