mRNA teknolojisi kalp hastalarına da yardımcı olacak

Öne Çıkanlar Sağlık
mRNA teknolojisi kalp hastalarına da yardımcı olacak

mRNA teknolojisini Covid-19 aşılarıyla daha yakından tanıma fırsatını bulduk. Kanser aşısı için de test edilen bu yöntemden gelecekte kalp hastalarının da yararlanabilecek. Amerikalı araştırmacılar, bu teknolojinin kalp fibrozu tedavisinde kullanılabileceğini gösterdiler.

Kalp fibrozu, kalp yetersizliğinin yaygın bir özelliğidir. Yeni yöntemin, CAR-T hücre tedavisiyle birleştirildiğinde farelerin kalp hasarlarını önemli ölçüde iyileştirdiği anlaşıldı.  CAR-T hücre tedavisi birkaç yıldır kanser tıbbında uygulanıyor ve özellikle lösemi ve lenfoma tedavilerinde etkili olduğu biliniyor.

CAR-T yöntemi nasıl işliyor?


Önce hastanın bağışıklık sisteminden T-hücreleri alınır. Bunlar, üzerlerinde belli başlı reseptörü taşıyacak şekilde genetik değişimden geçirilir. Kimerik antijen reseptörü (CAR) olarak isimlendirilen bu reseptör, hastalara transfüzyon yoluyla (genelde kemoterapiden sonra) geri aktarılır. Bedendeki CAR-T hücrelerinin, reseptörün yardımıyla kanser hücrelerini tespit edip, yok etmeleri beklenir.

Aynı yöntemin kalp fibrozu gibi diğer hastalıklarda da kullanılabileceğini düşünen uzmanlar, bu yöntemi mRNA teknolojisiyle kombine ettiler. Bu durumda T-hücrelerine, istenen reseptörün yapı planı aktarılıyor. Bunlar bedende kendi kendine yani laboratuvarda işlemden geçirilmesine gerek kalmadan oluşuyorlar. Ve mRNA çok kısa ömürlü olduğu için de istenilen etki geçici. Analizler, intravenöz enjeksiyonun gerçekten de 48 saat sonra birçok T hücresini yeniden programladığını gösterdi. İki hafta sonra farelerde kalp fibrozu düzeldi ve organın boyutu ve işlevi normale döndü. Enjeksiyondan bir hafta sonra da araştırmacılar, hayvanların omuriliğinde fibroblastlara karşı yönlendirilen T hücrelerine dair herhangi bir kanıt bulamadılar. Uzmanlar insanlar üzerindeki ilk araştırmaların önümüzdeki beş yıl içinde başlamasını bekliyorlar. CAR-T hücre tedavisinden bağımsız olarak da mRNA teknolojisinin bir zaman sonra kalp-dolaşım hastalıklarında kullanılabileceği sanılıyor.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak