Oyunlaştırma ile davranış değişir mi?

Duyuru ve Etkinlikler Teknoyaşam
Oyunlaştırma ile davranış değişir mi?

Bu yıl “Digital Humanization” temasıyla gerçekleşen Digital Age Summit 2017, paneller ve workshoplar ile birlikte toplam 83 konuşmacı ve 2800 ziyaretçiyi ağırladı. Zirvede, yapay zekadan robotlara, otonom araçlardan akıllı teknolojilerin sektörel etkilerine kadar teknolojinin geldiği noktanın insanın hayatına olumlu etkileri ele alındı.

Etkinliğin ilgi çeken isimleri Accenture Digital Interactive Stratejik Tasarım ve Oyunlaştırma Danışmanı Jasmin Karataş, Max-Plank Institute Direktörü, nanoGriptech Kurucusu Prof. Dr. Metin Sitti, Xerox Parc CEO’su Dr. Tolga Kurtoğlu ve Atombank CEO’su Mark Mullen oldu.

Etkinliğin öne çıkan anlarından biri de Türk Telekom Pazarlama İletişimi Direktörü Gelincik Orhan ve Ronaldo reklamlarından tanıdığımız Ümmiye Koçak’ın sohbeti oldu. “Sen yeter ki hayal et” isimli panelde Ümmiye Koçak hayallerini nasıl gerçekleştirdiğini anlatarak dinleyicileri hem kahkaha hem gözyaşlarına boğdu.


Oyunlaştırma, World of Warcraft ile başladı

Jasmin Karataş, dijital oyunlaştırmanın 2012 yılında, tek bir devrim niteliğindeki oyunla başladığını dile getirdi: World of Warcraft. Karataş, insanoğlunun evrimine bakıldığında 5,6 milyon yıldır oyun oynandığını ancak önemli olanın bunun nedeninin bulunması olduğunu belirtti. Gerçeğe erişmemizi sağlayan oyunlaştırmanın ne olduğunu sorgulayan Karataş, “Oyunların motive edici yanı, zorlayıcı olmaları. Esasında bütün bunlar bizimle bağlantılı, motivasyon ve davranışla ilgili. Bu nedenle bizim motivasyonun ne olduğu ve değiştirmek istediğimiz davranışı belirleyerek oyun tasarlamamız gerekiyor. Bunu da insanların kendisine sormalıyız. İnsanların ne için, ne uğruna uğraştıklarını tespit ederek, oyun tasarımını dikkatli bir şekilde yapmalıyız” dedi.

Damarlarımıza gezebilen mikro robotlar hastalıklarımızı tedavi edecek

Max Planck Institute Direktörü, Carnegie Mellon University Öğretim Üyesi ve Nanogriptech Kurucusu Metin Sitti, “Akıllı Minyatür Robotlar ve Tıbbi Uygulamalar” başlıklı sunumunda tıp alanında kullanılmak üzere geliştirilen küçük robotlardan söz etti. Son 20 yıldır en büyük başarının insanları kesmeden ameliyat yapan sistemlerin olduğunu vurgulayan Sitti, robotların tedavi süresini ve riski azaltmak üzere, doktorlara yardımcı olacak şekilde tasarlandığını söyledi. Sitti, “Şu ana kadar 300 milyondan fazla operasyon bu robotlarla yapıldı. İnsanların midesinde, bağırsağında gezebilen bu robotlar doktorların ulaşamadığı bölgelere ulaşabiliyor ve insanlara zarar vermeden işlem yapabiliyorlar. Amacımız, gözle görülmeyecek kadar küçük, zarar vermeden vücudun çok küçük alanlarına girebilecek robotlar geliştirmek” dedi.

Yapay zeka, insan öğesini yok edecek mı?

Xerox Parc Ceo’su Dr. Tolga Kurtoğlu, Parc’ta sağlık sektörü, akıllı şehirler, dijital imalat ve işletmelere yönelik yapay zeka çalışmalarını anlattı. Verinin giderek arttığını ve gelecekte de azalmayacağını vurgulayan Kurtoğlu, yapay zeka nedeniyle kayba uğrayabilecek sektörlerin imalat, ziraat, taşımacılık ve depoculuk olduğunu belirtti. Kurtoğlu, “Diğer yandan, sürücüsüz arabalar gibi teknolojiler söz konusu olduğunda, bu ürünleri kuralsız bir ortama sokmuş oluyorsunuz. Yapay zekanın gördüğü noktalar, istatistiklerin hep belli bir noktada olması lazım ve her zaman gerçeği yansıtmayabilirler. Bu nedenle bence yapay zeka ne kadar gelişirse gelişsin, otomasyonu ne kadar yapabileceğinizin her zaman bir sınırı var ve gelecekte insan ve makinelerin işbirliği yatıyor. Yapay zekanın geleceği, insan-makine etkileşimiyle ilgili olacak” dedi.

Stratejinin 3 unsuru: Hedef, kapsam, avantaj

Atombank CEO’su Mark Mullen, konuşmasına Atombank için en önemli sözcüğün “avantaj” olduğunu söyleyerek başladı. Stratejinin çok önemli bir konu olduğunu vurgulayan Mullen, stratejisinin ne olduğunu bilmeyenlerin, ne gibi kararlar alacağını bilemeyeceğini belirtti. Mullen’a göre, stratejinin üç unsuru hedef, kapsam ve avantaj. Mullen, “Hedefinizin ne olduğunu bilmezseniz yol haritası çizemezsiniz. İyi bir strateji, içerdiği çok fazla şeyden fazlasını dışarıda bırakır. Kapsam olarak, kime uygunsunuz, kime değilsiniz bunları belirleyecek, şirketinizi kim için kurduğunuzu ortaya koyacaksınız. Üçüncü unsur, avantaj: ne türde bir avantaj yaratmak istiyorsunuz ki bu avantaj sayesinde hedef kitlenizdeki müşterilere hizmet verin” dedi.