Karizmatik lider olağandışı durumların ürünü

Editör ne diyor?

Dünya karizmatik liderlerin “işbaşına” gelmesinden adeta kırılıyor. Bu durumu dünyaya adeta bir mesaj gibi de görebilirsiniz! Bir orada bir burada! En son Trump gibi, özellikle liberal çevrelerin ve Avrupalıların nefret ettikleri, tüylerini diken diken eden bir yeni politikacının seçilmesiyle, siyasete tüy dikti!

Trump karizmatik bir lider mi, yoksa karizmatik liderliğe çentik atan bir lider mi?

Bu “herkesin kendi beğendiği siyasi lideri karizmatik bulması”na bağlı olarak değişebiliyor. Ama meselemiz tam da bu değil. Trump vesilesiyle, HBT tam zamanında karizma ve karizmatik liderlik meselesini gündeme getiriyor.


Size bu konuyu, derinlemesine ele alan iki ana yazı olarak sunuyoruz. Karizma her zaman iyi mi? Genel kabul öyle sayılır. Dahası “karizmayı çizdirme” gibi sloganlarla da karizmanın hep tepede kalması amaçlanır.

İlki ve belki de daha önemlisi, karizmanın, karizmatik liderliğin alacakaranlık yönlerine vurgu yapıyor. Karizma siyasette her şeyi kötüye götürmenin aracı olarak da kullanılır. Ama dozu ve yerine göre karizma iyi şeyler yapmanın da aracıdır... Özellikle “olumluya dönüştürücü” karizmatik liderlik söz konusu ise! Bu nokta, ikinci yazının ana teması. Keyifli okumalar dileyelim şimdiden.

Ama burada vurgulamak istediğimiz bir yön var: Karizmatik liderler öyle birdenbire ortaya çıkmıyorlar. Daha doğrusu sıradan doğal yaşamın unsurları değiller. Ancak olağan dışı koşullarda bakıyoruz ki birileri öne fırlamış, tepelere tırmanmış ve sürüleri peşine takmış götürüyor.

Ne zaman? Kriz zamanları... İşlerin büyük çıkmazlara girdiği zamanlar... Veya ticaret hayatına baktığımızda, büyük işler başarıp kısa sürede dünya şirketi olmayı başaranlar.

Çipras, Yunanistan’da bunalımlı dönemlerin lideri olarak ortaya çıktı. Ve diğerleri... Putin de öyle! İngiltere’de AB’den çıkma kararı da bir ekonomik krizin sonucu oldu. AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ilk seçimi kazanması da öyle oldu! Büyük bir kriz yaşandı ve eski iktidar partileri tasfiye oldu. RTE, tek adamlığını, yarattığı karizma ile bu süreç içinde perçinledi.

Neyse, HBT size dört başı mamur bir konuyu ve tartışmayı gündeme getiriyor. Derginin peşine düşün!

***

Bozkurt Güvenç’in su üzerine yazısı, geniş bir kültür birikiminin ürünü. Doğan Kuban,”entelektüel boşluktan köleliğe düşmeyelim” başlıklı yazısında, eleştiri varsa gelişme olur diyor. Tanol Türkoğluinsanlara gerçekten bir şey vermek istiyorsanız, onlara canlı bilgi elde etmeyi öğretin” diyor. Ali Akurgal, nesnelere akıl ve zekâ kazandırma konusu işliyor.

İlginç bir araştırmaya dikkatinizi çekeriz. Yıldız Cıbıroğlu, “ay, aydın, aydınlanma” kavramlarının içerik ilişkilerini, Şaman kültüründen daha geniş bir boyutta ve Türkçe’nin zenginliği içinde ele alıyor. Kadircan Keskinbora, bir İslam tıp bilgini ve cerrahını gündeme getiriyor: Ebu’l- Kasım- El- Zehrâvî.

Ve daha neler. Okumak, tartışmak ve böylece geleceği yeniden kurmak için: HBT!

Gelecek Cuma’ya kadar, sevgiyle kalın!

***

İki bilimcimize ödül

Bilim Akademisi üyesi İsmail Çakmak TWAS (The World Academy for Sciences) 2016 Tarım Bilimleri Ödülüne layık görüldü. Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri öğretim görevlisi Prof. Dr.İsmail Çakmak’a Dünya Bilimler Akademisi TWAS’ın 13 Kasım tarihinde Ruanda Kigali’de yapılan 27. Genel Kurul Toplantısı’nda Tarım Bilimleri Ödülü verildi. TWAS gelişmekte olan ülkelerde bilim ve mühendislik alanlarında sürdürülebilir bir ilerlemeyi destekleyen küresel çapta bir bilim akademisidir.

Prof. Dr. Celal Şengör’ün başarısı: Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Celal Şengör Lebniz Sozietät der Wissenschaften üyesi seçildi. Celal Şengör Leibniz Akademisi'nin ilk ve tek Türk üyesi oldu.