Beynin yaktığı kalori bizi zayıflatır mı?

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri
Beynin yaktığı kalori bizi zayıflatır mı?

Pazar gününüzü kanepede uzanarak, bir elinizde cep telefonu diğerinde uzaktan kumanda, sosyal medyada ve TV programlarında gezinerek geçirdiniz. Sanal dünyada dolanırken kafanızı pek de kullanmaya gerek görmediniz. Derken ertesi gün işe gittiniz. Gerçek yaşamın çözüm bekleyen sorunları sizi karşıladı. Pazarın rehavetini üzerinizden atmaya bile fırsat bulamadan sorunlara gömüldünüz. Peki, iş yerinizde fazladan harcadığınız bu beyin gücü evinizde dizi izlerken harcadığınızdan daha çok kalori yakar mı?

Albany Üniversitesi’nden psikolog ve davranışsal sinirbilim uzmanı Ewan McNay, “Bu sorunun basit yanıtı evettir” diyor.

Beynin yakıtı glikoz


Beynin çalışırken nasıl enerji harcadığını araştıran McNay, beynin, diğer organların aksine, yalnızca basit bir şeker olan glikozla çalıştığına dikkat çekiyor. Ayrıca zorlayıcı bilişsel etkinlikler, daha basit etkinliklere kıyasla çok daha fazla miktarlarda glikoz gerektirir. Örneğin, ezbere dayalı bir iş yaparken, beynin anı oluşumundan sorumlu bölgeleri daha çok enerji tüketmeye başlar. Oysa, beynin öteki bölgelerinde böyle bir artış söz konusu değildir.

McNay, “Gerçek şu ki, bilişsel açıdan zorlayıcı bir işlem sırasında harcadığınız enerji, televizyon karşısına geçip, havadan sudan bir şeyler izlerken harcadığınızdan daha fazladır. Ancak ortalama bir insanın toplamda harcadığı enerji bağlamında, zihinsel bir işte yakılan miktar ile diğer bir zihinsel işte yakılan miktar arasındaki fark çok azdır” diyor.

Beynin yaktığı kalori konusuna daha geniş bir açıdan yaklaştığımızda, bedenin enerjiyi nasıl harcadığını daha iyi anlayabiliriz. Profesyonel bir sporcu değilseniz, harcadığınız enerjinin büyük bir bölümünün egzersizle ve aşırı hareketlilikle pek bir ilgisi yoktur. Harcanan enerjinin kabaca yüzde 8-15 gibi kayda değer bir miktarı yediklerinizin sindirilmesine giderken, daha büyük bir miktar da organların işlevlerini yerine getirmeleri ve sizi canlı tutmaları için harcanır. İnsan beyni kadar enerjiye gereksinim duyan başka bir organ yoktur.

Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Dr. Marcus Raichle, “Enerji tüketimi açısından, beyin insan bedeninin en pahalı organıdır” diyor. Raichle’nin araştırmasına göre bir kişinin toplam ağırlığının yalnızca %2’sini oluşturmasına karşın, beyin bedenin harcadığı toplam enerjinin %20’sini harcıyor.

Bu da, alışılagelmiş bir gün içinde bir kişinin yalnızca düşünmek için yaklaşık 320 kalori harcadığı anlamına geliyor.

Düşünerek zayıflayamazsınız!

Beynin enerji tüketimi farklı zihinsel durumlara ve yapılan işlere göre değişir. “Sizi bir tarayıcının içine yerleştirip, TV izlerken ya da bulmaca çözerken beyninizde neler olup bittiğine bakacak olsak, yoğun çaba gerektiren bir görev verildiğinde beynin daha çok enerji harcadığını görürüz” diyor Raichle.

Ancak zayıflamayı umuyorsanız, Raichle’ye göre bu konuda pek de şanslı sayılmazsınız. Beyin yoğun miktarda enerji harcasa da, çaba isteyen zihinsel bir işlem sırasında beynin enerji tüketiminde meydana gelen değişiklikler son derece önemsizdir; tüm beyin faaliyetlerinin yalnızca % 5’i kadar fark yaratır.

Raichle, beynin gün boyunca içinden çıkılması güç zihinsel işlemlerle uğraşması durumunda bile, bu yüzde 5’lik farkın pek bir şey değiştirmeyeceğine dikkat çekerek, “Kalori tüketimi açısından çok büyük bir fark olmayacaktır. Oysa ileri geri volta atarak çok daha fazla enerji harcayabilirsiniz” diyor.

Beynin harcadığı enerji nereye gider?

Beynin tükettiği enerjinin büyük bir bölümü kişinin dikkatini sürdürmesine, çevresini gözleyip önemli bilgileri algılamasına ve beynimizdeki diğer faaliyetleri yönetmeye harcanır. Enerji gereksinimi açısından bakıldığında, Raichle, “Düşünce ucuzdur, ancak onu ucuz kılan düzenek son derece pahalıdır” diyor.

Beynin zor işlerde, basit işlere kıyasla çok daha fazla enerji tüketmediği görüşüne McNay de katılıyor. Sekiz saat boyunca bilişsel açıdan zorlu bir işte çalışan bir kişinin harcadığı kalori miktarı, aynı süreyi televizyon izleyerek ya da düş kurarak geçiren bir kişiye kıyasla yaklaşık 100 kalori daha fazladır. McNay, birden çok duyunun kullanılmasını gerektiren, örneğin bir enstrüman çalmasını öğrenmek gibi etkinliklerde yakılan kalori miktarı 200’e ulaşabileceğine, ancak burada sekiz saatlik bir öğrenme sürecinden söz edildiğine dikkat çekiyor.

Alınan kalori, yakılanın yanında devede kulak!

Bu varsayımsal çalgı çalmayı öğrenme sürecinde bile, beynin görevi sürdürebilme yetisi glikoz stokları azaldıkça düşüşe geçecektir. McNay, “Bir noktada bilişsel işlemi aynı düzeyde sürdürmenizi önleyen bu tükenmişlik etkisiyle karşı karşıya kalınır. Enerji içeceği içmek, ya da ağzınıza birkaç şekerleme atmak glikoz deposunun dolmasına ve beynin yeniden tüm gücüyle çalışmasına olanak tanıyabilir. Ne var ki, bunlardan alacağınız kalori miktarı yanında, yakılan kalori miktarı devede kulak kalacaktır” diyor.

Ancak zihinsel açıdan zorlayıcı görevlerde çalışmak sonuçta yine de kalorilerin yakılmasına neden olabilir. McNay, her gün fazladan yalnızca birkaç kalori yakıyor olsanız bile, kuramsal olarak, bunun 50- 60 yılda kayda değer bir fark yaratabileceğine inanıyor ve “Bir şeyleri enine boyuna düşünmek yine de yararlı olabilir” diyor.

Rita Urgan

Kaynak