Strese karşı aşı mı geliyor?

Öne Çıkanlar Sağlık
Strese karşı aşı mı geliyor?

Birçok insanın gündelik yaşamında stres rutin haline gelmiş durumda. Stres uzun vadede kötü sonuçlar doğurabilmektedir ne yazık ki. Mesela stres unutkanlığı da beraberinde getirir, otokontrolümüzü olumsuz etkiler ve zamanla gerçekten hasta eder. Stres öte yandan şişmanlamayı tetikler ve bağışıklık sistemimizi de etkiler. Hatta kaygı bozukluklarına, depresyona veya posttravmatik stres bozukluklarına da yol açabilir. Bunun sebebi ise stresin beyindeki iltihap reaksiyonlarını güçlendirmesidir ki bu reaksiyonlar bedeni bu tür hastalıklara karşı daha duyarlı hale getirirler. Araştırmalar bu tür iltihap reaksiyonlarının insanlarda örneğin depresyon benzeri semptomları ortaya çıkardıklarını göstermiştir diyor Colorado Üniversitesi’nden Matthew Frank.

Beyni bu tür zararlı tepkilerden koruyacak bir aşının etkili olup olmayacağını araştıran Frank, aşının gerçekten de işe yarayacağını bulmuş. Daha önceki araştırmalarda, öldürülmüş Mycobacterium vaccae bakterilerinin farelere aşılanması sonucunda, saldırgan erkek fareler gören kemirgenlerin daha az stres yaşadıkları görülmüştü. Frank ve ekibi, şimdi sıçanlara düzenli olarak bu bakteriyi aşılamış. Son dozdan sekiz gün sonra kemirgenlerin hipokampüslerindeki anti iltihap proteini olan İnterleukin 4’ün önemli ölçüde arttığı görülmüş.

Beynin bu bölgesi her şeyden önce korku ve iç huzursuzluk gibi duygularda önemli bir rol oynuyor. Bu sıçanlar stres yaratan bir ortama bırakıldıklarında bedenlerinde daha az stres uyarı maddesi HMGB1 salgılandığı gibi daha fazla CD200R1 reseptörü üretilmiş. Bu reseptör beynin bağışıklık hücreleri olan glia hücrelerinin iltihaplanmasının önlenmesinde anahtar rol oynuyor. Sonuç olarak sıçanlar daha az stres yaşamışlar. Aynı sonucun insanlarda da görülmesi halinde söz konusu aşının, birçok nöroinflamatuvar hastalıklarının iyileştirilmesinde çok umut verici olacağını söyleyen araştırmacılar, aşının örneğin asker veya acil tıp çalışanları gibi kişilerde posttravmatik stres bozukluğunun önlenmesinde kullanılabileceğini düşünüyorlar. Ayrıca diğer bakterilerin de etkili olabileceğini tahmin eden araştırmacılar, şu sıralar Lactobacillus reuteri içeren probiyotiklerle testler yapıyorlar.


Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak