Birçokları için Nobel Ödülü hayal oluyor

Öne Çıkanlar Toplum
Birçokları için Nobel Ödülü hayal oluyor

Bir bilim insanının Nobel Ödülü alabilmesi için elbette çok fazla bilgiye ve yeteneğe sahip olması gerekir. Ama bunlar her zaman yeterli olmuyor, işin ucunda biraz şansa da var. Çünkü ödüle giden yol pürüzlerle dolu. Çeşitli nedenlerden dolayı birçok araştırmacı için Nobel hayali gerçekleşmiyor. İşte nedenleri...

Uzun bekleme süresi

Bazen bir buluşa çok çabuk ödül verilebiliyor. Ama bilim insanları ödül alabilmek için genelde çok uzun süre beklemek zorunda. O an geldiği zamansa iyice yaşlanmış hatta belki de ölmüş oluyorlar. Aslında Nobel Vakfı'nın tüzüğünde şöyle bir paragraf var: “Ölmüş biri ödül alamaz.” Ama yine de ölümünden sonra ödüllendirilenler de var. Mesela 2011 yılında tıp ödülü bağışıklık araştırmacısı Ralph Steinman’a verilmişti. Komite Steinman’ın, bu karardan birkaç gün önce hayatını kaybettiğini bilmiyordu.


Araştırmacılar arasındaki tartışmalar

Gen makası Crispr-Cas9’un geliştirilmesi yüzyılın buluşu sayılmakta. Kalıtımı bir bisturiyle değiştirmeye izin veren mucize aracın patenti için bir yanda Emmanuelle Charpentier ve Jennifer Doudna, diğer tarafta ise Feng Zhang hararetli bir tartışma yaşıyorlar. Araştırmacılar sonuçları 2012 yılında kısa aralıklara Science dergisinde yayımlamışlar. Gerçi adli bir tartışma Nobel Ödülü için bir dışlanma kriteri değil ama bilim insanları tartışma halindeyken, ödülü kimin hak ettiğine karar vermek jüri için kolay olmuyor.

Elini çabuk tutan kazanıyor

Bir buluşu kim önce yaptı? En azından yayımlanma tarihi jüri üyelerine bir ipucu veriyor. Kimin bir buluş hakkındaki sonuçları ilk önce yayımladığını anlamak için, bilimsel literatürün ayrıntılı bir şekilde incelenmesi gerekiyor. Elini çabuk tutmayan rekabeti kaybediyor. Fakat iki yayın arasında çok az bir zaman varsa bu eşit zaman olarak kabul ediliyor ve iki araştırmacı da ödül alabiliyor.

En fazla üç kişinin şansı var

Bir buluşta kimin en fazla katkısı olduğu çok önemli. Bunu bulmak jüri için çok çaba gerektiren bir görev. Alfred B. Nobel’in zamanında bir konuda araştırma yapıp buluş yapan genelde bir kişi olurdu. Bu yüzden ödül onun isteği üzerine bir kişiye ya da en fazla üç kişiye veriliyor. Eğer bir projede dört araştırmacı eşit katkıda bulundularsa içlerinden biri muhakkak dışarıda kalıyor. Çünkü jüri Nobel ödüllerine sıkı sıkıya bağlı kalıyor.

Ekip çalışması

Eskilerden farklı olarak günümüzde araştırma artık bir ekip işi. Özellikle de fizikte büyük bir işbirliği söz konusu diyor fizik jürisinden Gunnar Ingelmann. Bu yüzden birçokları ödülün organizasyonlara verilmesini daha uygun buluyor. Fakat bu konu bugüne dek pek kabul görmedi. Mesela 2013’te Peter Higgs ve François Englert, Higgs-Bozonları için Nobel Fizik Ödülü’nü aldıklarında, “Tanrı parçacıklarının” keşfedildiği Cern araştırma merkezinin de ödüllendirilmesi gerektiği söylenmişti. Ama bu sadece lafta kaldı.

Jüri üyelerinin durumu

Özellikle de ilk yıllarda jüri üyeleri daha çok kendi araştırma alanlarındaki bilim insanlarını ödüllendirmeyi seviyorlardı diyor Stockholm Nobel Müzesi’nden Gustav Kallstrand. 1901’de fizik jürisinde çok az teorikçi yer alıyordu. Albert Einstein aday gösterildiğinde, jüri üyeleri teorik fizik hakkında pek bir şey bilmiyorlardı. 1922 yılında komitede daha fazla teorik fizikçi yer almaya başlayınca Einstein Nobel ödülü aldı. Günümüzde neredeyse tam tersi bir durum var diyor Kallstrand: “Günümüzde jüri üyeleri bu gibi durumları önlemeye çalışıyor.”

Seçme zorluğu

Ödülü alanlardan çok daha fazla ödülü hak eden bilimsel buluş var. Dünyadaki tüm dahi ve çalışkan bilim insanları, günümüzde çok fazla çığır açan araştırma başarılarının varlığı gibi basit bir nedenden dolayı ödülü hiçbir zaman alamayacaklarını bilmeliler diyor Kallstrand.

Küçük belirsizlikler

Jüri, Nobel Ödülü verdiği zaman, buluşun ilk andaki kadar sansasyonel göründüğü konusunda emin olmak ister. Bu durumda bazen buluşun önemi anlaşılmaz. Bu konuda bazı örnekler var. Mesela Kanadalı Oswald Avery 20. yy’ın başlarında DNA’yı kalıtımın taşıyıcısı olarak keşfettiğinde komite ilk başka Avery’nin haklı olup olmadığına karar verememişti. Ve adaylığı çok kez tekrarlanmasına rağmen, Avery Nobel Ödülü'nü alamadan yaşamını yitirdi.

Geç kalan bildirimler

Amerikalı bilim insanları fizik alanında çok önemli bir buluşu bildirdi: Yerçekimi dalgalarının kanıtlanması. Buluş kesin bir Nobel Ödülü adayıydı. Ne var ki geç kalınmıştı. Çünkü ödül almak isteyenler bulgularını Ocak ayının sonuna kadar yayımlamış olmalılardı. Adaylık için son tarih 31 Ocak, o tarihe kadar bir buluş yayımlanmamışsa şansını kaybediyor.

Nilgün Özbaşaran Dede