Birlikte yaşama kültürü: Ortak aklı inşa etmek

Editör ne diyor?

Ülkenin geçirdiği büyük askeri kalkışma girişimi ardından tartışmasız yaşadığımız gerçek, askeri darbe girişimine karşı oluşan ortak öfke, mücadele, karşı çıkış, var olana ve parlamentoya sahip çıkmak oldu. Bu olay, ulusun büyük çoğunluğunu birleştirdi bütünleştirdi.

Ama ardından yaşanan “demokrasi mitingleri” gerçekten de alanlarda herkesi gereği kadar birleştirdi mi? Bu tartışmalı. İstanbul mitingi herkesi birleştirici olabildi mi?

Darbe öncesi, iktidarın muhalefet, muhalefetin iktidar karşısındaki konumu, yaşanılan çok yönlü derin siyasi, hukuki anlaşmazlıklar, ülkenin derinden yarılması, şüphesiz bu birleştiriciliğin gereği gibi oluşmasını engelledi, denebilir.


Şimdi yeni bir dönemden bahsediliyor. Eğer bu gerçekleşebilecekse ki derin şüpheleri olan önemli bir tedirgin çoğunluk var, ülkemizde büyük siyasi kampların ve bu kamplarda sıkışıp kalmış insanların “birbiriyle konuşma”larının önünü açabilir. “Düşman” ve “öteki”leştirmenin ortadan kalkması gerekir ki, uzlaşmanın da yolu açılabilsin.

İktidarın bugüne kadar muhalefetten yükselen akli seslere, yapılan önerilere kulağını tıkadığı söylenebilir. Ülke salt “iktidar aklı” ile yol alıyor. Oysa geri kalan kısmın dile getirdiği düşünceler daha mı az zengin?

Demek istediğimiz, “ortak aklı” kaybetmiş bir konumdan, ortak aklı bulmuş, dinleyen, tartışan bir ülke/ iktidar ortamına geçebilecek miyiz, madem yeni dönemden bahsediliyor?!

Öncelikli ülke meselesidir bu.

Dünya işleri akılla gerçekleştiriliyor. Ortak akıl, her ülkenin zenginliğidir. İdeal iktidar, bu ortak aklı bulup ortaya çıkartan, ülke ve yurttaş yararına bunu en iyi şekilde hayata geçiren iktidardır.

Ortak akıl da en iyi, demokratik koşullarda gerçekleşebilir. İyi bir hukuk ve adalet sistemi, aklın da iyi bir garantisidir.

İyi bir eğitim ve sınav mı, bunu nasıl başarabiliriz? İktidarın dışında mesela Eğitim Reformu Girişimi var. Dünya ve Türkiye’yi gözleyip eğitim sorunları üzerine kafa yoran ve önerilerde bulunan… Pek kulak verildiğini sanmadığımız. Onlar soruyor: “Gençlerimizi dünya ve ülke sorunlarını çözmeye odaklı nasıl eğitebiliriz?” Ama iktidar ağırlıklı olarak öte dünyaya ilişkin sorunlara ağırlık vermeyi tercih ediyor. Can Gürses dergimizdeki yazısında saptamalar yapıp önerilerde bulunuyor.

Bayram Ali Eşiyok, bu dünyadaki halimize ilişkin fotoğraf çekti yazısında. Toplumsal ve bireysel çözülme-çürüme hiç bu kadar tehlikeli olmamıştı diyor. Suça sürüklenen çocuklar, intiharlar, cezaevleri... Bu yazı, dünyaya ilişkin sorunların çözümünde, siyasetin içinde bulunduğu zorlukları gösteriyor. “Bir çözüm olmalı...” Nedir bu? Ortak akıl ile bulabilir miyiz?!

Yazarlarımız, Bozkurt Güvenç (Dağları bekleyen korkular), Ali Akurgal (ARGE’ci ne yapar?), Tanol Türkoğlu (Dijital Avcilik - Pokemon Go), Cem Say (Bir tek sınav çaldın ise, bu kıldığın namaz değil), birbirinden farklı çeşitli alanlarda okuru tartışmaya, derin düşünmeye çağırıyorlar ve bilgilendiriyorlar.

***

Geçtiğimiz günlerde büyük tarihçimiz Halil İnalcık’ı kaybettik. Doğan Kuban’ın güzel yazısı, İnalcık’ı anmada gecikmemizi telafi edebilir mi bilmiyorum... Ama bu bir başlangıç olsun.

***

Bilim ve beslenme, uyku üzerine köşemiz, her şeyin sonu üzerine bilimsel spekülasyon köşesi, haftanın teknolojik ürünleri-vitrin, son araştırma haberleri, küreselleşme ulusal gelir dağılımını bozuyor ve ırkçılığın ve ötekileştirmenin kökenleri üzerine araştırmaları ve daha pek çok konu, okumak için sizleri bekliyor.

Tabii kapak konumuz hiç de es geçilecek gibi değil: Büyük depresyonlar değil, ama diğerleri ilaç almadan atlatılamaz mı? Bu yazıda ilaçsız, hapı yutmaya gerek bıraktırmama iddiasında olan öneriler var.

***

Bizi izleyin. Ülkemizin tek haftalık, güncel konuları harmanlayan popüler bilim dergisini elinizde tutuyorsunuz. Bu çemberi büyütmeliyiz, çünkü ortak akıl bu dergi sayfaları arasında geziniyor. Sorun çözmeye odaklı.

Bakın, bu sayfada İtalya’da çekilen, arkada Pisa Kulesi’ni seyrettiğiniz, ama yanına Herkese Bilim Teknoloji dergisini götüren ve “Bize her yer HBT” mesajı ile gönderen okurumuzun fotoğrafını paylaşıyoruz. Kucaklıyoruz hepinizi!

Tatile götürmeye ve okumaya değer gören tüm okurlarımıza da derin sevgilerimizle! Dijital okurlarımıza da, basılı dergiye abone okurlarımıza da, her hafta dergimizi satın alan tüm okurlarımıza da, sevgimiz aynı derinlikte...

Hepinizle birlikte varız ve büyük bir aileyiz!

Hafta Cuma, yine buradayız!