Afrika fillerinin sayısı hızla azalmaya devam ediyor. Afrika kıtasında günümüzde 400.000 fil yaşıyor, oysa yarım yüz yıl önce bu sayı 1,5 milyonu buluyordu. Afrika filinin daha küçük türü olan orman fili geçen yıl akut olarak tehdit altında bulunan türler listesine girdi. Orman fili son otuz yıl içinde yüzde 86 oranında azaldı. Bu dramatik gelişmenin baş sorumlusu, son yıllarda artış gösteren kaçak avlanma.
Fildişi ticareti 1989’dan bu yana yasaklanmış olsa da Asya’da artan talep yüzünden yasadışı avcılık devam ediyor. Uluslararası bir araştırma ekibi, adli genetik yardımıyla kaçak avcılık ve fildişi ticaretine ayrıntılı bir bakış açısı sundu: Fillerden sökülen binlerce fildişinin DNA analizleri, fildişi ticaretinin nerede ve ne şekilde organize olduğunu gösterdi. Bu çalışma özellikle de çok büyük tehdit altında olan fil popülasyonlarının korunmasında yardımcı olabilir.
Araştırma, bu büyük kaçakçılığın arkasında bir avuç suç şebekesinin bulunduğu ve bu ağlar arasındaki bağlantıların, sanılandan çok daha geniş kapsamlı olduğunu göstermesi açısından önem taşıyor. Bilim insanları avlanan 4320 havyanın, fildişi analizini yaptılar. Dişler 2002-2019 yılları arasında Afrika’dan gemilerle çıkarılan 11 ton fildişleri arasındaki 49 büyük ele geçirme vakasına aitti. Dişlerin genetik analizleri şaşırtıcı bağlantıları ortaya çıkardı: Ele geçirilen dişlerin büyük bir bölümü az sayıdaki fil popülasyonuna, genellikle birbirleriyle akraba olan fillere ait. Bu da avcılığın yıllardan beri aynı grupta yapıldığını gösteriyor. Hangi popülasyonların daha çok avlandığının öğrenilmesiyle, filler daha iyi korunabilir.
İncelemelerden anlaşıldığına göre bir hayvanın iki dişinden biri ya da akraba olan fillerin dişleri genelde farklı nakliyelerle farklı limanlara gönderiliyor. Gemi konteynırları en çok Kenya, Uganda ve Nijerya’dan geliyor. Ancak son yıllarda Angola ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki küçük limanlarda da kaçak fildişleri ele geçirildi.
Nilgün Özbaşaran Dede