Diyabet ve ayak bakımı

Öne Çıkanlar Sağlık
Diyabet ve ayak bakımı

Vücudumuzdaki bütün organlar, damarlar tarafından taşınan kanla beslenip işlevlerini sürdürürler. Kişinin kan şekeri sürekli yüksek seyrederse, damarlarda tahribat başlar. Tahribata uğramış damarlarda kan yeterli ve sağlıklı bir şekilde organlara ulaşamazsa o organlarda fonksiyon bozuklukları ve uzun vadede geri dönüşümü olmayan hasarlar görülebilir.

Diyabet komplikasyonlarından biri, nöropati denilen sinir hasarıdır.

Nöropatisi olan bir diyabet hastasının ayaklarında his kaybı oluşabilir. Bununla beraber, ayak dolaşımının bozulmuş olması ayaklarda yara, kesik, enfeksiyon gelişme riskini artırır. Hastalarda his kaybı olduğundan ayaklarına vuran bir ayakkabıyı hissetmeyecek veya ayakkabı içindeki bir yabancı cisimle bütün gün dolaşabileceklerdir. Bu da ayakta yara oluşmasına neden olur. Yaralar oluşunca iyileşmeleri daha zordur. Erken müdahale edilmesi gerekir. Yaralar enfekte olup yara derin dokulara, kemiklere kadar ilerleyebilir. Bazı durumlarda ihmal edilen küçük bir yara, dolaşımın da kötü olması nedeniyle bir kangrene dönüşüp ayak parmağının, ayağın, hatta bazen bacağın diz altından veya üstünden ampute edilmesine (kesilmesine) kadar gidebilir. Bu sebeplerden ötürü diyabet hastalarında ayaklarda sensoriyal nöropatinin monofilament testi denilen basit yöntemlerle en az yılda bir kez diyabet muayeneleri esnasında değerlendirilmesi ve ayak bakımı konusunda ayrıntılı eğitimlerin verilerek öneminin vurgulanması gerekir.


Kişinin kan şekeri sürekli yüksek seyrederse damarlarda tahribat başlar.

Diyabete bağlı sinir hasarları ayaklarda his kaybına neden olabilir. Bu nedenle ayaklarda meydana gelen kesikler veya yaralar fark edilmeyebilir. Ayaklarda zamanla biçim değişikliği de meydana gelebilir ve bu değişim yerlerinde yaralar ve ayak ülserleri ortaya çıkabilir. Ülserler çok çabuk iltihaplanarak ciddi sorunlara yol açabilir. Kan damarlarının hasar görmesi ve sürekli yüksek seyreden kan şekeri damarlarda tahribat yapar. Azalan kan akımı ayak ülserinin ve yaraların daha geç iyileşmesine neden olur.

Bu belirtiler varsa doktorunuza başvurun!

• Deride renk değişiklikleri
• Bölgesel ısı artışı
• Ayakta ve bilekte şişlik
• Bacaklarda ağrı (dinlenme veya hareket sırasında)
• Yavaş iyileşen yaralar
• Tırnakta mantar enfeksiyonu veya batık
• Nasır oluşumu
• Deride çatlakların oluşumu

Neler yapabilirsiniz?

Ayaklar her gün kontrol edilmeli; ayak sırtına ve tabanlarına bakılmalı. Rahat görülemiyorsa bir ayna kullanılabilir ya da aile bireylerinden yardım istenebilir. Herhangi bir yara, ayaklarda veya ayak parmaklarında herhangi bir değişiklik (renk, sıcaklık veya biçim değişikliği) olup olmadığı kontrol edilmeli.

Ayaklar her gün, tahriş etmeyen bir sabun ve ılık suyla yıkanmalı; ayaklar ayak banyosunda uzun süre tutulmamalı. Bu işlem ayak derisinin kurumasına ve çatlamasına yol açabilir. Ayakları özellikle parmak aralarına dikkat ederek, iyice kurulamalı. Bu, ayaklarda mantar enfeksiyonunun ortaya çıkmasını önleyecektir. Lasonil losyonu veya vazelinli merhem kullanarak cilt yumuşatılmalı. Ayak parmaklarının arasına losyon sürmemeli. Ayaklar terlerse çok az pudralanabilir.

Ayak tırnaklarının bakımına özen gösterilmeli; ayak tırnakları banyodan sonra yumuşak iken kesilmeli. Ayak tırnaklarının düz kesilmesine özen gösterilmeli, köşeleri daha derin alınmamalı. Zımparalı bir tırnak törpüsüyle törpülenmeli.

Ayaklardaki nasırlara ve sertleşmiş deri bölümlere dikkat edilmeli; ayaklardaki nasırları ya da sertleşmiş deri kısımlarını almak için kesici alet kullanılmamalı.

Asla çıplak ayakla yürünmemeli; denizde, kumsalda ve evde dahi terlik kullanılmalı. Yeni ayakkabı giyildiğinde ilk günler kısa süreli giyip değiştirilmeli, ayaklar sık sık kontrol edilmeli. Her gün temiz çorap giyilmeli. Pamuklu ve yünlü çoraplar tercih edilmeli, içinde yabancı madde varsa çıkarılmalı.

Ayak dolaşımı güçlendirilmeli; kesinlikle sigara kullanılmamalı. Sigara içmek ayaklara giden kan miktarını daha da azaltır. Kan şekeri seviyesinin normal olmasına dikkat edilmeli. Her gün egzersiz yapılmalı. Ayaklara sıcak su şişeleri, ısıtıcı petler veya diğer ısı kaynakları uygulanmamalı. Ayakları sıkmayan ayakkabılar giyilmeli; öne doğru sivrilen, yüksek topuklu ayakkabılardan kaçınılmalı. Parmak arası sandalet giyilmemeli.

Sorunlar sağlık ekibiyle daima paylaşılmalı; düzenli olarak doktor ziyaret edilmeli. Ayaklar mutlaka muayene edilmeli. En az bir hafta boyunca geçmeyen ayak yaraları varsa, mutlaka doktora danışılmalı. Kan şekeri kontrol altına alınamıyorsa doktora mutlaka bildirilmeli.

Dr. Tahir Haytoğlu
VKV Amerikan Hastanesi Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Bölümü Başkan Yardımcısı

*Bu yazı HBT'nin 66. sayısında yayınlanmıştır.