Akademik uyduruk makalelere darbe

Orhan Bursalı
Akademik uyduruk makalelere darbe

Bu müjdeli bir karar bilim dünyası için. Uzun zamandır üzerinde yazılan çizilen ve akademik yükseltilerde haksız kazanç sağlayan uyduruk makaleler konusunda YÖK önemli bir karar aldı. Dünya biliminde uzun süredir tartışılmakta olan, “Predatory” adı takılmış, yırtıcı, yağmacı veya fake adı takılan sözde bilimsel dergilerdeki makalelerin, bilimsel yükseltmelerde dikkate alınmayacağı kararlaştırıldı. YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın önerisi, Üniversitelerarası Kurul’ca (ÜAK) kabul edildi.

Önce CBT döneminde, şimdi de HBT’de üzerinde sık durduğumuz bir konuydu (HBT sayı 128, 7 Eylül 2018, Akademi dünyasında deprem: Sahte bilim dergileri). Bu dergilerin çoğu, akademisyenlerin hazırladıkları “bilimsel” makaleleri para karşılığı hemen yayınlıyorlar. Böylece büyük çoğunluğu ipe sapa gelmez, akademik dünyada çöp olarak nitelendirilen, bilime bir katkıda bulunmayan makalelere sözde bilim dünyasına sunuluyor.

Ciddi akademik dünyanın yüzüne bile bakmadığı, dikkate almadığı, niteliği son derece düşük bu makalelerle şişik CV’ler bol miktarda var. Bilimsel olarak ne yaptın sorusuna kalabalık bir bilimsel makale sıralamasıyla sık karşılaşıyorsunuz.


YÖK son veriyor

İşte, YÖK bu duruma nihayet bir son veriyor ve bu tür dergilerde yayımlanan makalelerin akademik yükseltmelerde, yani yardımcı doçentliğe, doçentliğe, profesörlüğe yükseltmeler için hazırlanan dosyalarda bu makaleler dikkate alınmayacak. Bence bu tür makaleler, böyle bir karar alındıktan sonra tüm akademisyenlerin yayın listelerinden de çıkartılmalı. Tabi akademik değeri çok yüksek ve ancak üstün nitelikli araştırmaların yayımlandığı bazı bilimsel dergilerin de para aldıklarını biliyoruz; alınan karar bu dergileri kapsamıyor.

YÖK’e bazı konularda eleştiriler yöneltirken, bilimin niteliğinin yükseltecek ve akademisyenleri daha ciddi ve nitelikle araştırmalara sevk edecek böyle bir karar aldığı için de tebrik etmeliyiz.

YÖK Başkanı, başka önemli bir kararı da aldıklarını belirtiyor. Bazı bilimsel konferanslarda bildiriler gönderiliyor ve bunlar para karşılığı yayınlanıyor. Bir “uluslararası, uluslararası katılımlı” konferanslarda bazen 1000 bildiri yayımlanıyor. Gitmeniz de gerekmiyor. Saraç: “Akademik teşvik alınması için paralı kongreler düzenleniyor, dergiler çıkarılıyor. Bu, akademinin namusunu haleldar ediyor.” Bu konuda YÖK’e, bizzat Yekta Saraç’a başvurulduğunu biliyorum.

Bu karar da sevindiricidir; sadece bu amaçla yapılan tamamen ticari amaçlı konferanslar yapıldığını ve uyduruktan dergiler çıkartıldığını biliyoruz. YÖK’ün kararı, dünyada alınan öncü kararlardan biridir.

Türkiye dünyada üçüncü

Cumhuriyet Üniversitesi’nden Selçuk Beşir Demir, nitelikli bir dergi olan Journal of Informetrics'te Kasım 2018’de yayımlanan makalesinde, Türkiye’den akademik unvan taşıyanların bu tür uyduruk dergilerde makale yayınlama yarışında dünyada üçüncü olduğunu belirtiyordu. Araştırmaya göre bu tür 832 dergide 2017'de toplam 24.840 yayın (araştırma makalesi!) yer almış, tam 146 ülkeden!

Başı çeken ülkeler:

  1. Hindistan (Sahte dergi tüccarlığının da cenneti)
  2. Nijerya
  3. Türkiye

Ayrıca bu tür dergilerin “editör” kadroları en çok hangi ülkelerde var diye bakıldığında Türkiye ikinci sırada!

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (International Consortium of Investigative Journalists-ICIJ)  2013 yılından bu yana dünyada 400 binden fazla bilim insanının yazmış olduğu 175 bin makalenin bu tür sadece 5 dergide yayımlandığını göstermişti. Dolayısıyla bu tür uyduruk yayıncılık akademik dünyada baş belası...

Türkiye’de şimdi bu akademik tüccarlığın önü kesiliyor.

Haydi hayırlısı!

Orhan Bursalı

*Bu yazı, 11 Mart 2019 tarihli Cumhuriyet Gazetesi, Bilim ve Siyaset köşesinde yayınlanmıştır.


Orhan Bursalı