COVID-19 aşılarının üremeyi ve cinsel işlevleri bozduğu iddiası aylardır sosyal medya kanalları üzerinden virüs gibi yayılmakta. Ne var ki bugüne dek yapılan araştırmalar, aşılarla adet döngülerinde bozulma, cinsel işlev bozukluğu, hamilelikte sorunlar ve sperm kalitesi gibi konular arasında bir bağlantı olmadığını ortaya koydu. Oysa COVID-19’un bu sorunlara yol açma potansiyeli çok daha yüksek.
Sağlık yetkilileri klinik deneylerden ve aşılama sonrası tetkiklerden elde ettikleri verilere dayanarak aşı karşıtlarının bazı çekincelerini ortadan kaldırmaya çalışıyor. Scientific American dergisi, üreme ve cinsel sağlık uzmanlarıyla bu konuda bir bir söyleşi yaptı ve bu miti çürüten delilleri ortaya koydu.
Uzmanların görüşleri özetle şöyle:
● Aşılar ile hamilelik sırasında ortaya çıkan sorunlar arasında bir bağlantı yok. Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi CDC, Ağustos sonunda hamilelerin ve emziren kadınların aşı olmaları tavsiyesinde bulundu. Uzmanlar SARS-CoV-2 ile enfekte olan hamilelerin hastalığı ağır geçirme, hastalığa yakalanma ve hastalığın hızla ağırlaşması riskinin yüksek olduğuna dikkat çekiyor. Aşılar hamileliğin tüm evrelerinde güvenli.
● Aşıların üreme fonksiyonları üzerinde olumsuz etkisi yok. Tüp bebek uygulamaları sırasında da olumsuzluk yaratmıyor. Aralık 2020 tarihinde iki bilim insanı, aşıların vücutta oluşturduğu bir antikorun embriyo naklinin başarısını artıran başka bir antikora da saldırdığını iddia etmişti. Haziran 2021 tarihli başka bir geniş kapsamlı çalışma ise, aşıdan sonra vücudunda antikor oluşmuş kadınlara uygulanan embriyo nakillerinde yaşanan başarılı sonuçların, aşı olmamış deneklerdeki başarıyla aynı olduğunu kanıtladı. 171 nakil girişiminde bu antikorların en ufak bir olumsuz etki yaratmadığı görüldü.
● Aşıları takip eden günlerde yaşanan stres, adet döngülerindeki bozukluklardan sorumlu olabilir. Bazı kadınlar aylık adet döngülerinde aşılardan sonra gecikmeler yaşadıklarını söylüyor. Ancak uzmanlar aşının içeriğinde bunlara yol açabilecek bir unsur bulunmadığını ileri sürüyorlar. Büyük bir olasılıkla bu sorunların nedeni stres. Kaldı ki bu sorunu yaşayan kadınların pek çoğu gecikmelerin geçici olduğunu, kısa süre içinde eski rutine dönmüş olduklarını bildiriyor.
COVID-19 adet döngüsünü etkileyebilir
177 kişi üzerinde yürütülen bir çalışma SARS-CoV-2’nin adet döngüsünü etkilediğini gösteriyor. Deneklerin %28’si adetlerinde gecikme, kanamada azalma ve uzayan döngülerden yakınıyor. Ne var ki enfeksiyon hastalıkları da stres kaynağıdır. Şu noktayı da unutmamakta fayda var: COVID’in yarattığı olumsuzluklar, aşının yarattığını düşündüğümüz olumsuzluklardan %100 daha ağırdır.
Cinsel işlev bozukluğuna ve sperm kalitesinin bozulmasına aşılar değil, COVID yol açıyor. Aşının ereksiyon bozukluklarına veya sperm kalitesinde bozulmaya yol açıp açmadığını araştıran bilim insanları herhangi bir kanıta ulaşamadılar.
Uzmanlar, COVID-19’un ereksiyonu sağlayan kan akışını bozduğunu tespit ettiler. Organlara kan taşıyan damarlar COVID’den etkilendiği için diğer organlar gibi penis de bundan etkileniyor. Daha da şaşırtıcı olan keşif ise hastalığın üzerinden 9 ay geçmiş olmasına karşın SARS-CoV- 2’nin penis dokusunda barınıyor olması.
Ayrıca SARS-CoV-2 diğer organlar gibi testislere de yerleşiyor. COVID nedeniyle yaşamını yitiren 6 kişi üzerinde yapılan otopside sperm sayısında ciddi düşüklükler tespit edildi. Oysa aşıdan sonraki kontrollerde sperm sayısında en ufak bir azalma görülmedi.
Aşı karşıtlarının en önemi silahı olan bu iddia da böylece çürütülmüş oldu. Aşı ve COVID’in olumsuz etkilerine ilişkin son söz: COVID’in cinsel organlar üzerindeki olumsuz etkilerinden kaçınmak istiyorsanız aşı olun.
Reyhan Oksay