Cengiz Han’ın niçin 16 milyon torunu var?

Öne Çıkanlar Toplum
Cengiz Han’ın niçin 16 milyon torunu var?

Cengiz Han (1155/67-1227) kendisini bir yerde, çok büyük günahlar işleyen düşmanları için gönderilen “Tanrının bir cezası” olarak anlatır. Öte yandan servetini çalmak isteyen düşmanlarını yok etmek ve kadınlarla yatmak mutluluktur onun için. Kendisine mutluluk veren bu uğraşının biraz aşırıya kaçtığını genetikçiler geçen yıllarda ayrıntılı bir şekilde saptamışlardı.

Halen yaşamakta olan 16 milyon insan, Cengiz Han’ın torunları olarak tanımlanabiliyor. Her ne kadar tarihçiler birlikte olduğu kadın sayısının 500 olduğunu söylese de bu kadınlar bu büyük neslin sadece küçük bir bölümünden sorumlu olabilir. Bu muazzam neslin büyük bir kısmı tecavüzlerin ürünüydü.

Araştırmacılar geçen yıl Cengiz Han’ın soyundan gelenler dışında, başarılı bir şekilde devam eden Y-kromozomu soylarından ikisinin daha kurucusunu buldu. Bunlardan biri Jurchen Hanedanlığı’nın hükümdarı Giocangga’nın (Ö.1571) genetik mirasını, halen yaşamakta olan 1,5 milyon erkek taşıyor. Cengiz Han ve Giocangga’nın olağanüstü bir şekilde üremeleri rastlantı değil. Antropologlar Christopher von Rueden ve Adrian Jaeggi, bunun sosyal statüyle ilgisi olduğunu düşünüyor.


Ender vaka değil

Antropologlara göre bugüne dek sanılanın aksine üreme başarısında bir erkeğin sosyal statüsü, yerleşik olmayan toplumlarda da önemli bir rol oynuyor. Oysa avcı ve toplayıcı topluluklarda statünün, aile planlamasında çok da önemli olmadığı sanılıyordu. Bu yüzden göçer olarak yaşayan Cengiz Han ve Giocangga’yı ender vakalar olarak değil, bir motifin örnekleri olarak hayal etmeliyiz diyor araştırmacılar.

Bu topluluk biçimi arasındaki fark, sosyal farklılaşmaya dayanıyor. Homo sapiens 10.000 yıl önce Yakındoğu’da çiftçiliğe ve tarıma başladıktan sonra hep daha büyük alanlara işleme fırsatını elde etmişti. Bu da iş bölümüne olanak veriyordu. Yüksek statüye sahip erkeklerin, biyolojik açıdan daha verimli olan genç kadınlarla çiftleşmeleri daha kolaydı, ayrıca çocuklarını da daha iyi besleyebiliyorlardı. Oysa göçerlerde daha gevşek bir hiyerarşi söz konusuydu.

Çok çocuğun nedeni

Rueden ve Jaeggi’nin araştırmalarına göre, yerleşik elitler çocuk sayısında bir sınır koyarken, göçer hükümdarların hayatta kalma başarıları çok çocuk yapmaya dayanıyordu. Cengiz Han ve Giocangga savaşlarda ne kadar başarılı olurlarsa o kadar çok kadınla birlikte oluyorlardı.

Ayrıca Cengiz Han’ın sürekli savaşta olması da ona sayısız seks partneri bulmasını kolaylaştırıyor ve oğulları için de örnek oluyordu. Cengiz Han’ın oğullarının genç yaşta harem sahibi oldukları bilinir. Mesela sadece en büyük oğlu Tushi’nin 40 meşru çocuğu olmuştur. Bilim insanları bu “güçlendirici etki” sayesinde Cengiz Han’a ait karakteristik Y kromozomu özelliklerinin günümüze dek milyonlarca erkekte tespit edilebildiğini söylüyorlar.

Bilim insanları birkaç yıl önce günümüzde Moğolistan sınırlarında yaşayan toplulukların kan örneklerini karşılaştırmış ve Y kromozomu analizinin yardımıyla soy çizgisinin, Cengiz Han’ın imparatorluğu kurduğu zamana kadar uzandığını görmüşlerdi.

Nilgün Özbaşaran Dede

Kaynak: https://www.welt.de/geschichte/article157995653/Warum-Dschingis-Khan-16-Millionen-Nachkommen-hat.html