Önceki yazımızda yüksek nitelikli göçmen Türklerin, Almanya’da sosyal ve çalışma/öğrenim hayatlarına dair genel bilgilere yer verilmiştir (bkz. HBT Dergisi Sayı 49). Bu bölümde ise anket katılımcılarının günlük hayatlarına ve Türkiye ile ilişkilerine dair yanıtladıkları soruların sonuçlarına yer verilmiştir.
Günlük Hayat
Anket sonuçlarına göre, katılımcıların büyük çoğunluğu sosyal hayatlarında dil (Almanca) konusunda sıkıntı yaşadığını belirtmiştir. Yalnızca %5’lik bir kesim, din ile ilgili konularda sorun yaşadıklarını paylaşmıştır.
Katılımcıların çoğu (%53), sosyal hayatlarında en çok Türklerle bir araya geldiğini belirtmiş olup, %30'u Almanlarla, %16’sı ise diğer milletlerden kişiler de bir araya geldiğini aktarmıştır.
Bunun yanı sıra, Almanya'da faaliyet gösteren bir sivil toplum örgütüne üye olan katılımcıların, Türkiye'de faaliyet gösteren bir örgüte üye olanlardan %30 oranda daha fazla olduğu görülmüştür (bkz: Şekil 1).
Katılımcıların çoğunluğu Almanya'da yaşama uyum sağlama sürecinde yaşadıkları sorunlarla ilgili başvurabilecekleri bir kurum olmadığını düşündüklerini belirtmiştir. Buna ek olarak Türk kurumlarından en çok konsolosluk ile ilgili sıkıntı yaşandığı paylaşılmıştır.
Türkiye ile İlişkiler
Katılımcıların %74’ü çalıştıkları veya öğrenim gördükleri alanlar ile ilgili Türkiye’de düzenlenen etkinliklere katılmadıklarını belirtmiştir.
Katılımcıların Türkiye ile ilgili haberleri günlük olarak takip etme oranının %70 ve Türkiye'deki tanıdıklarıyla her gün haberleşme oranının ise %50 olduğu görülmüştür. Yılda iki veya daha fazla kez Türkiye'de bulunan katılımcıların oranı ise %50’nin üzerindedir (bkz: Şekil-2).
Türkiye'nin bölgesel ve ulusal gelişiminin katılımcılar için oldukça önemli olduğu görülmüş olsa da katılımcıların neredeyse yarısı, anketi yanıtladıkları sırada faaliyet gösterdikleri alanın Türkiye'nin sosyo-ekonomik gelişimine katkı sağladığını düşünmediklerini belirtmiştir.
Anket katılımcılarının büyük bir çoğunluğu (%73), Türkiye’ye dönmek konusunda ya kararsız olduklarını ya da dönmeyi düşünmediklerini belirtmiştir. Dönmeyi düşünenler için ise en önemli sebebin aile ile birlikte olma isteği olduğu görülmüştür (diğer sebepler için bkz: Şekil-3).
Türkiye’ye dönmek istemediğini belirtenlerin çoğunluğu, Türkiye’de iş dünyasına hakim olan anlayıştan kaynaklanan olumsuzlukları ve mevcut siyasi iktidarı gerekçe olarak göstermiştir. Siyasi iktidarın değişmesi ve eğitime verilen önemin artmasının geri dönüş kararında olumlu etki yapacağı vurgulanmıştır.
Türkiye'ye dönmeyi düşünmeseler bile, katılımcıların çoğu Türkiye’nin gelişimine Almanya’dan çeşitli şekillerde katkı sağlamak istediklerini belirtmişlerdir (bkz: Şekil-4).
Sonuç
Yukarıda aktarılan bilgiler ışığında, Almanya’da yaşayan yüksek nitelikli Türk göçmenlerin büyük çoğunluğu, Türkiye’deki siyasi ortam ve iş yapış kültüründeki olumsuzluklar nedeniyle, Türkiye’ye geri dönmeyi düşünmemektedir. Buna rağmen, bahse konu olan Türklerin çoğunun, Almanya üzerinden Türkiye’ye katkı sağlamak istedikleri görülmektedir.
Hem bu profil ile ilgili daha ayrıntılı bilgi edinilmesi ve hem de bu kesimin Almanya ve Türkiye arasında köprü görevi görerek Türkiye’ye katkı sağlamasına imkan verecek faaliyetlerin araştırılması amacıyla, bu profile uyan bazı göçmen Türkler ve entegrasyon/uyum/katılım konularında çalışmaları olan bazı seçkin kişiler/dernekler ile söyleşiler gerçekleştirilmiştir. Bu söyleşilerden derlenen bilgiler, araştırma sürecindeki kişisel deneyimlerimiz ve önerilerimiz sonraki yazımızda ele alınacaktır.
Gözde Kara (Stuttgart) / Ekin Altan (Stuttgart) / Cihan Yörükoğlu (İstanbul)
[email protected] / facebook.com/AlmanyadaTurkOlmak
Not: Anket çalışması 15 Temmuz olayları öncesinde tamamlanmış olup, o dönemden sonra yapılacak bir değerlendirmenin farklı sonuçlar doğurabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.