Virüsler evrimin başarılı bir modelidir. Mutasyonlar ve hızlı çoğalma yeteneği sayesinde yeni konakçılara sızarak, biyolojilerine en iyi şekilde uyum sağlayabiliyorlar. Bu stratejinin ne kadar etkili olduğunu korona pandemisi ve çok bulaşıcı olan Omikron varyantıyla öğrendik. Geçerli teoriye göre virüsler için mümkün olduğunca bulaşıcı olmak ama çabuk öldürmemek en avantajlısı.
Oxford Üniversitesi’nde Chris Wymant ile çalışan ekip, Aids virüsü HI’nın da sanılandan çok daha fazla geliştiğini tespit ettiler. Bununla ilk kanıtlar, Avrupa ve Afrika’dan alınan virüs örneklerinin gen diziliminde bulundu. 17 HIV pozitif kişide daha önce bilinmeyen bir alt tip tespit edilmiş ve bu kişilerden on beşi Hollanda’dan. Araştırmacılar yeni virüs varyantı hakkında daha fazla bilgi toplayabilmek için Hollandalı HIV pozitif kişilerden aldıkları 6700 kan örneğini incelemişler ve bu şekilde yeni HI virüs varyantını taşıyan 92 kişi daha saptamışlar.
Genetik analizler yeni alt tipin kalıtımında 509’dan fazla mutasyon taşıdığını ve proteinlerinde değişime uğramış 250 aminoasidin bulunduğunu göstermiş. VB olarak isimlendirilen HIV alt tip son derece ölümcül. Virüs çok hızlı çoğalıyor ve tedavi görmeyenlerde virüsün yükü 3,5 ila 5,5 misli artıyor. Bu da yeni HIV varyantının diğer alt tiplerden daha bulaşıcı olduğu anlamına geliyor. Korona virüsten farklı olarak bu HIV varyantı hava ve havada asılı parçacıklarla değil sadece beden sıvılarıyla bulaşıyor. Fakat yeni HIV varyantı aynı zamanda agresif de: Çünkü diğer varyantlara kıyasla CD4 savunma hücrelerini çok daha etkili bir şekilde bozuyor. Orta yaşlı erkeklerde bu yardımcı T hücrelerinin sayısını mikrolitre kan başına 350 hücre eşiğine ulaşması normalde 36 ay alırken, yeni VB alt tipi bunun için sadece dokuz aya ihtiyaç duyuyor. Hatta yaşlılarda bu süreç çok daha hızlı işliyor. Bu gruplarda daha virüsün teşhisi sırasında bile çok düşük CD4 değerleri tespit edilmiş. CD4 hücrelerinin mikrolitre başına 350 hücreye düşmesi halinde antiviral tedavi yapılmadığı taktirde hastada ağır enfeksiyon riski dolayısıyla da AİDS riski artar diyor araştırmacılar. Tedavi olmaksızın diğer varyantlarda AİDS’in oluşması altı ila yedi yıl sürerken, bu süre yeni varyantta sadece iki ila üç yıl sürüyor.
Bununla birlikte yeni varyantın niçin daha bulaşıcı/ölümcül olduğu ve bunun temelinde hangi mekanizmaların yer aldığı henüz bilinmiyor. Virüs çok fazla mutasyon geçirdiği için sadece güncel verilerden yola çıkarak genetik nedeni bulmak zor diyor araştırmacılar. VB alt tipinin ne kadar yaygın olduğu bilinmiyorsa da analizler özellikle de Hollanda’da daha yaygın olduğunu gösteriyor. Virüs soyağacının rekonstrüksiyonuna göre araştırmacılar, VB alt tipinin 1980’li yılların sonunda ya da 1990’lı yılların başında Amsterdam’da ilk kez ortaya çıktığını tahmin ediyorlar. Mutasyona uğrayan virüs 2000’li yıllarda Hollanda’nın diğer bölgelerinde yayılmaya devam ettikten sonra 2013’te az da olsa azalmış. Ancak son veriler pek güvenilir değil diyor araştırmacılar.
Araştırmacılar VB alt tipinin zaman içinde daha bulaşıcı ve öldürücü hale gelmesini ilginç buluyorlar. Çünkü geçerli olan teoriye göre bir virüsün bulaşıcılığı ve hasta edici etkisi pandemi sürecinde zayıflıyor. Ama VB alt tipi bu durumun programlanmış olmayabileceğini göstermiş oldu diyor araştırmacılar.
Nilgün Özbaşaran Dede