Yüksek Nitelikli Türk Göçmenlerin Perspektifinden Almanya’da Türk Olmak – 1

Toplum

“Medyada başarı öykülerine, başarılı iş adam ve kadınlarına, bakanlara yer verilmelidir. Zira göçmen profili medya aracılığıyla algılanıyor ve içselleştiriliyor…”

Güneybatı Radyo ve Televizyon Kurumu Uluslararası Yayınlar Servisi Müdürü ve kurumun uyum sorumlusu Karl-Heinz Meier-Braun, toplumda oluşturulacak göçmen profilinde medyanın rolünü vurgularken bu cümleyi kullanıyor [1].

1961 yılında, Türkiye ve Almanya arasında ilk iş gücü anlaşmasının imzalandığı dönemde Almanya iki dünya savaşının yorgunu; iki savaştan da yenik çıkmış, bölünmüş ve kendini toparlamaya çalışıyor. İhtiyaç duyduğu iş gücü kalifiye iş gücü değil. Bu istekler doğrultusunda, okuma yazma bilmeyen kayda değer sayıda Türk Almanya’ya göçüyor.


2011 yılına gelindiğinde ise, Federal İstihdam Dairesi Başkanı Frank-Jürgen Weise, Almanya’nın iki milyon nitelikli göçmene ihtiyaç duyduğunu açıklıyor. Bununla birlikte göçün niteliği değişiyor ve bu göçe, sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, Türkler de artan bir ivmeyle katılıyor [1].

Bu çalışma ile, Almanya Federal İstatistik Dairesi’nin [2] „Doktorası olan ve olmayan uygulamalı bilimler üniversitesi ya da yüksekokul mezunları“ olarak tanımladığı yüksek nitelikliler arasından göçmen olan Türkler hedeflenerek, Ekim 2015-Temmuz 2016 tarihlerinde internet üzerinden (online) bir anket çalışması yürütülmüş ve 249 kişinin yanıtları ışığında bu özel profili tanımlama amaçlı bu yazılar hayata geçirilmiştir.

Türkiye’den gelen beyin göçünün, Müfit Aksoy’un deyimi ile Kelebeklerin göçünün [3], daha da hız kazandığı bu günlerde, Türk kurum ve kuruluşlarının Almanya’daki mevcut beyin gücü potansiyelinin farkına varması önemlidir. Bu kesimin ülkemizin bilim, teknoloji ve sanayi odakli gelişimine faydalı olabilmesi amacıyla Türkiye'ye yönelmesini sağlayacak yapıcı ve faydacı politikalar geliştirilmesi gerektiği ortadadır. Bu kapsamda bu araştırmanın, Almanya’da yaşayan yüksek nitelikli Türk göçmenlerin Türkiye nezdindeki bilinirliliğini arttırma konusunda ilgili politikalara katkı sağlayacağı ümit edilmektedir.

Demografik Bilgiler

Almanya genelinde, anketi yanıtlayan 249 katılımcının %61’i erkek ve %39’u kadındır. Katılımcıların %42'sinin geçici, yüzde 35'inin ise kalıcı oturum iznine sahip olduğu ve yaklaşık olarak %17'sinin ise Alman vatandaşlığına geçtiği tespit edilmiştir.

Çalışan ve Öğrenim Gören Kesime Dair Bilgiler

Ankete katılan 249 kişiden 159’u çalışan konumundadır. Şekil 1’de görüldüğü gibi hem çalışan hem de öğrenim görenler için alanlar arasındaki dağılımın, Almanya ekonomisinin temelini oluşturan mühendislik alanı olduğu söylenebilir.

Çalışma ve öğrenim hayatında en çok dil (Almanca) konusunda sıkıntı yaşandığı görülmektedir. Buradaki negatif etkiyi azaltacak şekilde İngilizce’nin hem iş hem de öğrenim esnasında yüksek oranda kullanılabiliyor olması, Almanya’nın daha fazla nitelikli beyin gücünü çekmeye ve elde tutmaya çalıştığı şeklinde yorumlanabilir.

Ankete katılanların yarısından fazlası, Almanya‘yı tercih etmelerinin en önemli sebebinin kariyer beklentileri ve ekonomik sebepler olduğunu belirtmiştir. Bunun yanı sıra, daha az da olsa politik, ailesel ve kişisel sebeplerden dolayı Almanya‘ya göçmüş bir kesim de mevcuttur (Sekil 1).

Bunlara ek olarak, Almanya'da öğrencilik sırasında ek gelir ve tecrübe kazanma imkanlarının genişliği, uygulamalı ve sunum odaklı ders sayısının çokluğu ile staj sürelerinin uzunluğu gibi konular, katılımcıların yarısından fazlası tarafından Türkiye'ye aktarılmasının faydalı olacağı şeklinde değerlendirilmiştir.

Sonuç

Anketten elde edilen veriler ışığında, yüksek nitelikli Türk göçmenlerin büyük çoğunluğunun Almanya'daki yaşama adapte olmakta ciddi sorunlar yaşamadığı söylenebilir. Almanya’da oturma ve çalışma iznine sahip olanlar ve Alman vatandalığına geçmiş olanlar dikkate alındığında, Türk göçmenlerin Türkiye ile bağlarının zamanla gittikçe zayıflaması ihtimali doğmaktadır. Bu çıkarımla ilgili ayrıntılı bir analize  katılımcıların günlük hayatları ve Türkiye ile ilişkilerinin irdelendiği ikinci bölümde yer verilecektir.

Politik ve ekonomik anlamda iki devlet arasındaki ilişkileri ve yüksek nitelikli Türk göçmenlerin bu konudaki etkinliklerini farklı bir bakış açısından yorumlayabilecek 15 kadar seçkin Türk ile yapılan söyleşilerden alıntılar da ikinci bölümde yer alacaktır.


Gözde Kara (Stuttgart) / 
Ekin Altan (Stuttgart) /Cihan Yörükoğlu (İstanbul)
[email protected]facebook.com/AlmanyadaTurkOlmak


Kaynakça

[1] http://www.dw.com/tr/iki-milyon-nitelikli-g%C3%B6%C3%A7mene-ihtiya%C3%A7-var/a-15076239

[2] http://www.spiegel.de/politik/deutschland/deutschtuerken-doppelte-staatsbuergerschaft-das-sind-die-fakten-a-1106363.html

[3] Herkese Bilim ve Teknoloji Dergisi (2016), Sayı 31

 

*Bu yazı HBT'nin 49. sayısında yayınlanmıştır.