Karganın zekası 7 yaşındaki bir çocuğunkine denk!

Erdal Musoğlu

Kargalar ve kuzgunlar, zeka ve bellekleri ile uzun süredir insanların dikkatini çekiyor. O kadar ki, eski Yunan’ın meşhur öykücüsü Ezop, hikayelerinden birinde, dar ve derin bir kaptaki suyun üstünde yüzen bir yiyeceği almaya gagasının boyu yetmeyince, suya çakıl taşları atarak seviyesini yükselten ve yiyeceği afiyetle yiyen bir kargadan söz eder.

Bilim insanları geçtiğimiz yıllarda yaptıkları deneylerle bu öyküdeki olayın tamamen gerçek olduğunu kanıtladılar. Kargalar, hiçbir eğitim ve hazırlık gerekmeden kabın içine taşları atıp suyla yükselen yiyeceği kapıyorlardı!

Kargaların zekalarını ölçmek için ilk bilimsel deneyler, bir dala uzunca bir iple bir peynir parçası asarak başladı. Kargalar, örneğin minik arı kuşları gibi çok hızlı kanat çırparak havada sabit duramadıklarından, peyniri uçarak yiyemiyorlardı. Biraz düşündükten sonra (en fazla 30 saniye!) çözümü buluverdiler. İpin bağlı olduğu dala konan karga, gagası ile ipi yukarı çekiyor, sonra bir ayağı üzerinde dengede durarak, öbür ayağı ile çektiği ipin ucuna basıyordu. Gerisi, bu hareketi tekrarlayarak peyniri dalın üzerine alıp, yemeye kalmıştı.


Deneyi bir aşama daha ileri götüren bilim insanları, peynirin bağlı olduğu ipi, üst dallardaki bir makaradan geçirip alttaki bir dala bağladılar. Alt dala konan karga, yukarıdaki yöntemle, ama bu kez ipi yukarıdan aşağıya çekerek peyniri aşağıdan yukarıya aldı! Zaten, hayvanlar aleminde, zekanın en iyi göstergelerinden biri, aç bir hayvanın bir yiyeceğe ulaşabilmek için ona arkasını dönebilmesidir.

Kargaların alet kullanabilme ve gereğinde alet yapabilme becerileri de çok şaşırtıcıdır. Ağaçlardan böcekleri çıkartıp yemek için çeşitli boy ve şekildeki çubukları kullanmakla kalmaz bunları gereksinimlerine göre şekillendirirler. Hatta buldukları tellerden gagaları ve ayakları yardımı ile ucu kanca biçimli çubuklar yapar ve bir oyuğun içindeki yemi bununla çekerler. Bir kafesin içindeki muzları almak için benzer performanslar sergileyen şempanzelerden hiç de aşağı kalmazlar yani!

Kargalar bilmece çözmekte de pek rakip tanımazlar. Yeni Zelanda’da yapılan bir deneyde, karga türlerinin en zekisi olan Yeni Kaledonya kargaları, 8 etaplık  bir yiyeceğe ulaşma parkurunu 2.5 dakikada tamamlamışlardır. Parkur başındaki şeffaf bir kutuda bir yem ve onu almaya uzunluğu yetmeyen bir çubuk vardır, parkur sonundaki kutuda ise yeteri uzunlukta ama dikine yerleştirilmiş ve karganın alamayacağı uzaklıkta bir diğer çubuk. Aradaki diğer kutularda ise, ilk kutudaki kısa çubukla alınabilecek mesafede çakıl taşları bulunur. Bizim şampiyon karga önce ilk kutudan kısa çubuğu alır, onunla diğer kutulardaki taşları toplayıp, son kutuya atıp, uzun çubuğun dengesini bozarak düşürür ve onunla ilk kutudaki yemi alarak afiyetle yer! Bazen, bu testi kaç insan geçebilir diye düşündüğüm oluyor doğrusu...

Bitmedi, karga ve kuzgunlar yüz tanıma ve hatırlamada da çok iyilerdir. ABD Seattle’daki araştırıcılar 7 kargayı işaretledikten sonra kendi yüzlerine çeşitli maskeler takarak kargalara karşı sevecen ya da saldırgan hareketlerde bulundular. Saldırgan hareketler yapanlar ne zaman aynı maskeleri taksalar, yalnız işaretli kargalar değil, yardıma çağırdıkları, onları önceden hiç görmemiş başka kargalar da onlara saldırıyorlardı! Aradan zaman geçtiğinde bile kinlerinde pek azalma olmuyordu bizimkilerin....

Kargaların zekalarını açıklayabilmek için genelde beyinlerinin vücutlarına oranla büyük olmalarından söz edilir. Öte yandan, Vanderbilt üniversitesi tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan ve ilk kez yapılan bir araştırma, kuşlarda ve özellikle papağan ve kargalarda, beynin ön bölgesinde önemli bir nöron (sinir hücresi) yoğunlaşması olduğunu belirliyor. O kadar ki, bir kuşun fındık büyüklüğündeki beyninin pallium adı verilen ön bölümündeki toplam nöron sayısı, beyni bir limon büyüklüğünde olan makak maymununkinden fazla! Evrim, kuşların uçabilmeleri için olabildiğince hafif olmalarını sağlarken beyinlerini de küçük ama güçlü ve çok marifetli kılmış.

Bu durumda, ülkemizde, medyada bol bol boy gösteren ve saçma sapan sözleri ile aklımıza sürekli hakaret edenlere de artık “Kuş Beyinli!” diyemeyeceğiz demektir!

Erdal Musoğlu / [email protected]


Erdal Musoğlu