Bir ulus nasıl süper güç haline geldi?

Editör ne diyor?

Günümüzde Çin, bilim sayesinde dünyanın süper güçlerinden biri haline geldi. Peki, birçok ülkenin isteyip de başaramadığını Çin nasıl başardı?

Arkadaşımız Reyhan Oksay pusula, matbaa, kâğıt ve barut gibi devrim yaratan buluşları dünyaya kazandıran Çin’in son 150 yıllık tarihinde bilimin inişli çıkışlı yolculuğunu yazdı. Çin’i bilimle kurtarmak deyimi nasıl popüler hale geldi? Yurtdışına eğitime giden öğrencilerin geri dönüşlerinin önemli rolü ne? Çin’de bilim insanın sayısının nasıl büyük bir hızla arttığı, alınan patentler, yayımlanan makaleler… Büyük olasılıkla gelişmekte olan bütün ülkelerin çıkaracağı dersler vardır sanırız. Türkiye’de de ilgili kişi ve kurumların Çin’in bilime uzun yürüyüşünü ilgiyle okuyacaklarını umuyoruz.

Neden bilim insanı olarak hekimleri ihtiyaç var? Geçen sayımızda ilkini yayınladığımız yazının bu bölümünde Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç araştırmacı tıp bilimcilerin sayısının ve temel bilimlerle ilişkilerinin giderek zayıfladığına dikkat çekiyor. “Eğer tıp biliminde ilerleme kaydedilmesi isteniyorsa bunun üzerine düşünmeli; devlet, akademi ve özel sektör arasında işbirliği yapılmalı” diyerek.


Uluğbey Rasathanesi

Özlem Yüzak ve Orhan Bursalı Özbekistan’a kısa bir gezi yaptılar. Türklerin ata yurduna yapılan bu hoş kültür ve tarih gezisinden ilk izlenimlerini Uluğbey Rasathanesi ile yazmaya başladılar. Tüm dünyada astronominin altın çağını başlatan bu rasathanenin kalıntıları ve tam karşısına kurulan müze kadar Uluğbey’in kişiliği de son derece önemli.

Doğan Kuban hoca ‘geleceği özgür bir düşünce ortamında aramazsanız, bulacağınız başka bir pazar yok. Türkiye’nin 21. yüzyıla ortaklığı, özgür bir bilimsel ve teknolojik ortam gerektiriyor’ diyor “Matematiksiz teknoloji” başlıklı yazısı ile.

Çernobil faciasında bitkiler, hayvanlar ve insanlar kadar zarar görmedi. Bunun nedeni bitki fizyolojisinin daha gelişmiş bir uyum yeteneğine sahip olması. Üstelik bugün bölgede devasa bir ekosistem oluşmuş durumda.  Bu da insanların doğaya nükleer radyasyondan daha fazla zarar verdiğini kanıtlıyor. Nasıl mı? Ayrıntılar dergimizde…

IBM Google’u nasıl açığa düşürdü? 

Geçen hafta teknoloji dünyasına bomba gibi düştü Google’un “Kuantum üstünlüğüne sahip bir bilgisayar geliştirdik” haberi. Google bu en hızlı süper bilgisayarlarla 10 bin yıl sürecek hesaplamaların 200 saniyede yapılabildiğini açıkladı. En büyük rakibi IBM’in yanıtı gecikmedi: Google hiçbir şey bulamadı. Kuantum bilgisayarlarda dönüm noktası olacağı düşünülen veriler gerçek değil.

Peki, IBM Google’u nasıl açığa düşürdü? Neler oluyor iki rakip arasında? Bilim dünyasında eşine az rastlanan bu sızıntı skandalının perde arkasını Prof. Cem Say HBT okurları için yazdı.

Geçen hafta düzenlenen siber saldırı bu konuyu yeniden gündeme taşıdı. Türkiye ne yazık ki en fazla saldırıya uğrayan ülkeler arasında. Güvenlik açıklarını ve saldırı türlerini özetledik.

Medyanın görevi kamuoyunu gerçeklerle, doğru bilgi ile aydınlatmak. Ama ne yazık ki bu çizginin çok çok dışına taşmış durumda günümüz medyası. Tanol Türkoğlu çeşitli örneklerle günümüz medyacılığını değerlendirdi. Dijitalem ise kuşak çatışmasından, Godwin Yasası’na kadar farklı konularla yine dopdolu.

Ali Akurgal “Birlikte düşünelim” yazı serisini sürdürüyor. Bu hafta bir öneri ortaya attı: Bizde günümüzde karşılaştığı sorunlara bilimi kullanarak çözüm getiren bir karaktere çok ama çok ihtiyaç var. Böyle bir karakter yaratılarak bir rol model haline neden dönüştürülmesin ki?

Tartışma sayfasında Bekir Onur’un öğretme ve öğrenme kavramlarını yeniden düşünmek başlıklı yazısına da dikkatinizi çekmek isteriz.

İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nihal Sarıer pediyodik tablonun keşfedilmesinin 150. Yılı üzerine son derece bilgilendirici bir yazı yazarken Atılım Üniversitesi’nden Doğuş Kaya iş yaşam kalitesine etki eden unsurlar yazısını bu hafta da sürdürdü.

Yağmur Kan, bu yıl Lasker Temel Tıp Araştırma Ödülü’nü kazanan iki bilim insanının, Cooper ve Miller’ın bağışıklık sistemini anlamak için yaptıkları çalışmalarının harika öyküsünü anlattı bize.

Beslenme ve Bilim sayfamızda sağlıklı beslenerek depresyonu engelleyebilir miyiz diye soruyoruz. Ve bir soru daha: Kahve, bal ile tatlandırılabilir mi?

Araştırma Gündemi sayfalarımızda Alzheimer’ı teşhiste önemli bir ilerleme sağlanmasından tutun saniyede 47 adım atan dünyanın en hızlı karınca türüne, Avrupa’daki hava kirliliğine kadar ilginç haberler hazırladık sizlere.

Murat Altaş’ın hazırladığı Hayvanlar Dünyası’nın bu haftaki konuğu ise dışkıları karbon salımını engelleyen görünümü karidese benzeyen bir deniz canlısı olan kril.

Gelecek hafta yine ilginç konularla, tartışmalarla karşınızda olacağız. Hepinize keyifli okumalar.