Mustafa Çetiner

Deprem ve kan bağışı

Asla azalmayacak, asla dinmeyecek bir acının ortasındayız. 1999 büyük depreminden beri hiçbir şey biriktirmediğimiz, hiçbir önlem almadığımız çok acı bir şekilde ortay çıktı. Dünyanın en şiddetli depremlerinden biri, belki de dünyanın en hazırlıksız ülkesini vurdu. Şaşılası bir sivil toplum refleksi, hiç ama hiç hazır olmayan bir devlet gördük. Asıl büyük hırsızları unutup marketlerden çocuğuna sü...

Asker kalbi…

Ülkemiz şehit haberleri ile sarsıldı geçtiğimiz hafta. 36 genç insan, bu ülkenin 36 evladı İdlib’deki çatışmalarda yaşamını yitirdi. Acı bu sefer öylesine derine işledi ki, hareketsiz kalakaldık. Barış zamanları çocuklar babalarını toprağa verir, savaş zamanları babalar çocuklarını derler. İşte öylesi derin bir acıydı. Bilgisayar oyunlarındaki gibi olmuyor kahramanlıklar. Sosyal medyadaki savaş çı...

Enfeksiyonlar ve kanser

Coronavirus salgını birçok kişiyi enfeksiyon hastalıkları konusunda oldukça bilgilendirdi ve enfeksiyon sağlık gündeminin baş köşesine kuruldu. Aslında enfeksiyonların tarihi ile insanlık tarihi at başı gider. Yüzyıllar öncesinin Veba salgınlarını hatırlayın. Sadece sağlığı değil, tüm yaşam biçimlerini, inançları, bilimi aklınıza ne gelirse her şeyi etkiledi. HIV, 30 yıl önce insanlığı o kadar kor...

Acı yemek iyidir…!

Kristof Kolomb ve arkadaşları, Amerika’yı ilk keşfettiğinde çok acı meyveleri olan bitkinin karabiber olduğu zannetmiş ve geldikleri yerin karabiber tarımının en yoğun yapıldığı Güney Hindistan olduğunu düşünmüşlerdi. Aslında Kristof Kolomb’un keşfettiği karabiber değil, bildiğimiz acı biberdi (chili pepper). Acı tüketimi, kültürel bir özellik olup ülkeler arası büyük farklılıklar gösterebiliyor. ...

Grip aşısı tartışması – III

Grip aşılarını konu alan yazılarımın sonuncusunda kimleri aşılamalıyız ve grip aşılarının yan etkileri nelerdir sorularının yanıtlarını vermeye çalışacağım. Önceki iki yazımı okuyanlar, grip aşılarının koruyuculuk oranlarının yıllara göre değiştiğini ve en çok yüzde 60’lara kadar yükselebildiğini, bazen bu oranların %10’lara kadar düşebildiğini anımsayacaklardır. Ancak grip aşıları, ihmal edilebil...

Grip aşısı tartışması – II

Grip aşılarını konu alan geçen haftaki yazımda grip aşılarının koruyuculuk oranlarının kimi yıllarda gerçekten çok düşük olabileceğini ve aşı tartışması yapılırken bu noktanın önemine vurgu yapmış ve sözü ilaç sektörüne getirerek yazıyı bitirmiştim. Kaldığım yerden devam edeyim. İlaç firmalarının temel amacı “kar etmek” isteğidir. Burada en ufak bir tartışma yok. Tıpkı diğer tüm sanayi kollarında ...

Grip aşısı tartışması – I

Bir kaç hafta önce aşıları konu alan yazıma gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim. Yazımda şunları yazmıştım. “Bu aşı karşıtlığı tartışmasının temel nedeni belli ki grip aşıları. Çünkü grip aşılarının koruyuculuk oranları tartışmalı. Ama tartışma bu noktada kalmıyor, çocuk felcinden, hepatit aşısına, tüm aşılar zan altına giriyor. Tartışma bununla da bitmiyor, bilimi kirletenlerin yerine bilimin ke...

Protein tozları – II

Geçtiğimiz hafta protein tozlarından bahsetmeye başlamıştım, bu haftada kaldığım yerden devam edeceğim. Protein tozları bir dönem proteinden zengin zayıflama diyetlerinde de kullanılmıştı. Çünkü daha önce yapılan bazı kısa dönem çalışmalarda yüksek protein ve düşük miktarda karbonhidrat içeren diyetlerin kilo kaybına yardımcı olduğu ve daha uzun süre tokluk hissi yarattığı gösterilmişti. Ancak bun...

Protein tozları – I

İnsanlığın baş belası bağnazlık ve cahilliktir. Bu saptamanın doğruluğundan hiç şüphe etmemeli. İnsanoğlu hoşlanmadığı ve ezberini bozan şeyler duyduğunda anlamsız biçimde söyleneni yok sayıyor, kendi konfor alanında, yalanlarıyla yaşantısına devam etmeyi seçiyor. Dahası bir zır cahili bir yalana inandırdığınızda onu doğruya ikna etmek neredeyse imkansız hale geliyor. Geçtiğimiz günlerde YouTube k...