Pandemi stratejisi: BEKİD (Bastır – Ek Sağlık Kapasitesi – İlaç – Dengele)

Koronavirus Öne Çıkanlar

Tüm okuduklarım, veriler, pandeminin bulaşma hızı (R0 ile özetlenen), çeşitli zaman/gecikme parametreleri, 'hastanelik etme' hızı, birçok model, simülasyon çıktıları, hep şu temel sonuca varıyor: Evet, ciddi bir pandemi var, ama bu bizim de AKTÖRÜ olduğumuz bir problem. Göktaşı gelmiyor. 'Seyretmek' yerine pandemiyi ve etkilerini 'yönetmek' büyük çapta bizlerin elinde.

Bunu başarmak için ise öncelikle şu şart: salgını en sert politikalarla kısa-dönemde 'bastırıp' yayarak, oluşabilecek anormal hastane talebi ve ölümleri önlemek. Böylece kazanılan zaman birkaç açıdan çok değerli: hem var olan hastane kapasitesi aşılmaz,  hem ek hastane kapasitesi yaratılabilir, hem de orta-dönemde ilaç ve  aşı araştırmaları çok verimli, yaşamsal sonuçlar verebilir. Kanımca bu  noktada ulusal ve uluslararası mutabakat olmalı (DSÖ, BM, vb. çerçevesinde). Ve ÇOK ACİLEN biz ve tüm ülkeler özünde aynı temel stratejiyi uygulamalı.

Tüm geçmiş veriler, epidemik bilgi ve bir sürü simülasyon modeli hep aynı sonuca işaret ediyor: 'yumuşak' politikalar ne sonuç alıcı, ne de kendi içinde tutarlı; büyük ölümlere (pandemiden ve başka hastalıklardan) yol açacağı gibi, orta-uzun dönemde sosyal-ekonomik olarak da çok kötü olacak.


Yukarıdakiler epey bilinmesine rağmen, sorun o ki doğru ‘bastırma’ politikası birçok ülkede tam uygulanamıyor. Kanımca bunun nedeni sorunun zaman-gecikmeli ve üssel niteliğinden doğan ciddiyetini kavramamamız. Yani problemin 'görünür' kısmına kanıyoruz, üssel olarak yaklaşan canavara bir türlü ikna olamıyoruz. Karar verme üzerine araştırmalar gösteriyor ki doğrusal olmayan, dinamik ve zaman-gecikmeli problemleri yönetmede insanoğlunun doğuştan (sezgisel) becerisi yok. Doğrusal olmayan ilişki ve dinamikleri anlamamaya, zaman faktörünü es geçmeye (hafife almaya) meyilliyiz. Bu, yöneticiler için geçerli, halk için, hepimiz için geçerli. Dolayısıyla, yukarıda özetlediğim 'sıkı ve hemen bastırma' politikasının kritik önemine ikna olup gün kaybetmeden tavizsiz, bütüncül uygulayamamak temel bir sorun halini almış durumda. Sürekli benzer şeyler konuşup, gerekenleri hala tam olarak yapmamamız bunu gösteriyor.  Biraz açarsak, temel politika seçenekleri şunlar (‘hiçbir şey yapmamayı’ saymıyorum):

1- 'Yumuşak bastırma politikası' sonuç alıcı ve tutarlı bir strateji değil. Böyle bir strateji hastane yatışları eğrisini epey aşağıya çekse de, üssel eğri hastane/yoğun bakım kapasitesinin hala çok üstüne çıkıyor. Bunun sonuçları, 'hiçbirşey yapmamanın'' daha hafif bir versiyonu olsa da, yüksek sayıda hastalanma ve ölümler kaçınılmaz oluyor. Bir şeyi
yapıp, doğru dürüst yapmamak anlamsız, kendi içinde tutarsız oluyor. (Pueyo’nun aşağıda referans verilen iki yazısında ve birçok simülasyon çıktısında bu kanıtlanıyor).

2- HEMEN ve SIKI Bastırma (buna B diyelim): acil sektörler ve işler dışında HERKES 2-3 hafta evde oturacak, acil olanlar dışında bir araya gelme, toplantı hiç yok...). Bu politika, vaka ve hastaneye yatış eğrisini tabii ki çok ciddi indirecek. Ölümler doğal olarak çok düşecek. Ama sırf bu da tam yeterli DEĞİL:

3- HEMEN hastane ve 'esnek' yoğun bakım ek kapasite yaratmak/yönetmek (Buna da EK diyelim). Çünkü sert bir bastırma sonrası bile var olan kapasite yetmeyecek. (Japonya ve G.Kore hariç birçok ülkede olan). Acil olarak hastane odası, özel yatak, oksijen/cihaz/malzeme ve gerekli 'personel' artışı için en hızlı işe koyulmak gerekiyor (Çin bunu başardı). Eğer 2 ve 3. yöntemler (bir arada “BEK” oluyor) birlikte yapılırsa, pandemi ilk sezonunda (Haziran'a kadar), herhangi bir hastalıktan daha ağır bir hasar yaratmıyor. Ve çok değerli bir ZAMAN kazanılıyor. Bu BEK politikasının altın değeri, kazanılan bu zaman. 'Ama salgın tam yok olmayacak, sonbahardan sonra tekrar patlayacak' karşı-görüşü ise geçersiz ve anlamsız, çünkü çok değerli olan ZAMAN boyutunu yok sayıyor:

4- Bugün 'hemen' konuşulması ütopik olan, ama en önemli etkinlik devreye giriyor: Bio/med ilaç, test, ve aşı araştırmaları (Bu kola da İ diyelim)...  Bunlardan sonuç almak için gerekli 5-10 ay boyunca gerekecek 'dengeli bastırma' (D) stratejilerine ise Pueyo 'dans' diyor... Bu dengeli, gerektiğince izolasyon vb. politikasının ne dozda, nasıl olacağı virüsün yazın ve sonrası nasıl davranacağına bağlı... Ancak şimdi uygulayacağımız BASTIRMA politikasından çok daha esnek ve yumuşak olacağı kesin.

Yukarıda özetlenen 2, 3 ve 4. yaklaşımlar (BEKİD) birlikte ve TAVİZSİZ, sabırla ve akılla uygulanırsa, bu pandemi ciddi bir hasar vermeden yenilebilir. Ama bu gerçekten çok ciddi bir odaklanma ve ikna gerektiriyor - ulusal ve uluslararası düzeyde. Karşımızda üssel olarak patlayan bir problem var ve iki-üç günlük bir tereddüt ya da kural gevşemesinin sonuçları şaşılacak kadar kötü olur. Esnek Ek kapasite yaratma (EK) ayağı da günler/haftalar alacağı için, çok hızlı ele alınmalıdır. (Bizde başladığını duyup okuyorum, umarım öyledir).

Bilimsel literatür, veriler, modeller... karşımızda doğrusal olmayan, dinamik ve zor bir problem olduğunu da, çözümünü de gösteriyor (yukarıda 2-4, BEKİD). Bu yazıyı şu iki motivasyonla yazıyorum:

  • çözüm, strateji özünde belli, ana stratejiyi artık 'tartışmak' zamanı değil, en kararlı biçimde uygulamak zamanı,
  • gerek yöneticiler, gerek biz halk, kararlar alırken 'sezgilerimizin' bu problemde bizi yanıltacağının, 'GÖRÜNEN' ile 'GERÇEK OLANIN' çok farklı olduğunun bilincinde olmalıyız. Sezgisel tahminlerle, kısa dönemli yüzeysel verilerle tavır değiştirmeyip, temel stratejiye (BEKİD) sabırla, 'inançla' sadık kalmalıyız...

Çok ilginç/önemli bir testten geçiyoruz. Bazı tereddütler ve zaaf işaretleri olsa da, biraz tökezlesek de, yukarıdaki ilkeleri kılavuz edinip sınavı geçeceğimize inanıyorum.

Birkaç kaynak:
https://medium.com/@tomaspueyo/coronavirus-the-hammer-and-the-dance-be9337092b56
https://medium.com/@tomaspueyo/coronavirus-act-today-or-people-will-die-f4d3d9cd99ca
https://thereader.mitpress.mit.edu/flattening-the-coronavirus-curve-is-not-enough/
https://www.worldometers.info/coronavirus/#countries
https://ourworldindata.org/coronavirus

Sağlıkla kalın, sevgiler, saygılar,

Prof. Dr. Yaman Barlas
Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü