Prof. Dr. Haluk Eyidoğan
İTÜ Jeofizik Bölümü Emekli Öğretim Üyesi
10 Ağustos 2025 tarihinde, Balıkesir’in Sındırgı ilçesinin batısında 6.1 büyüklüğünde bir deprem oldu. Deprem, Sındırgı’dan Afyonkarahisar’a kadar uzanan Simav Fay Kuşağı’nın en batı ucundaki Sındırgı Kolu üzerinde oluştu (Şekil 1; MTA, 2025).
Simav Fay Kuşağı, Batı Anadolu’nun en önemli aktif faylarından biridir. Simav Fay Kuşağı 205 km uzunluğundadır ve sağ yönlü doğrultu atımlı bir fay olarak tanımlanır (Arpat ve Bingöl, 1969; Seyitoğlu vd, 1997; Doğan ve Emre, 2006; Toker, 2014; Gündoğdu vd, 2017; Toker vd 2018; Kartal ve Kadi̇ri̇oğlu, 2015; Emre vd, 2018). Simav Fay Kuşağı batıdan doğuya doğru sırasıyla Sındırgı, Çaysimav ve Şaphane fay kollarını (segment) kapsamaktadır (Çizelge 1). Bu fay kuşağı 1960’lardan bugüne kadar birçok yerbilimcinin ilgisini çekmiş ve jeoloji, jeofizik ve sismoloji yöntemleriyle incelenmiştir.

Çizelge 1. Simav Fayı’nın özellikleri (Emre vd, 2018). DA: Doğrultu Atımlı Fay.

10 Ağustos 2025 günü Sındırgı’ya yakın konumlanan 6.1 büyüklüğündeki depremini incelemiş ve iki makale yazarak WEB ortamında yayınlamıştım (Eyidoğan, 2025a, b). Depremin artçı deprem etkinliği oldukça uzun sürmüştür. Deprem etkinliği zaman zaman azalarak veya artarak, başladığı yerden fay boyunca güneydoğuya doğru yayılmış ve 78 gün sonra 27 Ekim 2025 gecesi 6.1 büyüklüğünde ve önceki 6.1 büyüklüğündeki depremden 15 km uzakta yeni bir deprem daha olmuştur. Çok sık rastlanmayan bu tür deprem etkinliği, Deprembilim (Sismoloji) literatüründe ikiz (multiple veya doublet) deprem olarak tanımlanmaktadır (Riga ve Balocchi, 2018; Wikipedia, 2025). Bunun en son örneğini 6 Şubat 2023 tarihinde Türkiye’de acı sonuçlarına maruz kaldığımız ve 9 saat arayla olan Pazarcık ve Elbistan merkezli (Kahramanmaraş) iki büyük depremde yaşadık.
Sındırgı’daki 6.1 büyüklüğündeki her iki deprem de büyüklükleri itibarıyla oldukça kuvvetli deprem sınıfındadır. Büyük deprem sınıfına girmemekle birlikte, 6.1 büyüklükteki depremler Türkiye’de yıkım ve can kaybı yapabilmektedir (Eyidoğan ve Utku, 2025).
AFAD-DAD verilerine göre 10 Ağustos 2025 tarihinde 6.1 büyüklükte deprem (Şekil 2a, b’de kırmızı yıldızlar ile gösterilen konumlar) ile başlayan deprem etkinliği sırasında, 27 Ekim 2025’de saat 22:38’e kadar büyüklüğü 1.0 ile 6.1 arasında olan toplam 11.647 deprem olmuştur (Şekil 2a). 10 Ağustos 2025’de başlayan Sındırgı depreminin artçı deprem etkinliğinin dikkat çeken bir başka özelliği daha vardır. Artçı depremler zaman içerisinde Sındırgı Fayı’nın güneydoğusuna göç etmişlerdir (Şekil 2b). Bu olgu, özellikle büyüklüğü 3.0 ve daha fazla olan artçı deprem konumları haritalandığında daha belirgin olarak gözlenmektedir (Şekil 2b). Deprem etkinliğindeki doğuya doğru etkinlik göçü, deprem etkinliğinin zaman içerisinde boylama (Şekil 2a) ve enleme (Şekil 2b)’ye göre grafiklendiğinde daha belirgin olarak görülmektedir (Şekil 3).

Bu olguya daha önceki yayınlarımda dikkat çekmiş (Eyidoğan, 2025 a, b) ve bu olayın daha ayrıntılı sismolojik ve sismotektonik araştırmasının yapılmasını ve tartışılmasını önermiştim. Nitekim, 10 Ağustos 2025’deki 6.1 büyüklükteki depremin sonrası, Sındırgı’nın güneydoğusunda 27 Ekim 2025 tarihinde 6.1 büyüklüğünde yeni bir kuvvetli deprem daha olmuştur. Ancak, bu deprem etkinliği göçü gözlemimize rağmen, daha doğuda 6.1 büyüklüğünde bir başka deprem (ikiz deprem) olacağını öngörmek için elimizde kanıtlanmış bir yöntem yoktur. Bu ilginç sismik göç olgusu üzerinde yapılacak ileri akademik araştırmalar baz alınarak değerlendirmelere yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Burada sunduğum ve büyüklüğü 1.0 ve daha fazla olan tüm deprem büyüklüklerinin tarihe bağlı değişim grafiği incelendiğinde (Şekil 4) dört farklı deprem etkinlik dönemi gözlenmektedir. Şekil 4’deki kırmızı renkli yıldızlar 6.1 büyüklüğündeki iki deprem aittir.

Nasıl bir deprem mekanizması etkin olmuştur?
10 Ağustos 2025 ve 27 Ekim 2025 tarihli 6.1 büyüklüğündeki ikiz depremlerin ve büyüklüğü 4.0 ve daha fazla olan artçı depremlerin AFAD-DAD tarafından yayınlanan odak mekanizması çözümleri (Şekil 5) ve konumları birlikte değerlendirildiğinde, depremin KB-GD doğrultusunda konumlanan Sındırgı Fayı’nın normal fay hareketi ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Şekil 5 içerisinde, sağ üst köşedeki resimdeki örnekte görüleceği gibi, Sındırgı Fayı’nın güneyindeki yerkabuğu blokunun, kuzeydeki yerkabuğu blokuna göre aşağıya hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Bu gözlemler, Sındırgı Fayı’nın bu bölümünde Batı Anadolu’da yaygın olarak gözlenen normal fay hareketlerinin ve KD-GB kabuksal genişlemenin sürdüğünü ve canlı olduğunun kanıtıdır (Şekil 5 içerisindeki Türkiye yerkabuğu hareketlerinin basitleştirilmiş haritası).
Ege bölgesinin jeotektonik gelişimi ve deprem odak mekanizması çözümleri incelendiğinde, Sındırgı Fayı’na benzer normal faylanmaların çok yaygın olduğu görülür. Bunun nedeni, Kuzey Anadolu Fayı ve Doğu Anadolu Fayı üzerinden batıya kayan Anadolu Levhası’nın Batı Anadolu’nun KD-GB doğrultusunda yer kabuğunun genişlemesi hareketi ile ilişkili olmasıdır. Bu jeotektonik mekanizma etkisi nedeniyle Batı Anadolu’da çok sayıda deprem normal faylanma mekanizmasına sahip fay hareketleri nedeniyle oluşmaktadır.

Sındırgı çevresinde bir deprem fırtınasına dönüşen deprem etkinliğinin nedeni olarak bazı tartışmalar yapılmaktadır. Buna göre, bölgedeki yerkabuğu altında bulunan sıcak manto malzemesinin (mağma) yer kabuğu içerisine sokulumu nedeniyle faylanmalar olduğu ve bu nedenle yoğun ve uzun süren deprem etkinliğinin ortaya çıktığına dair bazı yerbilimciler arasında bir tartışma başlamıştır. Bu tartışmanın somut verilerle desteklenebilmesi için, bölgede derin jeofizik araştırmalar yapılıp ölçüler alınması gerekir. Bu amaçla, sahada zaman ve mekanın fonksiyonu olarak mikro-deprem, yerçekimi (gravite), manyeto-tellürik, yer ısı gradyanı (jeotermi) ve jeodezi (In-Sar) ölçümleri yapılmalı ve deprem etkinliği ile yerkabuğunun zamanda ve mekandaki değişim incelenmelidir. Jeofizik ölçümler yapılmadan “mağma sokulumu” oluşumuna dair tartışmaların bilimsel bir dayanağı olmayacak ve kanıt ortaya konulamayacaktır.
78 günde 12.127 deprem
AFAD-DAD kayıtlarına göre Sındırgı bölgesinde 10 Ağustos 2025-28 Ekim 2025 arasında büyüklüğü 1.0-1.9 arasında olan deprem sayısı 9.178 adet, 2.0-2.9 arasında 2.460 adet, 3.0-3.9 arasında 430 adet ve 4.0-4.9 arasında 57 adet olmak üzere toplamda 12.127 adet deprem kaydedilmiştir.
Not: Burada elde ettiğimiz sonuçlar, AFAD-DAD’ın WEB sayfasından ilgililere sunduğu deprem verilerinin duyarlık düzeyine bağlı olarak yapılan değerlendirmelere dayanmaktadır.
Kaynaklar:
- AFAD-DAD, 2025. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Deprem Araştırma Dairesi, Ankara, https://deprem.afad.gov.tr/event-catalog, 27 Ekim 2025.
- Arpat, E. ve Bingöl, E. 1969. The rift system of the Western Turkey; thoughts on its development. Maden Tetkik ve Arama Dergisi, 73, 1-9.
- Doğan, A. ve Emre, Ö., 2006. Ege graben sisteminin kuzey sınırı: Sındırgı-Sincanlı Fay Zonu, 59. Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara, Türkiye, Bildiriler Kitabı. 20-24 Mart 2006, 83-84.
- Emre, Ö., Duman, T.Y., Özalp, S., Şaroğlu, F., Olgun, Ş., Elmacı, H. ve Çan, T., 2018. Active fault database of Turkey. Bull Earthq Bull Earthquake Eng. 16(8), 3229-3275.
- Eyidoğan, H. ve Utku, Z., 2025. Türkiyeyi Sarsan Depremler (1988-2023), Nobel Bilimsel Eserler, ISBN:978-625-376-5170, 434 sayfa.
- Eyidoğan, H., 2025a. Öncüleriyle Gelen 10 Ağustos Sındırgı Depremi ve Detaylı Analizi, EMSAL.COM, 13 Ağustos 2025. https://emsal.com/onculeriyle-gelen-10-agustos-sindirgi-depremi-ve-detayli-analizi/
- Eyidoğan, H., 2025b. Sındırgı (Balıkesir) deprem etkinliğinin sismolojik ve sismotektonik özellikleri, Bilim ve Gelecek Dergisi, 2 Ekim 2025. https://bilimvegelecek.com.tr/index.php/2025/10/02/sindirgi-balikesir-deprem-etkinliginin-sismolojik-ve-sismotektonik-ozellikleri/
- Gündoğdu, E., Kurban, Y. C., Yalçıner, C. Ç. ve Özden, S., 2017. Simav Fayındaki Düşey Yerdeğiştirmelerin, Yeraltı Radarı (GPR) Yöntemi ile Belirlenmesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 2017:3,2, 17-33.
- Kartal, R. F. ve Kadirioğlu, F. T., 2015. 2011-2012 Simav Depremleri (ML=5.7, ML=5.0, ML=5.4) ve Bölgenin Tektonik Yapısı ile İlişkisi, Yerbilimleri, 35 (3), 185-198.
- MTA, 2025. Türkiye Diri Fay Haritası. https://yerbilimleri.mta.gov.tr/anasayfa.aspx
- Riga, G. ve Balocchi, P., 2018. Double Earthquakes Classification and Seismic Precursors. Open Journal of Earthquake Research, 7, 1-27. https://doi.org/10.4236/ojer.2018.71001
- Seyitoğlu, G., 1997. The Simav Graben: An example of young E-W trending structures in the late cenosoic extensional system of western Turkey. Turkish Journal of Earth Science, 6, TÜBİTAK, Türkiye,135-141.
- Toker, C. E., 2014. Geophysical analysis and modelling of the Simav basin, Western Anatolia. Bulletin of the Mineral Research and Exploration. 148, 119-135, Ankara.
- Toker, C. E., Emin U. Ulugergerli, E. U. ve Kılıç, A. R., 2018. The Naşa intrusion (Western Anatolia) and its tectonic implication: A joint analyses of gravity and earthquake catalog data, Bull. Min. Res. Exp. (2018) 156: 247-258.
- Wikipedia, 2025) https://en.wikipedia.org/wiki/Doublet_earthquake
Sözlük
Jeofizik: Jeofizik bilimi, dünyanın fiziksel özelliklerini, iç yapısını ve gezegenin dinamik süreçlerini inceleyen bilim dalıdır. Gözlem ve ölçüm yöntemleriyle yerin madde yapısını, manyetik ve elektriksel alanlarını, sismik dalgaların davranışını ve termal özellikleri gibi konuları anlamaya çalışır. Amaç, yerkürenin iç yapısını, yerçekimi, deprem, volkanizma, manyetik alan gibi olguları fiziksel prensiplerle açıklamaktır.
Sismoloji: Depremler ve depremlerden yayılan sismik dalgaların kökenleri, oluşum mekanizmaları ve yeryüzü ve yapılar üzerindeki etkileri üzerinde çalışan bilim dalıdır.
Jeoloji: Yerin yapısını, oluşumunu, evrimini ve yüzey ile iç yapıları arasındaki ilişkiyi inceleyen bilim dalıdır. Kayaçların oluşumu, minerallerin davranışları, yer kabuğu hareketleri (tektonik plakalar), yüzey şekillerinin oluşumu, sismik olaylar ve yeraltı süreçleri jeolojinin temel konularındandır.
Jeotektonik: Yeryüzünü oluşturan kayaçların milyonlarca yıl içindeki hareketlerini, kırıklar boyunca oluşan deformasyonları ve bu hareketlerin yüzey şekillerine nasıl yansıdığını inceleyen jeoloji dalıdır.
InSAR: Uydu aracılığı ile yeryüzündeki deformasyonları yüksek hassasiyetle ölçer. Genellikle depremler, volkanik patlamalar, kıtasal plakaların hareketleri, zeminde oluşan çökmeler gibi durumları incelemek için kullanılır.