İstanbul depremi tsunami yaratır mı?

Öne Çıkanlar Yerküre
İstanbul depremi tsunami yaratır mı?

İstanbul’da beklenen deprem 1509 büyük depremine benzeyecek, o dönemde dalgaların surları aştığına ilişkin kayıtlar var.

Marmara Denizi’nde beklenen depremin, büyüklük (ve dolayısıyla yıkıcılık) olarak 1509’dakine benzeyeceği tahmin ediliyor. Bu da 7.5-7.6 civarında bir büyüklüğe tekabül ediyor. 1509’daki depremde o sırada sahilde bulunan surları aşan dalgaların olduğu söyleniyor, dolayısıyla bu sefer de böyle dalgalarla karşılaşılabilir.

Sırf bu kadar bilgi bile İstanbul’da tsunami “risk”inin olduğunu gösteriyor. Risk ile ihtimal aynı şey değil, risk ihtimalle ihtimali hesaplanan olayın gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkan zararın çarpımına eşittir. İlginç olan şey, şu ana kadar İstanbul’da beklenen depremin büyüklüğü hakkında çok sayıda senaryonun dile getirilmiş olması, fakat aynı zamanda bu depreme tekabül edecek atım senaryolarının çok çok az sayıda olması.


Bunlardan birkaçını arkadaşım Aochi Hideo yaptı. Aşağıda da belirttiğim gibi şu sıralar onunla yaptığımız hesapları kullanıyoruz tsunami kaynağı tanımlarken. Unutmayalım ki 1509 depreminde olan tsunami İstanbul’da çok can aldı ama depremin kendisi çok daha fazla insan öldürdüğü için tsunami kaynaklı ölümlere tarihi kayıtlarda daha az yer verilmiş.

Marmara’da tsunami üç şekilde olabilir

1- Deprem sırasındaki fay hareketi nedeniyle deniz tabanının aniden alçalması (veya yükselmesiyle)

2- Deprem sırasındaki sarsıntıda (veya depremden bağımsız şekilde) oluşabilecek bir sualtı heyelanıyla

3- Yukarıdaki iki olayın aynı anda veya hemen birbiri ardına gerçekleşmesiyle (1509’da muhtemelen bu oldu)

Deniz tabanı düşey hareket etmeli

Tsunaminin deprem tarafından oluşabilmesi için deniz tabanının düşey olarak hareket etmesi gerek. Marmara’daki fay sistemi büyük ekseriyetle yatay hareket eden (doğrultu atımlı) faylardan oluştuğu için, tsunami kaynağı için en çok üzerinde durulan faktör sualtı heyelanları.

Fakat öte yandan ben ve Nazmi Postacıoğlu’nun Fransa’dan bir araştırmacı olan Aochi Hideo ile şu sıralar ortak yürüttüğümüz bir çalışma kapsamında yaptığımız hesaplara göre, eğer kırık, denizin doğu kısmında gerçekleşir ve Orta Havza ve Batı Sırtı’na sirayet etmezse kırığın yaratacağı düşey atımlar genellikle en fazla 80 cm civarında çökmelere tekabül ediyor; ve bunlar aşağı yukarı açık denizde buna yakın değerlerde tsunami dalgaları oluşturacaktır.

Bu dalgalar sahile ulaşınca büyüyecek olsalar da bu senaryolarla 1509’daki tarihi tsunami kayıtlarına benzer büyüklükteki dalgaların (sahilde 6-7 metre) oluşması pek mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla iki durum mümkün. Ya kırık modellerimizde bir problem var ve kırıklarda oluşacak düşey atımlar bizim hesapladıklarımızdan daha yüksek (bence bunun olasılığı az, zira Berlin GFZ’den Oliver Heidbach ve arkadaşlarının senaryosu da bizim hesapladıklarımızdan çok farklı değerler değil), ya da 1509’daki depremde İstanbul’a yakın yerlerde, Fayın kuzeyinde bazı sualtı heyelanları da tetiklenmiş.

Eğer kırık denizin batı kısmına yayılırsa batı kısımda ciddi bir düşey atım beklemiyor olmakla birlikte, depremin kendisi daha büyük olacağı için sarsıntının şiddetiyle heyelan oluşma olasılığı da artacaktır. Tsunaminin heyelan bileşeni çok ciddi dalga yüksekliğine tekabül edebilir, ama muhtemelen yatay ölçeği nisbeten küçük olacaktır.

Adalar ve tsunami

Her senaryoda ortak olan şey, en ciddi düşey atımların fay sisteminin Adalar’ın güneyinden geçen kısmında ve bunun hemen batısında gerçekleşeceğini gösteriyor.

Bu durumda en ciddi etki İstanbul’un (Boğaz’ın girişi de dahil) sahillerinde görülecektir, fakat heyelan da olursa onun nerede olacağını kestirmek imkansız olacağından dalgaların en çok nereyi etkileyeceğini söylememiz zor.

Şu ana kadar İstanbul için hazırlanan tsunami senaryolarında deprem kaynağı çok hipotetik alındı, bizim şu anda yaptığımız (ve henüz tamamlamadığımız) çalışma, realistik deprem kırığı senaryolarıyla tsunami modellerini ilk birleştiren çalışma. Adalar için özel bir risk konusunu araştırmadık bunun için detaylı modeller gerekiyor.

Tsunamileri engellemek pratik olarak olanaksız. Devasa duvarlar yapılırsa işe yarar ama bu bir çok nedenden dolayı olanaksız. Bazı Pasifik adaları ile ilgili yapılan deneysel çalışmalar ve model çalışmaları sahillere belli türden ağaç dikilmesinin işe yarayabileceğini gösteriyor. Bu konuda burada da deneyler yapabiliriz ama finansmana ihtiyaç var.

Dr. Sinan Özeren