“Ülkemizde 1,5 milyon skolyoz hastası var”

Öne Çıkanlar Sağlık
“Ülkemizde 1,5 milyon skolyoz hastası var”

Skolyozun kelime anlamı; omurganın ön arka planda yana doğru eğrilmesidir. En sık görülen türü, nedeni bilinmeyen adolesan idiyopatik skolyozdur.

Düşük dereceli skolyozları dışarından anlamak zor olduğu için skolyozu olan çoğu çocuk veya kişi hastalığının farkında değildir. Özellikle çok düşük dereceli skolyozu olan çocukların 10 yaşından itibaren bel, sırt ve karın kaslarını güçlendirici düzenli spor yapmaları omurga sağlığı açısından önemlidir. Omurga sağlığı ve skolyoz için en ideal sporlardan biri de yüzmedir, ancak yüzme yapıldığında skolyoz düzelecelektir diye bir yanlış algıya kapılmamak gerekir. Skolyoz tedavisinde spor sadece destek amaçlı olup asıl önemli olan, bir uzman kontrolünde kontrolleri düzgün bir şekilde yaptırıp uygun tedavi yöntemine hastalığın derecesine göre karar vermektir.

Skolyoz neden, nasıl oluşur?


İdiyopatik skolyoza - adından da anlaşılacağı gibineyin sebep olduğu bilinmemektedir. Ancak doğumsal veya edinsel gibi birçok farklı skolyoz türlerinde hastalığa neden olan birçok farklı patoloji bulunmaktadır.

Skolyoz ne sıklıkta görülür?

Skolyoz ülkemizde fazla bilinmeyen bir hastalıktır. Türkiye’de yaklaşık 1,5 milyon skolyoz hastası olduğunu düşünürsek 70 milyonluk ülkemizde ne kadar sık görüldüğünü de anlama şansımız olur. Skolyozun çok farklı tipleri olup en sık görülen tipi idiopatik (sebebi bilinmeyen) skolyoz dediğimiz ve özellikle genç - ergen kız çocuklarında görülen skolyozdur. Yaklaşık erkek-kız oranı1/ 10’dur. Yani 10 kız çocukta gördüğümüz idiopatik skolyoz sadece 1 erkek çocukta ortaya çıkar. Bunun sebebi maalesef bilinmemektedir.

Genellikle büyüme çağındaki kızlarda ortaya çıkar. Ani boy uzamasına bağlı olarak 10 – 14 yaş arası kız çocukları idiopatik skolyoz açısından en fazla risk altındaki gruptur.

Ergenlik çağındaki genç kızların göğüslerinin büyümesi skolyozu etkiler mi?

Aslında bu nedene bağlı olarak pozisyonel kifoz dediğimiz kamburluk gelişir. O skolyozdan biraz farklıdır, ama ikisi birarada da görülebilir. Kifozu idiyopatik skolyozdan farklı olarak sadece kızlarda değil büyüme çağındaki erkeklerde de görürüz.

Yaz aylarında skolyozu tespit etmek daha kolay!

Özellikle yaz aylarında askılı tişört giyen kız çocuklarında bir omuzun diğerine göre daha aşağıda olması en önemli skolyoz göstergelerinden biridir. Bu gerçekten cerrahi yapmadan önce bizler için de en önemli kriterlerden biridir. O nedenle bütün annelerden ricam, özellikle 10 yaşından sonra boyları uzamaya başlayan kız çocuklarını evde veya deniz kenarında dikkatlice izlemeleri ve çocuklarının sırtlarında gördükleri bir eğrilikte bir omurga cerrahına başvurmalarıdır. Çünkü erken dönemde yakalanabilirse skolyozun cerrahi yapmadan tedavi edilebilme şansı çok daha yüksektir.

Cerrahide yenilikler nelerdir?

Bugün skolyoz cerrahisinde dünyada yapılıp, ülkemizde yapılmayan herhangi bir cerrahi uygulama veya teknik yoktur. Skolyoz cerrahisi, aslında tüm dünyada omurga cerrahlarının en çok üzerinde tartıştığı cerrahilerin başında gelir, çünkü hedef mümkün olan en az sayıda omuru sabitleyerek cerrahiyi yapabilmektir. Bununla ilgili birçok farklı sınıflandırma sistemleri kullanılmaktadır ve 1 hareketli omur bırakmak adına her gün arayışlar devam etmektedir.

Ameliyat için en ideal yaş nedir?

Ameliyat için ideal yaştan çok hastalığın ağırlığı önemlidir, bu nedenle skolyoz hastalarının özellikle büyüme çağında takipleri hastalığın şiddetine göre 3-6 ayda bir düzgün bir şekilde yapılmalı ve cerrahiye eğriliğe ve hastalığın şiddetine göre karar verilmelidir.

Skolyoz tedavi edilmezse nelere yol açar? Çocuklarda büyümeyi engeller mi?

Düşük dereceli skolyozlarda kozmetik sorunlar ve ağrı dışında bir problemle karşılaşabilme ihtimalimiz düşüktür. Yüksek dereceli skolyozlarda kozmetik sorunlar ve ağrıya ek olarak, yaşam kalitesini olumsuz etkileyen akciğer veya diğer organ problemleriyle karşılaşabiliriz. Bu nedenle skolyozlu hastaların hayatlarının belirli dönemlerinde mutlaka bir omurga cerrahının kontrolünde olmalarında fayda vardır.

Prof. Dr. Deniz Konya
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Bu yazı HBT'nin 68. sayısında yayınlanmıştır.