İslam dünyasından bir bilim yıldızı kaydı

Editör ne diyor?

Ne kadar çok sevinmiştik Meryem Mirzakhani’nin 2014 yılında matematik dünyasının Nobel’i olan Fields Madalyası’nı kazanmasına! İranlı genç bir kadın! Tahranlı! İki kez Dünya Matematik Olimpiyatları’nda altın madalya kazanmış. Üniversiteyi ülkesinde bitirdikten sonra, yüksek lisans ve doktora için ver elini Amerika…

Çok tanıdık bir öykü aslında... Aziz Sancar ve pek çok başarılı bilimcimizin yaptığı gibi...

Bizim gibi ülkelerin kaderi. Parlak insanlar, çok çalışkan ve yetenekliler, kendi alanlarında önemli işler becereceklerine inananlar, ülkelerinde durmuyor ve kendilerini gerçekleştirebilecekleri bilimde ileri ülkelere, “bilim tapınaklarına”, tabii ilk başta ABD’ye atıyorlar. Yani liyakatın en üst düzeyde olduğu ülkelere!


İran bilimsel araştırmalarda son 10 yılda büyük bir atılım yaptı. Bununla ilgili yeni verileri ileride dergimizde paylaşacağız.

En büyük ödül: Hah buldum!

Meryem Mirzakhani, Field Madalyası’nı aldığı törende yaptığı konuşmada söylediği etkileyici bazı sözlerini paylaşıyoruz aşağıda:

"Bu işte en büyük ödül ‘hah buldum’ dediğim andır. Bu şuna benziyor. Bir tepenin en üzerindesiniz ve aşağıda her şeyi çok net olarak görüyorsunuz... Matematikle uğraşmak bana şöyle geliyor: Çok uzun bir yürüyüşe çıkmışsınız ama ne yolun ucu belli ne de gideceğiniz patika. Nerede sonlanacağı da belli değil... Elimde hiç bir zaman sonuçlara ulaşmak için kesin bir reçete yoktu. İşte bu nedenle araştırma yapmak benim için çekici olduğu kadar zorlayıcı ve bana meydan okuyan uğraştı. Bu bir cangıl içinde kaybolmaya benziyor. Elinizdeki tüm bilgileri kullanarak yolunuzu bulmaya çabalıyorsunuz, ama şansınız varsa çıkış yolunu buluyorsunuz. Benim çalıştığım alanlar malzeme bilimi, mühendislik, kuantum alan kuramı ve hatta kuramsal fizik ve evrenin başlangıcına ilişkin aydınlatıcı bilgiler içeriyor. Bu ödül benim için bir onurdur, eğer benden sonraki bilim kadınlarını ve matematikçileri yüreklendirecekse, ne mutlu bana. İnanıyorum ki, gelecek yıllarda çok sayıda kadın bu tür ödülleri kazanacak...”

31 yaşında profesör olan Mirzakhani için Stanford Üniversitesi Rektörü Marc Tessier-LavigneÇok erken gitti ve eminim binlerce kadın üzerinde yapıcı etkisi oldu; onun sayesinde pek çok kadın fen derslerine merak sardı. Matematiksel kuramda müthiş bir bilim insanıydı, alçak gönüllüydü aynı zamanda. Akademik açıdan ve rol modeli olarak çok önemli bir yeri var. Onu çok arayacağız.”

İran Dış İşleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Tahran Times’da yayımlanan açıklamasında “Bütün İranlılar ve bütün bilim dünyası onunla onur duyuyor. Herkese baş sağlığı diliyorum...” dedi.

Biz de gurur duyuyoruz ve erken yaşta kaybettiğimiz için üzüntülüyüz... Üçüncü sayfamızda Mirzakhani üzerine daha ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

HBT’de yenilikler

Doğan Kuban hocamız küçük bir kaza geçirdi, ona geçmiş olsun diyoruz. Şu sıralarda ayağa kalkmış ve yürüyor olacak. “Halkın sağduyusuna ulaşmanın yolu” başlıklı yazısı hepimize yol gösterici.

Yeni bir köşe başladı: “Bizden sonra dünyamız”. Diğer köşemiz “Bilgi Nedir?” içinde “Bilimsel bilgi ayrıcalık mı?” yazısını okuyun. Bayram Ali Eşiyok, “Tarımdan geriye ne kaldı?” konusunu sorguluyor araştırmasında. Dergimiz sayfalarında dolaşırken, “Yaratıcı düşünme modelleri – Çarpışma Atölyesi” sayfasında Çağlar ve Keskin’in ilginç yazısını göreceksiniz. Kartal Bebek olayını biliyorsunuz, Deniz Süha Küçükaksu “Neden Almanya’ya ameliyat olmaya gitti?” yazısında çok önemli bir Türkiye sorununa, organ bulunmazlığına işaret ediyor. Ahmet Tunçay ise “Türkiye Yükseköğretiminde Kalite” meselesini irdeliyor.

Diğer konularımız arasında Reha Yavuzer’ın “40'lı yaşlara bizi neler bekliyor?”, İşlenmiş gıdalar neden sağlıksız?, Robotik ve yapay zekanın kronolojik tarihi var. İzmir bağlamında eşitsiz büyümenin nedenleri, kentten kente göç olayını Mümtaz Peker inceliyor.

Daha pek çok yazı, haber ve gelişme...

HBT’yi yaşatmak, yaymak, okumak ve okutmak, geleceğimizin inşası ile ilgili bir sorumluluk. Hepinize teşekkür ederiz. Gelecek Cuma yeniden buluşmak üzere, hoşçakalın.