Kadın voleybolcularımızın sırrı ne? Baskı altında başarıdan başarıya…

Editör ne diyor?

Önce ABD’de Çin’i yenerek dünya şampiyonu, arkasından da Sırbistan’ı yenerek Avrupa şampiyonu oldular. Şunu önemli vurgulamak gerek bu büyük başarı bir yığın baskı altında geldi.

Şiddet görmeden; inanç ve tercihlerden, motor alanda deneyim yetersizliklerine, cinsel, kültürel ve spor takımlarında yer alma eşitsizliklerine kadar farklı baskılarla boğuştular. Atatürk’ün kızları, önderlerinin izinde giderek hepsini göğüslemeyi başardı ve aynı zamanda topluma da örnek oldular. Türkiye’nin tüm kadın ve kızlarının başlarına zafer çelengi taktılar. Herkesi onurlandırdılar ve kadınları yücelttiler. İlkel düşüncelerle dolu birtakım kimlikleri de yerle bir ederek… Peki bunu nasıl başardılar?

Kadın voleybol takımımızı büyük başarılara taşıyan takım motivasyonları üzerine, Spor Psikolojisi Danışmanı, Prof. Dr. Erkut Konter yazdı.


Batuhan Sarıcan da dünya genelinde kadın sporcuların karşılaştığı "görünüşleri ile ilgili baskıları" ele aldı. Bilimsel araştırmalara göre kadın sporcular, “güçlü” veya “kadınsı” görünüm arasında bir seçim yapmak zorunda hissediyor. Tanol Türkoğlu da mili kadın voleybolcumuz Ebrar’a yönelik cinsiyetçi saldırılara tarihten yola çıkarak örnekler veriyor. Türkoğlu “Peki, şair Nedim’in şiirindeki sevgilinin cinsiyeti ne?’ diye soruyor.

Bu erkek egemen dünya yıkılmadan insanlara nefes almak yok…

Deniz çayırları... Kurtulabilecek mi?

Deniz çayırları... Bilimsel adıyla Posidonia oceanica. Yığınla çevre ve iklim felaketi ile boğuşan Marmara Denizi’nin sağlığı açısından yaşamsal öneme sahip. Oksijen ürettiği için denizlerin akciğeri olarak da tanımlanıyor. Ancak ne yazık ki tehdit altında, çünkü kirlilik, evsel ve endüstriyel atıklar, kıyılardaki bilinçsiz yapılaşma ve konuyla ilgili farkındalık eksikliği nedeniyle günümüzde oldukça azalmış durumda. İş Bankası ve TÜDAV’ın ortak projesi ile Marmara’nın son oksijen deposu deniz çayırları kayıt ve koruma altına alınıyor. Projeyi aynı zamanda yazarımız olan Prof. Dr. Bayram Öztürk’ten dinledik ve Özlem Yüzak yazdı...

Altı buçuk ay sonra da yerel seçimler yapılacak. Ali Akurgal’ın çok ilginç önerileri var.

‘Yerel yönetimler acaba kanun ve yönetmelikler arasındaki boşluklardan yararlanarak aslında üzerlerine tam vazife olmayan işlere karışsalar nasıl olur?’ diye soruyor. Konu grafen esaslı yarı iletken üretimi. Yazı çok düşündürücü. Kaçırmayın. Lale Akarun bilgisayarla görme tarihini bu hafta da sürdürdü. 20 Yüzyılla birlikte Bilgisayar bilimi de teknolojileriyle birlikte çağ atladı.

Meğer insanlık 900.000 yıl önce tükeniyormuş

900.000 yıl kadar önce Buz devrinde ilk insanların atalarının soyu neredeyse tükeniyormuş. Son bir araştırmaya göre o tarihlerde üreme yetisine sahip olan sadece 1.300 civarında insan vardı. Bu ilginç araştırmanın sonuçlarını Nilgün Özbaşaran Dede derledi.

Doğan Kuban’ın 2014 tarihli yazısı ‘Geri kalmışlık parametreleri’ üzerine. Kuban “Başkalarının size geri kalmış demesini kendiniz de onaylıyorsanız, bu, özeleştiriden daha ağır bir durum demektir. Bundan söz edince kendimi, vatandaşları umutsuzluğa düşürme suçu işlemiş gibi hissediyorum. Öte yandan cehalet ve geri kalmanın dünyadan haberi olmamakla, aldatılmakla ilgili olduğunu da biliyorum’ diyor.

Yüksek teknolojide dünya genelinde neler oluyor? Örneğin ruh sağlığını destekleyen top... Güneş enerjisinde devrimci bir atılım... Tuzlu çözelti ile şarj edilen kornea inceliğinde pil... İşitme engelliler için yeni çözüm...

Bir çağ nasıl bitiyor? Altın Uç’lar bize ne söylüyor? Dünyamızın evrelerine ilişkin çarpıcı bilgiler... Grafik Bilgi’de.

İnsan üretimi PFAS kimyasallarının zararları üzerindeki yazıyı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Kadircan Keskinbora bu hafta da sürdürdü.

İyi bir dinleyici olmanın yolları...

İyi bir dinleyici olmak kişinin kendini konuşan tarafın yerine koyması, bir başka deyişle, onunla empati kurması anlamına gelir. Ancak empati en yanlış anlaşılan dinleme becerilerinden biri. Peki iyi bir dinleyici nasıl olmalı?

Denizlerde su seviyesi yükseliyor

İstanbul ve İzmir tehdit altında. Küresel Denge Derneği’nin ‘İstanbul ve İzmir İlleri için Deniz Seviyesi Yükselmesi ve Olası Etkileri’ raporuna göre, iklim değişimine bağlı olarak deniz seviyesinin yüzyılın ortasında 0,5 m, yüzyılın sonunda ise 1m yükselmesiyle, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin kıyı şehirleri risk altında. Sadece İstanbul’da 6 milyondan fazla kişinin yaşadığı 120 km2’lik bir bölge sular altında kalacak.

Süt pastörizasyonu uygulamasının Louis Pasteur sayesinde yaygınlaştığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Sütü güvenli bir şekilde içmemizi sağlayan mikrobiyolog, Alice Catherine Evans Bilim Tarihi'nde.

Sağlıklı nesiller yetişmesinde doğru beslenmenin önemi... Kültür Üniversitesi’nden Dr. Sevil Nas’ın yazısı.

Vagus sinirinin gizi çözülüyor

Bugün vagus siniri tıbbi araştırmaların odağında; bu siniri uyararak, enflamasyondan migrene dek pek çok hastalığın tedavisi için uğraşılıyor. Ne var ki şimdiye dek vagus sinirini oluşturan 160.000’tan fazla nöral lifin haritası çıkartılmadığı için bu stimülatörlerden istenilen sonuçlar alınamıyordu. Her bir lifin işlevi tek tek ortaya çıkartıldığı takdirde daha hassas tedavilerin yolu açılacak. Reyhan Oksay hazırladı.

Mustafa Çetiner elektronik sigaraların neden olduğu ölümcül bir hastalık üzerine yazdı: Evali… Soğukta kalmanın şakası yok. Peki soğukta kalınca vücudumuza neler oluyor? Meraklı Köşe’de. Mercan Bursalı hazırladı. Meraklı Çocuk’un sorusu da şu: Su altında ağlayabilir miyiz?

Kalp damar hastalıklarına karşı etkili 6 temel besinin ne olduğunu biliyor musunuz? Bilim ve Beslenme’de.

Evcil hayvanları hepimiz çok seviyoruz. Hadi çok gerilere girelim ve bu sevginin evrimsel yararları üzerine biraz kafa yoralım mı? Hayvanlar Dünyası’nda. Rita Urgan hazırladı.

Bilgi Küpü’nde turuncu renk ile ilgili ilginç yanıtlar bulacaksınız.

***

Dergimiz bu hafta çok farklı konularla hem dopdolu hem düşündürücü. Hepimiz hazırlarken emeğimiz ile birlikte sevgimizi de kattık. Tekrar hatırlatalım, içinde bulunduğumuz ekonomik koşullarda bizim gibi bağımsız dergilerin ayakta kalması çok zor. Bu yüzden desteğiniz, okumanız ve başkalarını da dergimizi satın almaya teşvik etmeniz çok önemli. Sizleri, çevrenizi, şirketleri özellikle dijital abone olmaya davet ediyoruz.

Herkese iyi haftalar ve sevgiler.