Eşitsizliğinin geçmişi çok eskilere uzanıyor

Öne Çıkanlar Toplum
Eşitsizliğinin geçmişi çok eskilere uzanıyor

Sosyal eşitsizliğin uzun bir geçmişi var. Araştırmalara göre eşitsizlik atalarımızın yerleşik yaşama geçmesiyle birlikte başladı. Dünyamızın binlerce yıl önce nasıl gitgide eşitsiz hale geldiğini yeni bir araştırma ortaya koydu. Bir toplumdaki eşitsizlik günümüzde farklı modellerle ölçülebiliyor, örneğin Gini katsayısıyla. Gelir dağılımı eşitsizliği ölçütü olan Gini katsayısı, sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımında eşitliliği, 1’e yaklaştıkça da gelir dağılımındaki bozulmayı ifade eder. OECD’ye gere bu değer 1980’li yıllardan bu yana artmış, yani dünya daha eşitsiz hale gelmiş.

Tarihteki refah dağılımını tahmin etmek isteyen araştırmacılar, özellikle de mezarların boyutlarını, içeriklerini ve diğer kalıntıları inceliyorlardı. Washington Eyalet Üniversitesi’nden antropolog Tim Kohler şimdi farklı bir yöntemden yararlanarak, Avrupa, Asya, Kuzey ve Orta Amerika’daki altmış dört tarihi buluntu yerini inceleyerek Gini değerlerini hesaplamış.

Buna göre 10.000 yıl önceki avcı ve toplayıcı topluluklarında bu değer 0,17. Evler genelde hep aynı büyüklükte ki bu da sosyal eşitlik için bir kanıt. Göçebe yaşam biçimi avcı ve toplayıcılara mal ve mülk sahibi olmayı ve gelecek kuşaklara bırakmayı zorlaştırıyordu. Fakat tarıma geçişten sonra bu Avrupa’da yaklaşık olarak 7.500 yıl önce gerçekleşmiştir ki aynı tarihlerde eşitsizlik de artmış diyor araştırmacılar. Küçük ölçekli tarım alanlarıyla tarıma geçiş dönemindeki Gini değeri 0,27, daha sonraki büyük çiftçilerde ise bu değer 0,35’i bulmuş. Yani zenginlik o tarihte bile günümüzdeki gelir dağılımı kadar eşitsizdi. Toplumdaki üye sayısı arttıkça, siyasi sistem daha karmaşık bir hal aldığında ve rejim otoriter hale geldiğinde eşitsizlik de artıyor diyor araştırmacılar.


Araştırmadaki diğer dikkat çekici bir nokta da, eşitsizliğin Avrupa’da, Amerika’ya kıyasla daha hızlı geliştiğidir. Eski Dünya’da ilk kentler oluşmaya başladığında, evler birbirinden çok farklı büyüklükteydi. Kuzey Amerika’da böyle bir durumun olmaması büyükbaş hayvanlarla ilgiliydi. Avrasya’da bulunan inek, at ve domuz gibi büyük evcil hayvanlar Yeni Dünya’da yoktu. Bu hayvanların varlığıyla tarla sürmek ve mal taşımak daha kolaydı. Bu yüzden ekonomi tıpkı savaş teknikleri kadar çabuk gelişmişti. Bu iki gelişme Avrupa ve Asya’da toplumların büyümesine ve eşitsizliğin artmasına yol açmıştı.

Nature dergisinde yayımlanan ikinci bir yazıda, Eski Dünya’nın bin yıllar önce de birbirinden farklı toplumları ve ekonomileri barındırması nedeniyle daha fazla veri toplanması gerektiği söyleniyor. Son araştırmada sadece 25 buluntu yeri incelenmiş. Araştırmacılar özellikle de Gini katsayısının Avrupa ülkelerine kıyasla yüksek olduğu (ABD Gini katsayısı: 0,39) Amerika konusunda uyarıyorlar.

Eşitsizlik, sağlık, güven ve dayanışmaya zarar veriyor ve eşitsizliği düzeltmek için de hiçbir şey yapmıyoruz diyor araştırmayı kaleme alan Kohler. Ne yazık ki ülkemizdeki sosyal eşitsizlik daha da büyüktür. Son Gini katsayısı 2016 yılında hesaplanmış ve bu değer 2015 yılındaki değerden 0,007 puan artarak 0,404’e ulaşmıştır.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak

Bu yazı HBT'nin 88. sayısında yayınlanmıştır.