Hareket bozuklukları, kas sertleşmesi ve titreme: Bunlar Parkinson hastalığının tipik belirtileridir. Ve hastalığın erken teşhis edilmesi pek mümkün değil. Alman bilim insanlarının bu konuda iyi haberleri var.
Parkinson, Alzheimer’den sonra ikinci en sık görülen nörodejeneratif hastalıktır. Ancak ne var ki hastalık, belirtiler ortaya çıkmadan önce teşhis edilemiyor. Oysa hastalık bu belirtilerden çok önce bedende yayılıyor. Bu durum Parkinson’un yeterince erken bir zamanda teşhis edilmesiyle önlenebilir.
Kiel Üniversitesi bilim insanları şimdi yeni bir kan testiyle bunun mümkün olabileceğini açıkladılar. Araştırmacılar, klinik olarak uygulanabilen güvenli bir biyolojik gösterge arayışında ilk kez kan bazlı biyokimyasal bir test geliştirdiler. ‘Bizim yöntemimiz sayesinde test edilen 30 Parkinson hastası, kontrol grubundaki 50 kişiden çok yüksek bir doğruluk payıyla ayırt edilebildi’ diyor araştırmacılar.
Yeni yöntem üç adımda gerçekleşiyor: Öncelikle sinir sisteminden gelen veziküllerin kan örneğinden izole edilerek, elde edilmesi gerekiyor. Veziküller hücreler tarafından sıkıştırılan ve özgün hücreden proteinler içeren küçük kabarcıklardır. Bu da vezikülleri incelerken beynin içine bakabileceğimiz anlamına geliyor diyor araştırmacılar. İkinci bir adımda ise izole edilen sinir hücresi vezikülünde, Parkinson hastalığına yol açan protein aranıyor. Söz konusu olan belli başlı bir proteinin değişmiş hali ve bu biçimle uyumlu antikorlarla tespit edilebiliyor. Son ve en önemli adım ise hastalık yapan proteinlerin çoğaltılmasını içeriyor.
Bu daha önce diğer doku örnekleriyle gerçekleştirildi ama hastaların kanından elde edilen veziküllerle daha önce hiç yapılmamıştı. Hastalıklı proteinlerin birikimi, sinirlerin ölmesine dolayısıyla da Parkinson’a yol açıyor. Bu birikim teşhis edilebildiği takdirde, söz konusu hasta edici proteinlerin bir örnekte bulunduğu kanıtlanmış olur diyor araştırmacılar. Bu bilgilerin ışığında Parkinson hastalığı için bir kan testi geliştirebilecek. Ancak yöntemin daha geniş alanda kullanılabilecek şekilde geliştirilmesi gerekiyor. Ayrıca Parkinson benzeri hastalıklarda da işe yarayıp, yaramayacağı da öğrenilecekler arasında.
Nilgün Özbaşaran Dede