Probiyotiklerin yararlı olduğu dört hastalık

Öne Çıkanlar Sağlık
Probiyotiklerin yararlı olduğu dört hastalık

Probiyotiklerin yararları konusundaki araştırmalardan bugüne dek elde edilen sonuçlar oldukça kafa karıştırıcı; kimileri probiyotiklerin sağlığa yararlı birtakım etkiler yarattığına işaret ederken, kimilerinde herhangi bir yarara tanık olunmuyor. Uzmanlar, şimdilerde probiyotik kullanımının olumlu etkiler yarattığı yönünde somut kanıtların bulunduğu 4 durumdan söz edilebileceğine işaret ediyor.

Sindirim sisteminde bulunan trilyonlarca bakteri ve maya tıp dünyasının en çok tartışılan konularından biri. Öyle ki, probiyotikler ve canlı organizmaları içeren besin ve destekler her geçen gün daha da büyük ilgi uyandırıyor.

Harvard Tıp Fakültesi çocuk hastalıkları uzmanlarından ve Boston Çocuk Hastanesi Mukozal Bağışıklık ve Biyolojik Araştırma Merkezi araştırmacılarından Dr. Allan Walker, son 10-15 yılda probiyotikler ve bağırsak bakterileriyle ilgili araştırmaların giderek yaygınlaştığına ve çok sayıda yetenekli bilim insanının bu konuya el attığına dikkat çekiyor. Walker, kendi çalışmaları kapsamında probiyotiklerin bebekler üzerindeki etkilerini araştırırken, bir yandan da geçmişte yayımlanan bilimsel verilerin yeniden gözden geçirildiği bir çalışmaya da önderlik ediyor.


Probiyotiklere duyulan ilgi hızla artmış olmakla birlikte, tıp çevreleri kamunun ilgisine kıyasla bu konuda daha temkinli. Bunun nedeni, uzmanların bu konuda hastalarına birtakım önerilerde bulunmadan önce yeterince somut veriye ulaşmak istemelerinden kaynaklanıyor. Walker, bu yüzden çeşitli sağlık merkezlerinden çok daha fazla sayıda deneysel kanıt toplanması gerektiğini vurguluyor.

Araştırmalardan bugüne dek elde edilen sonuçlar oldukça kafa karıştırıcı; kimileri probiyotiklerin sağlığa yararlı birtakım etkiler yarattığına işaret ederken, kimilerinde herhangi bir yarara tanık olunmuyor. Walker, şimdilerde probiyotik kullanımının olumlu etkiler yarattığı yönünde somut kanıtların bulunduğu 4 durumdan söz edilebileceğine işaret ediyor.

-Antibiyotik kaynaklı ishal

Antibiyotik kullanımına başlandığında probiyotiklerin, gerek çocuklarda ve gerekse erişkinlerde, bu ilaçların çok yaygın bir yan etkisi olan ishalin önüne geçilmesinde etkili olabilecekleri yönünde çok güçlü kanıtlar var. Antibiyotikler bağırsaklardaki hem iyi hem de kötü bakterileri yok ederek , bağırsaklardaki normal dengenin bozulmasına ve bu ilaçları alan hastaların yaklaşık yüzde 30’unda ishale neden olabiliyorlar. Probiyotikler bağırsaklardaki iyi bakteri türlerinin yenilenmelerine ve bağırsaklardaki dengenin yeniden sağlanmasına katkıda bulunabilirler.

Antibiyotik kullanımından etkilenen bağırsakların yeniden toparlanmalarının uzun bir zaman alabileceğine dikkat çeken Walker, bu yüzden hastalara probiyotik tüketimini ilaçların bitimini izleyen bir ay boyunca sürdürmelerini öneriyor.

Antibiyotik kaynaklı ishale karşı en çok etkili oldukları araştırmalarla kanıtlanmış probiyotik türlerinin Saccharomyces boulardi  ve Lactobacillus GG adlı mayalar oldukları belirtiliyor.

-Çocuklardaki bulaşıcı ishaller

Küçük çocuklarda görülen bulaşıcı (enfeksiyöz) ishallerin, özellikle de bebeklere ve çok küçük çocuklara kolayca bulaşabilen rotavirüse bağlı ishalin tedavisinde  probiyotiklerin yararlı etkileri olabileceği yönünde somut kanıtlar var.

Rotavirüsü günlük bakıma gereksinim duyan küçük çocukların virüsün bulaştığı oyuncaklardan, yüzeylerden ve ellerden kolayca kapabildikleri türde bir virüstür. Bu virüsün bulaştığı çocuklarda çok şiddetli ishallere, yüksek ateş ve mide ağrılarına tanık olunur ve bu çocukların sıvı yitimine uğrama olasılıkları da çok yüksek olur.

Araştırmalar bu virüse bağlı olarak ortaya çıkan belirtilerin probiyotiklerle yatıştırılmaya çalışılması durumunda, bunların ishalin şiddetini ve sıklığını azaltabileceğini ortaya koyuyor. Probiyotikler ishalin sıklığını günde bir keze dek indirebiliyorlar.

Bu bağlamda en etkili türün Lactobacillus GG  olduğu belirtiliyor.

-İltihaplı bağırsak hastalıkları (İBH)

Kalın bağırsakların iç yüzeyini örten bölümünü etkileyen bir tür iltihaplı bağırsak hastalığı olan ülseratif kolitin probiyotiklere, bir başka iltihaplı bağırsak hastalığı türü olan, Crohn hastalığından çok daha duyarlı olduğu görülüyor. Kendinden bağışık (otoimmün) bir rahatsızlık olan ülseratif kolit, sıklıkla yinelenen ve çoğu zaman kanlı olan ishal, karın ağrısı ve kramp gibi birtakım belirtilere yol açıyor ve kilo yitimine neden oluyor.

Walker, ülseratif kolit durumunda probiyotiklerin hastalık belirtileri hafiflemeye başlar başlamaz tüketilmeleri  gerektiğine dikkat çekiyor. Araştırmalar probiyotikleri hastalığın bu aşamasında almaya  başlayan kişilerde belirtilerdeki hafifleme sürecinin probiyotik almayanlara kıyasla çok daha uzun sürdüğünü ve bu sürenin altı aydan bir yıla dek uzayabileceğini ortaya koyuyor.

Ülseratif kolit hastalığı olan kişilerde probiyotikler görünürde perde arkasında çok daha etkili oluyorlar ve hastalığı alevlenme aşamasında iyileştirmekten çok, önleyici bir etki yaratıyorlar.

Araştırmalar ülseratif kolit durumunda en etkili probiyotik türünün, sekiz bakteri türünü içeren ve E. coli’nin zararlı bir türü olmayan, Escherichia coli Nissle türü olduğunu ortaya koyuyor.

-Poşit

Bu durum bağırsakların iç çeperin iltihaplanmasından kaynaklanır ve şiddetli ülseratif koliti olup, kalın bağırsağının büyük bir bölümünün alındığı cerrahi işlemlerin sonucunda ortaya çıkar. Hastalıklı kalın bağırsağın yerine ince bağırsağın en alt ucundaki ileum bölgesinde bir iç keseciğin oluşturulduğu bu tür işlemlerin uygulandığı kişilerin yaklaşık yüzde ellisinde bu duruma tanık olunur.

Walker bu keseciğin, kalın bağırsak gibi, bakterilerle dolu bir depoya dönüşebileceğini belirtiyor. Kesenin yeniden eski durumuna dönüştürülmesi için hastalara çoğunlukla çeşitli antibiyotiklerden oluşan bir “kokteyl” veriliyor.

Araştırmalar cerrahi işlemlerin ardından probiyotik kullanımının poşit (pouchitis) hastalığını önleyebileceğini ve antibiyotik sağaltımının sonucunda ortaya çıkabilecek belirtileri hafifletebileceğini ortaya koyuyor. Bu açıdan en etkili türün VSL#3 olduğu görülüyor.

Kaynak