Köpekbalıkları birçok resif bölgesinde neredeyse yok oldu

Öne Çıkanlar Yaşam Bilimleri

58 ülkeden 371 resifin incelendiği kapsamlı bir küresel araştırma, köpekbalıklarının, ankete katılan resiflerin yaklaşık beşinde artık nadiren görüldüğüne, bu bölgelerde 'işlevsel olarak yok olduklarına' işaret ediyor.

Nature'da yayınlanan çalışmada araştırmacılar, köpekbalıklarının bu resiflerdeki varlığı tamamen sona ermiş olmasa da, ekosistemdeki olağan rollerini oynamadıklarını ifade ediyor.


6 ülkenin (Dominik Cumhuriyeti, Fransız Batı Hint Adaları, Kenya, Vietnam, Hollanda Antilleri ve Katar) 69 resifinde neredeyse hiç köpekbalığı tespit edilmedi. Araştırmacılar, bu ülkelerdeki 800 saati aşan gözlemlerde sadece 3 köpekbalığıyla karşılaşıldığını belirtiliyor ve bu durumun nedeninin bölgelerde artan insan nüfusu, tahrip edici balıkçılık ve yetkililerce gerekli tedbirler alınmaması olduğunu ifade ediyor.

https://www.jcu.edu.au/news/releases/2020/july/sharks-almost-gone-from-many-reefs

Genç yunuslar arkadaşlarını iyi seçiyor

Doğal ortamlarında yaşayan yunuslarla yapılan yeni bir çalışma, genç yunusların daha sonra onlara avantaj sağlayacak sosyal bağlantılar kurmaya önemli zaman ayırdığını ortaya koyuyor.

Behavioral Ecology'de yayınlanan çalışmalarında araştırmacılar, 10 yaşın altındaki yunusların ileride ihtiyaç duyacakları becerileri geliştirmelerine yardımcı olabilecek akranları ve aktivitelerle zaman geçirmeyi tercih ettiklerini belirtiyor.

Batı Avustralya'daki Köpekbalığı Koyu'nda 1700'den fazla yunusun 1980'lerden beri elde edilmiş kayıtlarının analiz edildiği çalışmada, sütten kesilme döneminden 10 yaşına kadar yunusların verilerine odaklanılarak, kimlerle zaman geçirdikleri ve etraflarında bir yetişkin olmadığında neler yaptıkları incelendi.

Yunuslar 3-4 yaşına geldiklerinde annelerinden ayrılır ve sürekli değişen yunus gruplarıyla birlikte yaşarlar. Söz konusu çalışma, her on dakikada bir gruptan başkasına geçmelerine rağmen genç yunusların yakın arkadaşlarıyla daha fazla zaman geçirme eğiliminde olduklarına işaret ediyor.

Araştırmacılar, bu arkadaşlıkların sadece aynı alanı paylaşma ve birbirleriyle daha sık karşılaşmadan kaynaklanmadığını, belli tercihleri yansıttığı belirtiyor.

Erkekler diğer erkeklerle, dişiler diğer dişilerle zaman geçirmeyi tercih ediyor. Ancak araştırmacılar, erkeklerin ve kadınların farklı şekillerde etkileşim kurma eğiliminde olduklarını gözlemlediler. Erkekler, birlikte dinlenmek ya da yüzgeçleri ovmak, birbirine yakın yüzmek ve birbirlerinin hareketlerini yansıtmak gibi arkadaşlık belirtisi fiziksel aktivitelerde daha fazla zaman harcarken, dişiler daha az sosyalleşiyor ve avlanmada erkeklere oranla iki katı zaman harcıyor.

Bu farklılıklar genç yunusların sosyal yaşamlarının, önlerindeki yetişkinlik döneminin talepleriyle şekilleniyor olabileceğini gösteriyor. Erkek yunuslar grup halinde hareket ederek dişileri çiftleşmeye zorladıklarından, yanlarında başka erkeklerin bulunması üreme şanslarını artırır. Yetişkin olduklarında güçlü ittifaklar kurmalarını sağlayacak sosyal ilişkileri gençken geliştirmemiş erkek yunusların eş bulma şansı da azalıyor. Öte yandan, yetişkin bir dişi yunusun en az üç yaşına kadar sütten kesilmeyen yavrularına bakması için daha fazla kaloriye ihtiyacı vardır ve bu nedenle genç dişiler, annelikte ihtiyaç duyacakları becerileri geliştirmek için daha fazla zaman harcıyor olabilirler.

https://today.duke.edu/2020/07/young-dolphins-pick-their-friends-wisely

Köpekler yön bulmada Dünya’nın manyetik alanını mı kullanıyor?

Köpekler koku alma beceriyle ünlüdür ancak yeni bir çalışma, başka bir duyusal yeteneğe; manyetik bir pusulaya sahip olabileceklerini düşündürüyor. Araştırmacılar köpeklerin bu becerisinin, Dünya'nın manyetik alanını kullanarak bilmedikleri bir arazide kestirme rotaları bulmaya imkan veriyor olabileceğini belirtiyor.

Çalışmada kamera ve GPS cihazlarıyla izlenen köpekler daha önce hiç bulunmadıkları ormanlık alanlarda gezilerine götürüldü. Ortalama 400 metre mesafeden bir hayvanın kokusunu alarak kovalamaya başlayan köpekler, sahiplerine geri dönüşleri sırasında iki tür davranış gösterdi. Birinde, köpekler muhtemelen aynı kokuyu takip ederek aynı rotasını geri döndü. Diğerinde ise, köpekler tamamen yeni bir rota izleyerek geri döndü. Köpekleri geri dönerken sahiplerini göremeyecek konumda olmaları ve rüzgarın yönü nedeniyle sahiplerinin kokusunu almalarının mümkün olmamasından hareketle araştırmacılar, köpeklerin kuzey-güney ekseni boyunca koşarak önceki konumlarını hatırlayabileceğini ve varış noktasına giden en kısa yolu bulmak Dünya'nın manyetik alanını kullanıyor olabileceğini ifade ediyor.

https://www.sciencemag.org/news/2020/07/dogs-may-use-earth-s-magnetic-field-take-shortcuts