Büyük bilinmezlikler içinde bir dünya ve Türkiye, nereye gidiyoruz?

Editör ne diyor?

Baktığınızda akla hemen COVID-19 bulaşması geliyor olsa da, dünyanın başındaki felaketler hiç eksik değil. COVID-19 bulaşması insanoğlunun yönetebileceği bir olay diyelim, yönetemeyeceği diğer olay da sıcaklıkların giderek her yıl daha fazla dünyayı “basması”dır. İkisi arasında bir ilişki var mı? Eğer dünya Antroposen Çağı’na (İnsan Çağı, insan etkinliklerinin belirlediği dünyanın mesela iklim vb. durumu) girdiyse, var. Yeni korona bulaşmasına mutlaka insan etkinliklerinin sonucu diyemesek de, çünkü insanlık veba bakterisi salgını, 1918 İspanyol gribi- virüsü, HIV virüsü gibi salgınlar da yaşadı ve yaşıyor), yine de insanoğlunun hayvan habitatlarına girmesi ile bu ölümcül virüs yayılıyor. İklim değişimi ve sıcaklıkların giderek her yıl daha fazla dünyayı etkisi altına alması da, yine doğrudan sanayi devriminin başlamasından bu yana insan faaliyetlerinin bir sonucudur. İki önemli çalışmayı Batuhan Sarıcan derledi. İlki, ölümcül sıcaklıkların beklenenden 80 yıl önce geldiğine dair ıslak termometre sıcaklığı çalışması. Diğeri ise en az 1 milyar insanın 50 yıl içinde “dayanılmaz” sıcaklıklarda yaşayacağı bulgusu.

COVID-19 bulaşması çok güncel belirsizlikleri içeriyor, insanlık önünü göremiyor. HBT aşı ve ilaç çalışmalarını biliyorsunuz çok yakından izliyor ve gelişmeleri sizlerle paylaşıyor. Bugün için söyleyebileceğimiz, artık ekonomik ve sosyal hayat, mümkün olduğu kadar sıkı kontrolümüz altında koronalı sürecek. Buna alışalım. Hastalığı sürekli denetim altında tutmaya çalışarak, bütün insani faaliyetler yeni biçimlerine bürünecek.

Korona her açıdan değiştiriyor


Yeni yaşamın alacağı biçimleri konusunda Korona Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü’nün aydınlatıcı ve tartışmaya açık yazısını sunuyoruz. Reyhan Oksay, COVID- 129’un neden herkeste farklı etkiler yarattığını ve aynı zamanda 3 çıkış senaryosunu derledi. Mustafa Çetiner geçmiş salgınlar konusunu sürdürürken, Müfit Akyos yine korona süreci ve sonrası ekonomik ve sosyal değişimlere, dayanışma ve insani yardım açısından yenilikçilik açısından kalıcı olmasını istiyor.

Tanol Türkoğlu “Yeni normal basit bir kriter sunuyor: Evden yapabilme imkânın varsa, dışarı çıkma!” diyor. Kültür Üniversitesi’nden Gamze Ertürk Uzunoğlu karantina günlerinde hareketsiz kalmanın yol açtığı sorunları irdeledi ve önerilerini sıraladı. Atılım Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Füsun Terzioğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılını Dünya Hemşireler Yılı ilan ettiğini hatırlatıyor, dünya sağlığı için hemşirelerin kritik önemine vurgu yaparak COVID-19 pandemisinin kahramanlarını yazdı.

Salgında eve kapanır ve evden çalışırken, buzdolabınızla fazla dost olmayın, Bilim ve Beslenme sayfamızda uyarıları okuyun. Geçmişteki 4 koron virüsü bize neler öğretiyor? Yağmur Kan derledi.

Doğan Kuban Türkiye’de aydının entelektüel olamadığına dair görüşlerini paylaşıyor: “Bizde entelektüel karşılığı bir sözcük yok. Bu da doğal. Çünkü felsefeyi yadsımış bir gelenekte dünyayı kavramsal düzeyde yorumlayacak adam yetişemezdi. “3 Haftada Bir” köşesinde Dilara Çolak, “basit olan açıklamanın doğru olmaya her zaman daha yakın” olduğuna yönelik yöntem üzerine yazdı. Uzay çalışmalarında büyük bir atılımın eşiğindeyiz. Türkiye’nin ilk kırmızı ötesi teleskopuna sahip uluslararası Doğu Anadolu Gözlemevi (DAG) projesinin yöneticisi Doç. Dr. Cahit Yeşilyaprak ile bir söyleşi yaptı Batuhan Sarıcan. Astronomide iddiamızı yükseltiyoruz.

Ahmet Yavuz, Atatürk’e başka ve yeni bir açıdan bakıyor yazısında. Samsun ve sonrasının anahtarının ‘bilim ve ahlak’ olduğunu söylüyor. Atatürk’ün bir asker olarak dünyaya bakışını irdeliyor. Evrenin 10 Gizi yazı serimizde bu hafta büyük patlamanın kısa öyküsü var. Bilim ve Üniversite sayfamızda ise Michael Brooks’un “Yoksa evrenin bilinci mi var?” yazısının devamını okuyacaksınız. Arkeolog Sergen Çirkin Şamanizm konusunda ilginç bir kitap yazdı. Ve HBT okurları için 10 soruda Şamanizmi anlattı. Murat Altaş’ın hazırladığı Hayvanlar Dünyası’nda üç önemli haberi kaçırmayın lütfen.

HBT dergisine ulaşmanın zorluklarının yaşandığı bugünlerde, derginin satın alınması ve yayılması çok çok önemli. Bu süreçte Cuma değil Çarşamba günleri raflarda yerini alıyor dergi..

Haydi, hep birlikte, sevgi, sağlık ve dayanışma ile...

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da gençlere hediye abonelik

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 15 Çağdaş Yaşamlı gence 1 yıllık HBT aboneliği hediye etti. Dzenli olarak dergimizi, hiç bir sayısını kaçırmadan okuduğunu bildiğimiz sayın Kılıçdaroğlu’nun şahsi desteği bizi çok mutlu etti. Kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kılıçdaroğlu, HBT yazarı Doğan Kuban hocamızı da evinde ziyaret etmişti. Belediye başkanlarıyla yaptığı toplantılarda, HBT’yi düzenli izlemeleri ve abone olmaları için de sık sık tavsiyelerde bulunduğunu biliyoruz.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra bu hafta bizlerle iletişime geçerek, 30 öğrenciye 1 yıllık abonelik hediye eden Kamil Özoğul’a; 10 öğrenciye destek veren Deniz Özhan’a, 4 gence destek veren Fulya Ateş’e; 2’şer öğrenciye destek veren Sedat Ekinci, Deniz Fevziye Kutlusoy ve Aytaç Metin’e; 1 öğrenciye destek veren Ali Özdolap’a gençlerimiz adına sonsuz teşekkürler.

Bu arada gençlerimizin hediye abonelik için taleplerini de bekliyoruz ([email protected]).

Gençlerin ve kendini genç hisseden herkesin bayramı 19 Mayıs. Atatürk ülkeyi gençlere emanet etmiş ama şu sözleri de vurgulamayı ihmal etmemişti: “Gençliği yetiştiriniz. Onlara bilim ve kültürün olumlu fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız. Özgür fikirler uygulamaya geçtiği zaman, Türk milleti yükselecektir.”

Herkese Bilim ve Teknoloji ile okurlarımızın elbirliğiyle gençlerimizi de bilim okuryazarlığı seferberliğine katmaktan çok mutluyuz! Bugüne kadar 340’ı Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden burs alarak okuyan, toplam 650 genci dergimizle tanıştırdık. Bunu yaparken gerçekten dergimizi okumaya ve öğrenmeye hevesli gençleri seçmeye çalıştık. Hediye abonelik kampanyamız sürüyor.

Bir okurumuz Gül Bayramoğlu’nun gönderdiği notu paylaşalım: “Günaydınlar her birinize... Her Çarşamba benim aydınlanma günüm. Hele bu karmaşık ve zorlayıcı dönemde. Zihnimi ve ruhumu temizliyorsunuz. Sadece satın alıp sizleri tüketiyorum aslında ama şu an elimden gelen bu. Sonsuz teşekkürler tüm emekleriniz için..”