862 milyar web adresi arşivlendi

Edip Emil Öymen
862 milyar web adresi arşivlendi

Marion Stokes adlı Amerikalı siyah hanım 35 yıl boyunca, her gün, her saat, her dakika, belli başlı Amerikan televizyon kanallarının yayınlarını videoya kaydetti. Toplam 840 bin saatlik bu kayıt, bugün 71 bin 716 adet Betamax ve VHS video kasette saklı. 1977 – 2012 dönemine ait ABD ana akım ve bazı yerel Amerikan tv yayınlarının bu muazzam arşivi, şimdi analog’dan dijitale çevriliyor, yavaş yavaş, İnternet Arşivi tarafından: Bütün haber programları. Reklamlar. Kamu spotları. Diziler. Tv tartışmaları (paneller). Belgeseller. Filmler. Spor. Kısacası, bir tv kanalı “ne yayınlıyorsa” hepsi. CNN, Fox, MSNBC, C-SPAN (Kâr amacı olmayan tv kanalı: Cable-Satellite Public Affairs Network) ile CBS, ABC ve diğerleri.

Sanki bir film/roman kurgusuymuş kadar tuhaf bu öykü, gerçekten o kadar tuhaf ve sıradışı ki, Marion Hanım’ın neyi, nasıl, neden yaptığını anlatmak için bir de belgesel çekildi geçen yıl. 90 dakikalık filmde hanımın “kendine özgü” hayatı, 7/24 aralıksız video kayıtlarının ailesine ve çevresine etkileri anlatılıyor. 2019 Tribeca/New York ve Londra Film Festivalleri’nde tanıtılan film, halen ABD’de kültür-sanat merkezleri ve müzelerde gösterimde. Her halde bahara doğru ABD sanat sinemalarına ve nihayet internete düşer. (Filmin adı: Recorder: The Marion Stokes Project https://bit.ly/2QAOdK4).

2012 Aralık ayında 83 yaşında ölen Marion Stokes, kütüphaneci ve medeni haklar savunucusu bir solcu olarak FBI’ın dikkatini çekmişti. Bu yüzden işinden atılan, ama kütüphanecilik bilgi ve becerisini bambaşka bir amaçla, “yeni bir teknolojiyle” kullanmayı akıl eden, hayatında inovasyon yapabilen başarılı bir örnek oldu Amerikalı siyahlara ve hele siyah kadınlara.


1977’de başladığı video kayıtlarını, 1979’da Tahran’da ABD Büyükelçiliği’nin İranlı militanlar tarafından işgali sırasında 7/24 yapar olmuş. 35 yıl sonra ölene kadar, aralıksız... Evde yer gök video kasediyle dolmaya başlayınca Marion Hanım, hem bunları, hem ulusal kütüphane boyutundaki gazete/dergi koleksiyonunu, 50 bin kitabını, eski bilgisayarları, yazıcıları, ekranlarını saklamak için 9 ayrı daire kiralamış veya satın almış.

Çünkü Marion Hanım varlıklı: Apple’a 1984’te yatırım yapmayı akıl eden küçük bir hissedarlıktan, kısa sürede “çok varlıklı” ve bağımsız gelirli biri olabilmiş. Yine varlıklı bir televizyoncuyla evlenince “para, parayı çekmiş.” Bu sayede bir işte çalışmasına gerek kalmadan, hobisini iş edinmiş (Çağdaş iş tanımı da zaten bu değil mi?).

Yaptığı sıra dışı işi ailesi “annemizin takıntısı, saçmalığı” olarak görmesine rağmen bugün bu arşiv, Amerikan görsel kültürü için bulunmaz bir bilgi hazinesi olarak kabul ediliyor. Çünkü dijital öncesinde tv kanalları, yayınlarının pek büyük kısmını kopyalamıyordu. Sadece belki “önemli gördüklerini” kopyalayarak gerisini saklamıyorlardı. Dijital öncesi dönemde kayıt saklamak, bugüne göre gayet zahmetli, acaip pahalı, “depo yönetimi isteyen” bir işti. Bugün bile dijital kayıtların “büyük veri” döneminde kayıt saklamanın maliyeti hâlâ yüksek.

Marion Hanım’ın ölümünden sonra ailesi, evinde ve diğer “depo evlerde” yaptıkları temizlik sırasında buldukları video kasetlerini 4 konteynere koyarak San Fransisco’daki İnternet Arşivi’ne gönderdiler [Arşive ilişkin bilgiye, aşağıda sıra gelecek].

İlginç ve anlamlı bir ayrıntı var: Marion Hanım, dijitalin olmadığı dönemde o günün analog teknolojisiyle çalışan kayıt cihazları kullanmıştı. Ama dijitale geçiş ve dijital dönemde de analog kayıt yapmakta ısrar etmiş: Dijitale, “dışardan müdahale” (kayıtların kasıtlı olarak bozulması, üzerinde oynanması) olasılığına önlem olarak… Bugünlerde “normal” (?) hale gelen sahte haberleri, video/film/fotoğrafla her türlü yalanın “olağan” bir şekilde sunulacağını öngörmüş gibi sanki kendince önlem almış.

İnternet Arşivi’nin, dijitale çevirip herkesin kullanımına açmaya başladığı Marion Stokes Arşivi’nin 2009 – 2011 döneminin bir kısmına şuradan bakabilirsiniz: https://bit.ly/303ogFX

Buraya ayrıca Hanım’ın günlükleri, fotoğrafları, ses kayıtları, kişisel notları da yavaş yavaş konuluyor.

İnternet Arşivi ise, (https://archive.org/details/tv) Amerikalı bilişim girişimcileri Brewster Kahle’nin Bruce Gilliat’la birlikte geliştirdiği fikirle başlayıp sonradan kurumsallaştı. 22 Aralık 2019 itibarile halen işleyen/işlemeyen 862 “milyar” web sayfası adresini (URL) arşivledi. Bu inanılmaz rakam, geçen yıl başında (Ocak 2019) 704 milyara doğru gidiyordu. Bir yıl içinde web adresleri 158 milyar kadar artmış: Dünya nüfusundan kaç kat daha fazla?

İnternet Arşivi’nin 22 yıl önce kuruluşundan beri web adresi görüntüsü yanı sıra 20 milyon kitap ve metin, 140 bini konser kaydı olmak üzere 8.5 milyon sesli ve görüntülü kayıt, 3 milyon film/video, 200 bin yazılım da arşivlendi (https://on.ft.com/2tKhvNa). Her hafta arşive 20 milyon Wikipedia web adresi, 20 milyon tweet (ve onlara ilişkin web adresleri), 20 milyon WordPress linki, 100 milyonu aşkın haber kupürü vb de ekleniyor. (Bu rakamlar ortalama)

Bütün bunlara İnternet Arşivi bünyesindeki “Geçmiş Zaman Olur ki” (Wayback Machine) bölümünden ulaşılıyor. Burası, Microsoft’un sürekli yenileyip “eskisini” okunmaz hale getirdiği yazılımlarına karşı da bir çözüm aslında. Örneğin, ilk Windows 95’i bugün yeni bilgisayar “okumaz”. Aynı şekilde Windows 98, onu izleyen XP, Vista vb için de aynı şey söz konusu. Eskimiş bilgisayarlarda bu programlar “işlese” bile, Windows’dan teknik destek almaz. [Wayback Machine kullanmak için: https://bit.ly/39OvSRt].

Arşiv “dağıtık” veri merkezlerinde korunuyor. California, Kanada, Hollanda ve Mısır/ İskenderiye’deki Biblioteca Alexandrina bunlardan bir kaçı. Biriken veri miktarı 40 petabyte: Gündelik dille söylersek, her biri 4 çekmeceli 80 milyon dosya dolabındaki A4 kağıt miktarı…

Arşiv, tamamen kendi üretimi bir sistemle kitapların elektronik kopyalarını çıkartıyor. Kitaplar daha sonra depoya istif. Kitabın elektronik kopyasını, tıpkısı kadar gerçek bir şekilde yeniden basmak mümkün. Telif hakkı ABD’de biten 1923 öncesi kitapların kopyalarını alıyor. 1941’e kadarki kitapları ise “satmamak koşuluyla” kopyalıyor.

Ayrıca, topladığı veri/bilgiyi dünya ile bedava paylaşma kapsamında, 11 Eylül 2001 İkiz Kule Saldırısı hakkında 3 bin saatlik televizyon kaydı depoladı. Çeşitli ülkelerin tv yayınlarını web ortamında izlenecek dijital dönüşümden geçirdi. Her görüntü küme’sini konu ve içeriğe göre indeksledi. Akademik ve gazetecilik amaçlarına uygun kullanıma getirdi. Bu özel arşiv, diğer tv arşiviyle birlikte 3 milyon saatlik bir kayıt demek (https://archive.org/details/911).

Edip Emil Öymen


*Bu yazı 10.01.2020 tarihli Dünya gazetesinde yayınlandı.

Edip Emil Öymen