Yerel seçimlerde seçilen belediye başkanlarının eğer bağımsız aday ise kendi programı, bir partiye bağlı iseler (ki seçimlerde belediye başkanlığı alanlar CHP, TKP, AKP, MHP, SP, DSP, DP, BBP oldu) kendi partilerinin genel yaklaşımları doğrultusunda bir genel rehberleri mutlaka vardı. Bu rehberlerin en başında elbette amaç ve hedefleri içeren planlama mevcuttur. Örnekse halkçı bir belediyecilik ile sürdürülebilir yaşam mı yoksa mega projelerle rant ekonomi politiğine odaklanan muhafazakâr bir belediyecilik mi? Ardından gelen örgütlenme ve yürütme işlevlerinde de partizanlık, kayırma, katılımcılık, yönetişim, merkezin desteği kesileceği için olanaklardan yoksunluk anlamında muhalif partilerin belediyelerinin topal ördek konumuna düşmesi mi yoksa rant olanakları muslukları kesilince merkezin topal ördek konumuna düşmesi mi ve bunun gibi hususlara ait tartışmalar ön plana çıktı. En sonunda da denetim işlevinde denetim eksikliği, yanlı denetim, bağımsız denetim, halkın denetimi, öz denetim, iç denetim gibi hususlar ön plana çıkacaktır.
Örneğin, bir parti (CHP) bu konuda 10 temel ilke açıklamış:
- Hoşgörülü ve saygılı kentler
- Hakça paylaşan kentler
- Hesap veren ve şeffaf yönetilen kentler
- Yoksulluğu yenen kentler
- Üreten ve istihdam yaratan kentler
- Yenilikçi akıllı kentler
- Ulaşım ve altyapı sorunları çözülmüş kentler
- Nefes alan kentler
- Sosyal adaleti sağlayan kentler
- Kültür ve sanatı geliştiren kentler
- Doğa dostu yeşil kentler
- Mutlu ve gülümseyen kentler
Gerek muhafazakâr belediyeler (örnekse AKP), gerekse sosyal demokrat belediyeler (örnekse CHP) 1970’lerde gündeme gelen ve özellikle 1990’larda yoğunluk kazanan sosyal belediyecilik konusunda farklı yaklaşımlara dayansalar da bilimsel incelemeye konu olabilecek denli yoğun uygulamalar sergilemektedirler. Hatta bu konuda Doç. Dr. Bedrettin Kesgin’in Sosyal Belediyecilik Muhafazakâr ve Sosyal Demokrat Perspektiften adlı bir çalışması da mevcuttur (Ekin Yayınevi, 2012).
Sürdürülebilir gelişme ve yerel yönetim
Yerel yönetimlerin sürdürülebilir gelişme amaçlarına odaklanması gerekir. Aksi halde insanlığı kusursuz fırtına senaryosu beklemektedir. Kusursuz fırtına deyimini anlamak için 2000 yılı tarihli W. Peterson’un yönetmenliğini yaptığı Kusursuz Fırtına (Perfect Storm) filmini izleyebilirsiniz. Filmin senaryosu gerçek bir olaya dayanmaktadır.
1991 yılında Andrea Gill adlı geminin kaptanı, çok verimsiz geçen avdan hiç de memnun değildir ve tekrar bir yolculuğa çıkarak şanslarını doğuda denemek istemektedir. Yorgun olan ekip önceleri bu fikre karşı çıksa da para kazanma isteği ağır basınca kabul ederler. Sonuç mu? Filmi izleyin seveceğinizi umuyorum. Kusursuz fırtınaya yakalanmamak için Birleşmiş Milletler tarafından 2030 yılında ulaşılmak için 17 Sürdürülebilir Gelişme Amacı (SGA) ve bu amaçlara yönelik ölçüm göstergeleri ortaya konuldu. 17 SGA’ya isimleriyle bakalım:
Ülkemizde bu bağlamda bilimsel çalışmalar da yok değil. Örnekse, giriş kitabı niteliği taşıyan bir eser olarak Cemal Baş'ın derlediği 'Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, Türkiye Belediyeler Birliği, 2017'. Kimi başka çalışmalardan örnekler verelim: Mustafa Demircan, Kentim Geleceğim; Metin Erten, Nasıl Bir Yerel Yönetim. Uluslararası yazında ve uygulamada çok fazla çalışma var, örnekse S. Gustafsson and J. Ivner: Implementing the Global Sustainable Goals (SDGs) into Municipal Strategies Applying an Integrated Approach… Çalışmaya Handbook of Sustainability Science and Research, Editor W. L. Filho, Springer, 2018 adlı eserden ulaşılabilir.
Yerel yönetimler ve sürdürülebilirlik ve Bakırköy örneği
Bir yerel yönetimin başarım denetiminin hem çevresel hem ekonomik hem de sosyal boyutta olmak üzere üç boyutlu ölçülmesi ve raporlanması gereklidir. Bu bağlamda İstanbul’daki Bakırköy Belediyesi Küresel Raporlama Girişimleri Standardı bağlamında çalışmalara başlamış. 2017 yılında Bütünleşik Sürdürülebilir Kalkınma Sistemi yaşama geçirilmiş. Bu konuda ISO 37120:2014 Kentlerin Sürdürülebilir Kalkınması, Belediyecilikte Hizmetler ve Yaşam Kalitesi Standardı da diğer dokümanların (Küresel İlkeler Sözleşmesi vb.) yanı sıra rehber oluşturmuş.
VMI, Volt Medya İletişim Hizmetleri şirketinin danışmanlığında hazırlanmış rapor: http://www.bakirkoy.bel.tr/kurumsal/surdurulebilir-kalkinma-hedefleri.html
Bakırköy Belediyesi 1 Ocak 2016 – 31 Aralık 2016 tarihleri arasındaki faaliyetleri ve verileri ilk sürdürülebilirlik raporlamasına dahil edilirken hedefler 2018 ve 2019 yılları için oluşturulmuştur. Çalışmaları sürdürmek için belediye bünyesinde bir Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu kurulmuş ama İç Denetim birimi de gözlemci statüsünde çalışmalara katılmış. Oluşturulan sistemle SGA’lardan başta SGA 11 (Sürdürülebilir kent ve yaşam alanları) ve özellikle şunlara katkıda bulunma kaps ama alınmış: SGA 1.5 / SGA 9 / SGA 17.13 / SGA 17.14 / SGA 17.15 / SGA 17.17
İlgilisi SGA’ların alt amaçlarına ve hedeflerine ilişkin ayrıntılı bilgi için şu adresten ulaşabilir: http://www.surdurulebilirkalkinma.gov.tr/
Sonsöz
Yerel yönetimler dünyamızın kusursuz fırtınaya girmemesi için SGA’larına odaklanmalı, böylece tanımlanan amaç ve hedefleri ölçmeli ki yönetebilsinler. Sahi, 22 Nisan Uluslararası Tabiat Günü’nü yaşadığınız il, ilçe ya da belde belediyeniz kutlamış mıydı? Yanıtınız eğer hayırsa sizin belediyeniz SGA’lara muhtemelen odaklanmamış ve GRI raporlaması ya da Entegre Raporlama yapmamaktadır. Siz ve diğer ildaş, ilçedaş ve beldedaşlarınızla birlikte bunu istemek sizin en doğal, ekonomik ve sosyal hakkınız. Bilirsiniz, ‘hak verilmez, alınır’ derler ama bu da güçle olur, ilkellik ve cehalet ile değil!
Prof. Dr. İ. Melih Baş