Bu kış üç farklı virüsle karşı karşıya kalabiliriz

Öne Çıkanlar Sağlık
Bu kış üç farklı virüsle karşı karşıya kalabiliriz

RSV virüsü, (Respiratuvar Sinsityal Virüs) parainfluenza virüs ailesine mensup olan ve solunum yollarını hedef alan bir RNA virüsüdür. Her yaştan kişiyi enfekte edebilse de özellikle emzirme dönemindeki bebeklerde ve küçük çocuklarda enfeksiyona yol açar. Yetişkinlerde ise hafif soğuk algınlığı semptomları oluştursa da önemli bir sağlık sorununa neden olmaz. Damlacıklar yoluyla bulaşır. Bu enfeksiyonlar sıklıkla Eylül ayı ile Mayıs ayı arasında mevsimsel olarak görülür.

Bu arada COVID vakaları ve hastaneye yatış sayısı, pandeminin ilk dönemlerine göre düşük seyrediyor. Ancak şimdi herkes üçlü-salgın endişesi içinde.

Üç farklı koldan saldırı


Bu ne anlama geliyor? Vücudumuz bir olasılıkla birden fazla farklı virolojik düşmanla mücadele etmek zorunda kalabilir. Hatta bu üçüyle aynı anda savaşması gerekebilir. Kalabalık bir gösteriye katıldıysanız, uçağa bindiyseniz veya dışarıda yemek yediyseniz birden fazla virüsle tanışabilirsiniz. Peki vücudumuz bu saldırılarla nasıl baş edebilecek?

Bir kere şunu bilmemizde yarar var. Grip olmak sizi COVID’den korumaz. COVID sizi gripten korumaz. Veya grip sizi RSV’den korumaz. Farklı virüsler vücudun savunma sistemlerin farklı açılardan saldırır. Bağışıklık sistemimiz ne kadar güçlü olursa olsun, patojenlerin tümüne karşı tek bir etkili silahı yoktur, çünkü bağışıklık sistemi bir tanesini tespit edebilir. Aynı kural aşılar için de geçerlidir. Grip aşısı sizi COVID’e karşı savunmaz ve COVID aşısı gribe karşı bağışıklık oluşturmaz.

Bağışıklık sisteminin kafası karışabiliyor

Bağışıklık sistemi çok karmaşık bir yapıya sahiptir.İ nsanların vücutları iki farklı patojene maruz kalırsa –aynı anda veya arka arkaya- çok sayıda dinamik unsur devreye girer. Ayrıca bu dinamiklerin kişiden kişiye farklı olması işi daha da karmaşık hale getirir. Çünkü genetik faktörler de büyük fark yaratır.

Bir patojen vücuda girmeyi başardığı zaman ilk evrelerde ortaya çıkan tepki doğuştan gelen bağışıklık sistemidir. Doğuştan gelen bağışıklık sisteminin algısı çok keskin değilidr. Yalnızca vücuda ait olanla, olmayanı ayırt eder ve olmayana saldırır. Bir patojen ile enfekte olmak doğuştan gelen bağışıklık sisteminin bir başka patojene olan tepkisini artırmaz, belki yalnızca çok küçük bir miktarda koruma sağlar.

Bu küçük miktardaki koruma ancak birkaç hafta etkili olur. Bazen de bir patojen ile enfekte olmak başka bir pstojene karşı sizi daha da zayıf hale getirebilir. Örneğin grip, bazı bakteriyel enfeksiyonlara yakalanma riskinizi artırabilir. Veya COVID bazı mantar enfeksiyonlarının riskini yükseltebilir. Bu noktada COVID’in diğer respiratuvar virüslerle nasıl bir etkileşim içine girebileceğini kestirmek zordur.

Vücudun doğuştan gelen bağışıklık sistemi canla başla uğraşırken, vücut B ve T hücrelerini göreve çağırır. Bunlar doğuştan gelen bağışıklıktan farklı olarak çok çeşitlidir ve farklı patojenlerle savaşacak şekilde evrilmişlerdir. Bu hücreler edinilmiş bağışıklık sistemini oluştururlar; bellekleri vardır. B ve T hücreleri bir patojenle mücadele ettikten sonra aynı patojenle bir daha karşılaştıklarında daha hızlı ve güçlü bir şekilde savaşırlar.

Bazı vakalarda bir patojene karşı edinilmiş bağışıklık başka patojene karşı da koruyabilir. Eğer iki patojen yeterli oranda benzerse bağışıklık sistemi birisi ile mücadele ederken, diğerine karşı koruma sağlayabilir. Buna çapraz-reaktif bağışıklık denir. Ne var ki çapraz-reaktivite kişiden kişiye değişir. Edinilmiş bağışıklık sistemi, her insanda farklı bir tepki gösterir.

Siz siz olun bu grip mevsiminde bağışıklık sisteminize güvenmeyin. Büyük bir olasılıkla farklı patojenlerle karşılaşacaksınız ve hepsi sizi enfekte edecektir. Bu nedenle maske ve mesafe önlemlerini ihmal etmeyin.

Reyhan Oksay

Kaynak 1 - 2