COVID’in 5. yılı! Mikroplarla geçinebilmek…

Editör ne diyor?

Bundan 5 yıl önce, küçük mü küçük bir koronavirüs hayatlarımızı altüst edince, uygarlığımızın ne kadar kolay çökmeye meyilli olduğunu gördük. Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), COVID-19'u küresel bir pandemi olarak ilan etti. Aradan geçen 5 yıl içinde dünya, virüsle mücadelede büyük ilerlemeler kaydetti. Aşılar geliştirildi, testler hızlandı ve küresel sağlık sistemleri birçok yönüyle güçlendirildi. Ancak, tüm bu kazanımlara rağmen, uzmanlar hala şu kritik soruyu soruyor: Yeni bir pandemiye gerçekten hazırlıklı mıyız?

Prof. Dr. Şefik Alkan dünyaca ünlü bağışıklık sistemi uzmanı. Uzun yıllardır İsviçre’de Basel’de önemli başarılara imza atmış bir isim. HBT için bir yazı kaleme aldı. "Mikroplarla geçinebilmek zorundayız" diyor: 3,8 milyar yıl önce dünyada yaşamın başlamasından bu yana minicanlılar (mikroorganizmalar) ve virüsler, tüm canlıların evrimini şekillendirmişti. Günümüzde de onların etkileri altındayız. Yaşam, doğası gereği bir ortaklıktır (simbiyotiktir). Tüm canlılar vücutlarında milyonlarca, trilyonlarca mini canlı besler. Yani her vücut bir “çok türel hücre toplumudur”. Bu ortak yaşamın düzenini kimi mikroplar bozabilir ama biz mikropları “düşman” ya da “dost” olarak görmemeliyiz. Onları ne sevmek ne de onlardan nefret etmek gerekir; onlarla akıllıca geçinmek zorundayız. İşte bunu, bağışıklık dizgemiz sayesinde başarabilmekteyiz.

Yapay genel zeka (YGZ) patron olabilir mi?


OpenAI CEO’su Sam Altman’a göre yapay zekadaki gelişmeler sermaye ile emek arasındaki güç dengesini daha da kötüleştirebilir. Feodal tarım toplumu ile kapitalist sanayi toplumunda bu denge nasıldı? Yapay zeka yeni bir toplum paradigmasının ortaya çıkmasını sağlayabilir mi? Yoksa sanayi toplumunun biraz daha insafsızlaşmasında kendi üstüne düşen rolü yerine getirmekle mi kalacak? Tanol Türkoğlu’nun yazısı yine ufuk açıcı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, AB’nin kronik sorunlarına çözüm bulmak amacıyla hazırlanan stratejiyi ocak ayı sonunda açıkladı. Draghi Raporu üç ana fikir üzerine kurgulanmıştı. Peki yıllık 700-800 milyar avro gerektiren bu pahalı vizyonun başarılı olma şansı var mı? Müfit Akyos yazdı.

Özlem Kayım Yıldız ‘Nörolojik hastalıklar dünya sağlığı için en büyük tehdit’ diyor. 1990-2021 yılları arasında 204 ülkenin sağlık verilerinin incelendiği araştırmada sinir sistemi hastalıklarının küresel ölçekte en fazla ölüm ve engellilik yaratan hastalıklar olduğu belirlendi.

Türkiye’nin enfeksiyon hastalıkları haritası çıkarıldı

Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi (KUISCID) öncülüğünde, Türkiye'nin dört bir yanından 100 uzman bilim insanı, ülkemizdeki enfeksiyon hastalıklarının mevcut durumunu belirlemek ve yeni hipotezler ile hedefler oluşturmak amacıyla "Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları Raporu"nu hazırladı. Raporda antibiyotik direnci, hızlı ve doğru tanı yöntemlerinin eksikliği, gereksiz antibiyotik kullanımı ve bağışıklama oranlarının düşüklüğü ile HIV enfeksiyonunun geç tanısı ve tedaviye erişim konusundaki zorluklara işaret edildi. Aynı zamanda yerel çözümler geliştirilmesi ve ulusal kılavuzların oluşturulması ihtiyacına dikkat çekildi.

Dr. Enver Kumbasar’ın yargıç köşesinde siyaset ve hukuk ilişkisinin nasıl adaleti zedelediğini okuyacaksınız.

Dünya bilinmeze doğru

Bilgisayar bilimcisi Brian Hie, 2,7 milyon bakteriyel, arkeal ve viral genom üzerinde eğitilmiş büyük bir dil modeli olan Evo'nun arkasındaki ekibe liderlik etti. Yapay zeka aracı, işlevsel biyolojik makineleri kodlayan orijinal DNA dizileri yazabiliyor. Hie, ‘doğa her zaman ölümcül virüsler yaratıyor. Teknolojik kapasitemizi artırırsak, bunun biyolojik tehditlere karşı kendimizi savunma kabiliyetimiz üzerindeki etkisi, yeni tehditler yaratma kabiliyetimizden daha büyük olacaktır’ diyor. Geçen hafta başlattığımız söyleşinin ikinci ve son bölümünü yayınlıyoruz. İstinye Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden İlkim Atılgan çevirdi.

Dünyanın ağırlık merkezi Pasifik’e gidince... Doğan Kuban “Medyada haber çok, ama dünyanın nasıl değiştiğini ve nasıl bir gelecek hazırladığını söylemiyor. Tartışılanların ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgisi yok. Toplum günü gününe yaşıyor ve geleceği hayal etmekte zorlanıyor. Akıl almaz bir hızla değişen bir çevre ve yaşam var. Akıntıya kürek gidiyoruz. Ama daha iyiye değil. Dünya ile birlikte bir bilinmeze” demiş eski yazısında.

Narsisizm’in iki farklı ucu

Algı ile gerçeklik arasındaki uçurum sanıldığından daha derin olabilir. Rita Urgan derledi.

Kuantum bilgisayarda çok önemli gelişmeler var: Çin'in kuantum atılımı Zuchongzhi-3: Google'ınkinden 1 milyon kat daha hızlı… Oda sıcaklığında çalışabilen ışık tabanlı kuantum sistemi: Aurora. Batuhan Sarıcan’ın haberi.

Kültür Üniversitesi tarafından hazırlanan Türkiye Gençlik Araştırması’nın çıktıları önemli. Doç Dr Nebile Korucu Gümüşoğlu raporu değerlendirdi.

İşlenmiş Kırmızı Etten uzak durun: Sadece Kalbe Değil, Beyne de Zarar Veriyor. Bilim ve Beslenme sayfamızda.

Bulutların biçimi nasıl oluşur? Meraklı Çocuk’ta. Mercan Bursalı hazırladı.

Dünyanın en eski krateri bulundu: Jeologlar Batı Avustralya’daki 3,5 milyar yıllık çarpma izini tanımladılar. Çin seddi bilinenden daha eskiymiş: Arkeologlar Doğu Çin’de, Dünyanın en büyük yapısının en eski kalıntılarını buldular. Grönland köpek balıkları, kansere yakalanmadan 400 yıl nasıl yaşıyor? Nilgün Özbaşaran Dede’nin Araştırma Gündemi’nde.

Erkek ahtapotun seks sırrı: Kimi erkek ahtapotlar çiftleşme sırasında dişilere bedenlerindeki güçlü zehirden akıtarak onları felce uğratıyor ve böylelikle eşlerine yem olmaktan kurtuluyorlar. Hayvanlar Dünyası'nda.

Cem Say ile YouTube’da ilginç söyleşi

Bilim söyleşilerimiz biliyorsunuz YouTube kanalımızda yayınlanıyor. Son röportajımız Cem Say ile yapay zeka bağlamında yaratıcılık konusu gündemimizdeydi. Yapay zeka mesela, Einstein’ın görelilik teorisini ortaya atabilir miydi? Şimdi en mükemmel yapay zeka robotuna sadece Einstein zamanındaki tüm bilimsel bilgileri yüklesek ve göreliik teorisini çözmesini istesek, Einstein’in yaratıcılığını gösterebilir mi? Cem Say, ChatGPT’ye Orhan Bursalı için yazdırdığı iki metni de gündeme getirdi biri yergi, diğeri övgü! Komik bulacaksınız. Kanalı izleyin ve abone olun lütfen…

Gelecek hafta yeni bir HBT’de buluşmak üzere, sevgi ile kalın.