Bazı uzmanlara göre aşılamada yaşanan aksaklıklara bağlı olarak ikinci dozun gecikmesi, virüsün zararlı varyantlara evrilmesine yol açabilir. COVID-19 vakalarındaki artışın hız kazandığı şu günlerde aşılamanın yavaş ilerlemesi ve daha tehlikeli varyantların ortaya çıkışı, bilim insanlarında kaygıya neden oluyor. Virüsün yayılmasını önlemenin bir yolu bazılarına göre ilk aşı dozundan sonra ikinci dozu geciktirerek eldeki aşılarla daha fazla sayıda insanı aşılamak. Şu anda Birleşik Krallık’ta bu strateji uygulanıyor. İngiliz yetkililer iki dozun arasındaki süreyi üç-dört haftaya hatta 3 aya kadar uzatmayı düşünüyor.
İkinci doz aşının geciktirilmesi bazı uzmanlarda kaygı uyandırıyor, zira kısmi bağışıklık kazanmış milyonlarca insanın ortalıklarda dolaşması zararlı mutasyonların oluşmasına zemin hazırlayabilir. “Tek bir dozun ne kadar koruma sağladığını bilmiyoruz” diye konuşan Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nden virolog Ramon Lorenzo-Redondo, “İkinci dozu geciktirmek kumar olur. Virüsle mücadeledeki tek silah aşı. Popülasyona kısmi bağışıklık kazandırarak viral evrimi bir anlamda teşvik etmiş oluyoruz” diyor.
Chicago Üniversitesi’nden biyolog Sarah Cobey ise iki doz arasındaki uzun süreden kaygı duymuyor. Cobey, “Ne kadar fazla sayıda insana aşı yapılırsa, virüsün değişim hızı da o kadar kontrol altına alınmış olur. Çünkü tek doz ile kazanılan kısmi bağışıklık enfeksiyonun yayılmasını önler. Daha az sayıda enfeksiyon ise insanlar arasında dolaşmakta olan koronavirüs varyant sayısında düşüşe yol açar. Sayısal olarak zayıflayan virüs, bağışık tepkisinden kaçabilecek noktaya gelecek kadar mutasyon biriktiremez” diyor. Ne var ki bu iki görüşün de doğruluğunu kanıtlayacak veriler henüz elde edilmiş değil.
