Dünyayı saran yeni bilim kuşağı ve Çin

Editör ne diyor?

Çin dünyanın “yeni küresel lideri” olmak için 6 yıl önce Kuşak ve Yol Projesi'ni başlattı. Modern İpek Yolu olarak da adlandırılan bu proje 5 kıtaya yayılan son yüz yılın en büyük projesi. Ayrıca bölge adına atılan en büyük adımlardan biri. 2 hafta önce Çin’in başkenti Pekin’de Kuşak ve Yol Zirvesi'nin ikincisi düzenlendi. Zirveye 100’e yakın ülke katıldı. 37 ülke en üst düzeyde katılım gösterirken bu kez Türkiye bakan düzeyinde zirveye katıldı. Çin'den başlayıp Anadolu, Akdeniz ve Kafkaslar üzerinden Avrupa'ya ulaşmayı hedefleyen proje, 65 ülkeden geçecek. Küresel hattın ise 2049'da tamamlanması öngörülüyor. Katılımın bu kadar yoğun ilgiyle karşılanması Çin'in ABD tehditlerine, ekonomisine, küreselleşmeye öncülük ettiği yönünde değerlendiriliyor.

Biz de Herkese Bilim Teknoloji dergisi olarak tüm dünyanın gözünün üzerinde olduğu 126 ülkenin çeşitli anlaşma ve işbirlikleri ile dahil olduğu Kuşak ve Yol Projesi'ni anlatmak istedik. Özellikle de projenin bilim ayağını. Evet, proje Çin’in küresel ticaret ağlarını yeniden dizayn etme ve Çin’e yeni tedarik yolları ve aynı zamanda yeni pazarlar kazandırma projesinin bir parçası. Ama bilim, ülkelerle ilişkilerde ana unsur. Ve Çin hükümeti bilimi diğer ülkelerle aralarında sağlam bir köprü inşa etmenin ana unsuru olarak görüyor. Zaten bunun tüm taraflar için bir “kazan-kazan” projesi olduğu da sıklıkla vurgulanıyor. Projenin bilim ayağı, dünya genelinde 10 binlerce araştırmacı ve öğrenciyi, yüzlerce üniversiteyi kapsama alanına alıyor. Enerjiden, uzaya, tıptan, çevre bilime...

Peki,  Türkiye projenin neresinde diye soracak olursanız onu da Türkiye’de konunun uzmanlarına danışıp yazdık. İlgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.


Dergimizde bu hafta başka neler var?

Yok edilen tarih: İstanbul

Doğan Kuban İstanbul’un yok edilen tarihi dokusuna gönderme yaparak, Osmanlı toplumunun ve sultanların çok sade ve mütevazi bir yaşam perspektifleri olduğuna işaret ediyor. Hiçbir plana uymadan yapılan gökdelenlerin kentin ünlü peyzajının minarelerini betonarme kutularla tahrip edildiğini söyleyen Kuban, kentlerin altı milyondan sonra kontrol edilemeyeceğini öne süren ünlü tarihçi L. Mumford’un öngörülerinin ne denli doğru çıktığını belirtiyor.

Bugüne dek Alzheimer’a yol açan nedenler konusunda çok sayıda araştırma yapıldı. Diş eti iltihaplanmalarının bile bu hastalığa yol açtığını gösteren kanıtlar, ciddi bilim dergilerinde yer aldı. En son gündeme gelen bir çalışma ise esas suçlunun hava kirliliği olduğunu işaret ediyor.

Arkeolog Sergen Çirkin, Bereketli Hilal'in iki kadim kenti Amed (Diyarbakır) ve Kudüs’ün tarihteki önemine değinerek bugünkü konumlarına açıklık getiriyor. Ne yazık ki mevcut siyasal durum bu iki kenti de tarihinden kopartarak bambaşka emellere alet ediyor.

Batuhan Sarıcan İzmit, Dilovası’ndaki Sönmez Trafo’da üretimi sürmekte olan yüksek teknoloji ürünlerini yerinde izledi ve yetkili Oğuz Sönmez ile bir söyleşi yaptı. Sönmez, CERN için radyasyona dayanıklı mıknatıs bobinlerini ve Türkiye’de 1000 kg’dan ağır endüstriyel boyutta yapılmış ilk yerli mıknatısı ürettiklerini açıkladı.

Kopenhag’da kısaca MDS adı verilen bir kemik iliği hastalığı ile ilgili bir kongreyi izleyen Mustafa Çetiner Kopenhag izlenimlerini aktarıyor. Çok büyük bir hassasiyetle korunmakta olan kentteki hastaneleri, üniversiteleri ve günlük yaşamı İstanbul’dakilerle karşılaştırıyor. Sonuç bizim açımızdan büyük bir hüsran... Ali Akurgal ise blok zincir sayesinde seçimlerde olası usulsüzlüklerin önüne geçilebileceğini öne sürerek, böyle bir sistemin icat sayılacağı için ülkemizde uygulanma şansının çok yüksek olmadığını söylüyor.

Kapıda bekleyen deprem

Deprem ülkemizin gündeminden hiç düşmüyor. Tüm Anadolu Levhası Ege Denizi’ne doğru hareket ederken, ülkemiz her gün ufak ufak sallanıyor. İki büyük fay hattı üzerinde bulunan ülkemizde diri fayların yarattığı tehlike küçümsenmeyecek kadar büyük. Bu diri faylardan biri de Yedisu-Palu-Karlıova bölgesinden başlayıp Doğanşehir’e kadar uzanan Ovacık-Malatya Fayı’dır. Prof. Dr. Haluk Yenidoğan, bu fayın gelecekte hasar yapıcı kuvvetli depremler yaratma tehlikesine dikkat çekiyor.

Bilim ve Beslenme sayfamızda fındığın yararlarını anlatıyoruz. Özellikle kendini genç hisseden yaşlı yetişkinlerin doğanın bu mucizevi yemişini bol bol tüketmesinde fayda var.

Umut etmek bir gelecek tahayyül etmek ve bu gelecek ümidiyle çabalamak anlamına gelir. Selda Salman, günümüzde umudun “ünlü olma” umuduna indirgenmiş olmasıyla tükenmekte olduğuna dikkat çekiyor. Peki, sosyal medya umudun tükenişini somutlaştırıyor mu?

Sümeyye Akça ve Müge Akbulut, bilimsel iletişim sürecinin en önemli safhası olan hakemlik aşamasında yaşanmakta olan sorunları tartışmaya açıyor. En önemli sorunun önyargı problemi olduğuna dikkat çeken yazarlar, editoryal kurullarda erkek egemenliğine son verilmesini talep ediyorlar.

Cem Say “Yapay Zekâ” köşesinde otomatik sistemlerin günün birinde insan öğretmenlerin yerini alıp almayacağını sorguluyor. İnsan türünün ortaya çıkışından bu yana üç önemli devrimin yaşandığını, dördüncünün de kapıda olduğunu söylüyor Say.

Beyin tümörünün ilk belirtileri nelerdir? Merak mı ediyorsunuz? Ne zaman doktora görünmeniz gerektiğini Meltem Bilikmen’in yazısından öğrenebilirsiniz.

Dercan Gençbaş, son yıllarda sıklıkla karşılaştığımız bir soruna parmak basıyor. Sağlık çalışanına şiddet. Gençbaş, bu şiddetin nedenlerini analiz ettikten sonra çözümü için öneriler getiriyor.

HBT bugünü ve geleceği gündeminize taşıyor.

Gelecek Cuma'ya kadar sevgi ve dostlukla kalın..