Federico da Montefeltro ve efsane burnu

Öne Çıkanlar Sağlık
Federico da Montefeltro ve efsane burnu

Tıp biliminde adı en uzun olması nedeniyle en zor akılda kalan uzmanlık dalı Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi olsa gerek. Toplumda ise genelde Estetik Cerrahi veya Plastik cerrahi olarak kısaltılarak kullanıldığını görüyoruz. Latince köküne bakıldığında plastik, yeniden şekillendirme anlamına gelirken, rekonstrüktif ise yeniden yapma, tamir etme anlamında kullanılır. Çok genel anlatımla yaralanmış, hasar görmüş bir yapıyı onarıp yeniden eski haline getirme işlemini Rekonstrüktif Cerrahi olarak tanımlarken normal olanı ideal normlara ulaştırma gayreti de Estetik Cerrahi olarak adlandırılıyor.

Estetik Cerrahi'de hedef normal olan bir bölgeyi ideal normlara ulaştırmaktır dedik. Bu işlemi de üzerinde çalışılan organ her ne ise (burun, kulak, meme gibi) onun görünümünü - varolan fonksiyonunu bozmadan – ideale ulaştırmak hedeflenir. Ama bir organa estetik yaparken başka bir organın fonksiyonunu iyileştirmek pek akla gelir bir uygulama değildir.

Tarih kitaplarına bakınca çok ilginç bir şahsiyet ile karşılaşıyoruz. Yaşamı ile ilgili çok ayrıntı yok. Ama onca asaleti ve gücüne karşın tarihe burnuyla adını yazdırmış. İtalyan Rönesansı’nın önemli isimlerinden Urbino Dükü Federico da Montefeltro’nun tek amacı daha iyi görebilmekti !!!


Evet yanlış okumadınız…daha iyi görebilmek!

Anlatıla gelen efsaneye göre, tarihte bu amaçla estetik burun ameliyatı geçirmiş tek şahsiyet kendisi olsa gerek!

Urbino, Floransa’nın 200 km kadar doğusunda yer alan ve Baba Montefeltro’nun ilk dük ünvanını aldığı bir yerleşim yeri olup, babasından sonra dük olan Federico da bu bölgenin tek hakimi olarak uzun süre hüküm sürmüştü.

Bir rivayete göre 1453 yılında Napoliten ordusunu sıtma salgını vurunca, sıtmaya yakalanan Dük Montefeltro da bu hastalığın etkisiyle, başka bir rivayete göre de 1450 yılında kayınpederinin Milan dükü olması kutlamaları sırasındaki bir kaza sonucunda bir gözünü kaybeder.

Kemerli koca burun

Tek gözlü dükün, aslında görüş alanı kısıtlansa da normal yaşamını sürdürebilmesini bekleriz… Ancak gelin görün ki önünde iki büyük sorun vardır: Birincisi çevresinde kendisine suikast gerçekleştirme ateşiyle yanıp tutuşan çok sayıda düşmanı olması, ikincisi ise karşı taraf görüşünü tamamen kapatan kemerli kocaman bir burun.

Burnu o denli kemerliydi ki sağda yer alan bir nesneyi ya da kişiyi sol gözü ile sağa bakarak görmesi neredeyse olanaksızdı! Bu da görmeyen tarafından sürekli birileri tarafından suikasta uğrama endişesi nedeniyle hayatını dayanılmaz hale getiriyordu. İşte bu sebeptendir ki Dük hazretleri, daha iyi görebilmek için burnunun kemerini aldırtan ilk kişi olarak tarihe geçmiştir.(1)

Dük bu burnuyla tarihe adını yazdırmış yazdırmasına da, bunun gerçek mi yoksa efsane mi olduğu tartışması günümüze kadar devam etmiştir. Bir grup araştırmacı da o tarihte böyle bir ameliyatın dokümantasyonunun olmadığı ve zamanın barok etkilenmesi ile düke destansı bir kahramanlık atfetmek amacıyla yaratılmış bir efsane olduğu fikrinde birleşmişlerdir. (2)

Gerçek her ne olursa olsun, İtalyan tarihinin önemli liderlerinden kabul edilen Frederico da Montefeltro yaptıklarından ziyade burnuyla tarihe geçmekten kurtulamamıştır.

Op. Dr. Serhat Totan

 

  1. Winters HPJ: Federico de Montefeltro, Duke of Urbino: The story of his missing nasal bridge. Br J Plas Surg. 1982: 247-250
  1. Santoni-Ruigi P., Massei A: The Legend and the truth about the nose of Federico, Duke of Urbino, Br J Plas Surg. 1982:251-257

*Bu yazı HBT'nin 51. sayısında yayınlanmıştır.