Anayasa’da Laiklik tartışması

Bozkurt Güvenç
Anayasa’da Laiklik tartışması

Yarın, HBT-BAU konferansında yapacağım “Demokrasi ve Laiklik” konuşmamda konuyu noktalamayı tasarlıyordum ki... 27 Mayıs 1960 devrimi veya darbesinin 56. yıl dönümünde 27 Mayıs tarihli Cumhuriyet Gazetesi “laiklik” manşetleriyle dolup taşıyor:

  • ABD merkezli PEW araştırmasına göre “Türkiye’de son 3 yılda anlamlı değişmeler oluyor”muş.
  • Nuray Mert, “Kapatmayalım, Laikliği tartışalım” diyor,
  • Güray Öz, “Görevinizi yaptınız artık dağılabilirsiniz!”
  • Semih İdiz, Kahraman’ın [kişisel] sözleri yararlı oldu.”
  • Tayfun Atay, Seyir Defteri’nde “Türkiye laiktir, laik kalacaktır!”
  • Başkan Erdoğan, “Kişiler dini inançlarına göre özgür yaşıyorsa, İslam vurgusuna gerek yok. Bırakın laiklik yerli yerinde kalsın” deyip, son noktayı koydu.

Ancak, tartışma bitmedi, yeni başlıyor. Kapandığını sandığım konuya geri dönüyorum. Çünkü laiklik ya bilinmiyor ya da çarpıtılıyor.

Laiklik, demokrasinin önkoşulu


Laiklik, yalnız dinle, devlet işlerinin ayrılması; devletin dinlere eşit mesafede olması; yalnız Müslüman Kardeşler eğitimi görmüşlerin din ve inançlarını özgürce yaşaması değil; insan sayılmayan, eğitimden yoksun olduğu için hak ve özgürlüklerini kullanamayan, Atinalı “laikos”, Romalı “laicus,” Parisli “laique”lerin (yani kadın ve yoksulların) eşit yurttaşlık haklarına kavuşmasını sağlayan bütün demokrasinin ön koşuludur.

Ortaçağ devletlerinin iktidar ortağı olan Kilise, laiklere eşit yurttaşlık vadeden devrimcileri dinsizlik ve “laikçilik”le itham etti. “Laiklik dinsizlik”tir yargılaması Fransa’dan gelmişti. CHP’nin Altı Oku’ndan beşinin sonu “çilik”(izm) ile bittiği halde, sonunda “çilik” olmayan yegane ok, Türkçeye çeviremediğimiz için doğru anlayamadığımız, sağa sola çekiştirip durduğumuz “laiklik”tir.

  • Yaygın “Laiklik dinsizliktir!” söylemini hoş gören L a i k l i k:
  • Anayasa'ya gerek yok; Kur’an-ı Kerim neyimize yetmiyorsa?
  • Devlet, kulların günah işleme özgürlüğüne sınır koymuyorsa?
  • Soygun ve yağmanın hesabı ancak ahirette sorulacaksa?
  • Dinimiz, 8 yaşındaki kızlara nikah kıyıyor, laik kim oluyorsa?
  • Parlamento yerine Başkanlık sistemini isteme hakkımız baki?

Diyorsa...

Başkan Erdoğan, laik bir Anayasa’ya neden karşı çıksın ki?

Çoğunluğu Müslüman olan başka hangi ülkede, din, inanç ve ifade özgürlüğü yasal güvence altındadır? Bırakınız laiklik kalsın, Yeni Anayasa’da İslami güvenceye ihtiyaç yoktur*. Son yıllarda sayıları hızla artan İmam Hatipliler çoğunluk olunca, laikliği savunanlar azalacak ve susacaklardır. Belki o zaman geldiğinde düşünür, gereğini yaparız.

Diyalektik mantık, ‘kendini bil’emeyen” şaşkın bireylerden oluşan, paralel cemaatlerle, bilgisayar destekli satranç oynuyor.

Az daha yanılıp Sayın Başkanımızı, laiklik konusunda tarihi gerçeği görüp “Halife Sultanlık” tutkusundan kurtulmasını kutlayacaktım.

Neyse ki, Yüce Tanrı ya da koruyucu meleğim beni uyardı da aklım başıma geldi. Derin bir gaflet uykusundan uyandım. Çok şükürler olsun. Darısı, benim gibi hayatı boyunca “ortak inanç” yerine, Ortak Aklı bilimde arayan; ama bulamayan laik okurlarımın başına.

Hoşçakalın, inançla kalın. Aman, karamsarlığa kapılmayın.

Gün doğmadan neler doğar, o gizemli DOĞA Ana'dan.

*Not: Başkan Kahraman’ın başkanı bulunduğu Birlik Vakfı’nın “Anayasa Teklifi’nde “muğlak laiklik” ilkesi yoktu ama başkanlık sistemi vardı (2008).

Bozkurt Güvenç

*Bu yazı, 06 Mayıs 2016 tarihli Herkese Bilim Teknoloji dergisinde yayınlanmıştır.


Bozkurt Güvenç