Uzay yolu teknolojisi hiç de uzak değil

Haberler Öne Çıkanlar
Uzay yolu teknolojisi hiç de uzak değil

Uzay Yolu” adlı televizyon dizisinde yıldız gemisi Atılgan’ın cesur ve inatçı lideri Kaptan James Kirk karakterini oynayan William Shatner, bilimkurgu teknolojileri konusunda son derece bilgili. 85 yaşındaki aktör, dizideki teknolojilerin sanıldığı kadar uzak olmadığını ileri sürüyor.

1966 yılında başlayan dizi sayesinde seyirciler uzay gemileri, galaksiler arası uzay seyahati ve birçok ileri teknoloji, çağ ötesi cihazla ilk defa karşılaşmıştı. Şimdi, dizinin başlamasından neredeyse 50 yıl sonra, otomatik kapı veya cep telefonu gibi ‘Uzay Yolu’ teknolojilerinden bazıları artık gerçek hayatta da mevcut. Her ne kadar insanlar ‘transporter’ cihazı ile iki nokta arasında ışınlanamıyorsa da Shatner’a göre dizide görülen en olağanüstü teknolojilere bile ulaşmak o kadar da zor değil.

Kurgudan gerçeğe


Uzay Yolu’ndan esinlenmiş günümüz teknolojilerine birçok örnek verilebilir. Kaptan Kirk'ün mürettebatla iletişim kurmak için kullandığı cihaz, günümüzdeki cep telefonlarının basit bir örneğidir. Atılgan’ın iletişim subayı Nyota Uhura’nın kullandığı çağ ötesi görünen kulaklık, aslında günümüz Bluetooth erişimli kulaklıklarının bir benzeridir. Atılgan’ın otomatik açılıp kapanan kapıları o dönemlerde devrim gibi algılanıyor olsa da, şimdi o kadar yaygındır ki çoğu insan teknolojinin kat ettiği yolu fark etmez bile. Shatner, yıldız gemisi komuta merkezinin ve köprüsünün gerçek araştırmacılar tarafından da incelendiğine de dikkat çekiyor.

"Deniz Kuvvetleri gelip köprünün ergonomisini inceledi ve anlaşılan sonra da gördüklerini kopyaladı" diye konuşan Shatner, "Yakın zamanda bir gemi kaptanı, gemisindeki köprünün dizidekine göre tasarlandığını söylemişti" diyor.

Kavramsal olarak bakıldığı zaman bir insanın bir odadan başka bir odaya ışınlanması imkânsız görünebilir, ancak atomik ölçüde bakıldığında araştırmacılar, kuantum ışınlanma dünyasında önemli aşamalar kaydetti. Shatner, "Her ne kadar bilimkurgunun birçok kavramına Newtoncu bakış açısıyla baktığımız zaman saçma görünse de, kuantum fiziğinin yeni dili sayesinde her şey mümkün," diyor.

Şimdi ne olacak?

"Peki, bu ne anlama geliyor?" sorusunun yanıtını arayan Shatner, "Bir insanın bütün moleküllerini ışınlamak mümkün mü? Anlaşılan değil. Peki, o insanın bir kopyasını ışınlayabilir miyiz? İşte bu mümkün, ancak bunu başarmak için gereken enerji ve alan çok büyük. Görüyorsunuz ya, bilimkurgunun mümkün kıldığı hayal dünyasına dalmak öyle güzel ki. Zamanda yolculuk bilimsel olarak gizemini hâlâ koruyor ancak, zaman ve uzayın bükülebildiği solucan deliklerinin iki nokta arasında bir kısa yol oluşturmasıyla seyahat edebilen bilimkurgu hikâyelerindeki karakterler sayesinde insanlar bu konulara da oldukça aşina. Ancak solucan deliklerinin varlığı henüz kanıtlanmış değil” diyor.

Ayrıca, ışık hızından daha hızlı bir yolculuk teorisi her ne kadar hem “Uzay Yolu” hem de “Yıldız Savaşları” filmleriyle son derece ünlenmiş olsa da Albert Einstein’ın özel izafiyet teorisine göre hiçbir şey bir boşlukta saniyede 299.792 kilometre olan ışık hızından daha hızlı hareket edemez.

Yine de, bu kavramlar üzerine kafa yormanın son derece zevkli olduğunu düşünen Shatner’a göre bilimkurgu, insanların hayal gücünü canlandırmaya hizmet etmeyi sürdürmelidir. Teknolojinin gelişimine günümüz Hollywood’u açısından bakan Shatner, geleceğin heyecan verici olacağını düşünüyor.

Çeviren: Sevda Deniz Karali 
Kaynak: http://www.livescience.com/54536-william-shatner-says-star-trek-tech-possible.html