Ne mi yazacağım, küçük bir çıtlatma size!

Cem Say
Ne mi yazacağım, küçük bir çıtlatma size!

19 Aralık 2015 günü Odatv'de şu yazım yayınlandı:

http://odatv.com/yaptigin-her-sey-icin-sagol-orhan-1912151200.html

Eh, CBT’nin 1500. zafer sayısının kapağında Aziz Sancar'ın kraldan Nobel alırkenki resmini görünce bunları yazmamak olmazdı. Sonra ne mi oldu? "Nazar"ın varlığı ispatlandı!


O hafta içinde CBT'nin kapanacağı duyuruldu ve benim yazım çıktıktan altı gün sonra kırılamaz bir rekor olan 1501. sayıyla birlikte yayın son buldu. "Maşallah dediği üç gün yaşamıyor!" derler ya, ben de o insanlardan mıydım ne?

Dergimize yine kavuşacağımız için, sonra da katkı verebileceğim için büyük sevinç duydum. Ayrı kaldığımız aylarda derginin eksikliği hem ülke çapında başlatılan "imzacı akademisyen" cadı avı, hem de "Akademik Teşvik Ödeneği" denen ve “araştırma”nın Bilim Akademisi üyeleri dahil hiç bir tanıdığımın "araştırma" kategorisinde teşvik puanı almayı başaramayacağı bir şekilde tanımlandığı enteresan sistemin uygulamaya geçmesi sırasında çok hissedildi.

Neyse ki tekrar bir aradayız. Merhaba!

Bundan böyle bu köşede buluşacağız. Neler mi konuşacağız?

Yıllar önce CBT'de "Uzaydan Haberler" diye bir sayfa yapıyordum, arada bir o konulardan bahsederiz. Bu yıl insanlık Mars ve Jüpiter’e iki yeni sonda ulaştıracak. Bakalım neler çıkacak? Uzayda bir yıl geçiren ilk ABD’li astronot Scott Kelly bu yakınlarda Dünya’ya dönecek, NASA reklama gaz verecek, acaba yirmi yılı aşkın bir süre önce halen geçerli olan 437 küsur günlük rekoru kıran Rus kozmonot Valeri Polyakov’dan söz eden olacak mı? Bu konularda haberleri izlerken kuşkucu olmakta yarar var, çünkü Ocak ayında Kelly’nin “uzayda ilk çiçeği yetiştirdiği” duyurulduğunda 34 yıl önce uzayda farekulağı teresi yetiştirip sonuçları bilimsel dergide yayınlayan Sovyetlere biraz ayıp olmuştu.

Mesleğim bilgisayar mühendisliği, o konulardan da söz ederiz mutlaka. Mesela bir gün size kendisi hapisteyken adli emanette (yani devletin elinde) tutulmakta olan bilgisayarı açılıp içine “suç CD’si” sokulan, o işlem sırasında bırakılan iz aleyhine delil kabul edilip hapsedilen, bu sahtecilik ortaya çıktıktan sonra da hâlâ salıverilmeyen Yüzbaşı Murat Eren’i anlatırım. Böyle çok hikâyem var.

Uzmanlığım kuramsal bilgisayar bilimi, eh, size bir milyon dolar ödüllü “P=NP?” problemini anlatmazsam olmaz. (Eğer problemi çözüp ödülü alırsanız küçük bir komisyon rica ederim.) Kuantum bilgisayarları nedir, neler yapabilir, neler yapamazlar, bir ara anlatırım. Bir zaman makinesiyle kendi geçmişine az önce hesapladığı bir sayıyı gönderip işe o bilgiyle başlayan bilgisayarlar ve takıldığı bilgisayarın hesaplama gücünü arttıran yazıcılarla ilgili öyküler paylaşabiliriz, üstelik bilim kurgu değil, bilim.

Doktoram yapay zekâ üzerine ama son yıllarda bilgisayarların başardıklarına şaşıp kalıyorum. Satrançta dünya şampiyonunu yenmelerini bekliyordum ve yendiler, ama Go oyunundaki başarı büyük sürpriz oldu. Bir yazıda detaylı ele alırız.

Gençlik yıllarımın sevdası bilimkurgudan söz etmemek de olmaz, ama bilim son zamanlarda bilimkurguyu yaya bırakmaya başladı. 24. yüzyılda geçen Uzay Yolu: Yeni Nesil dizisinin 1989’da yayınlanan bir bölümünde Kaptan Picard’ın Fermat’nın Son Teoremi’nin hâlâ kanıtlanamadığını söylemesinden beş yıl sonra, 1994’te teoremin kanıtlanması gibi!

Umarım her yazıda canınızı sıkmayacak bir şeyler bulurum. Tekrar hoş geldiniz.

Şimdiden bir sonraki yazının konusunu da çıtlatayım: Yapay Zekâ öncüsü Marvin Minsky Ocak ayında öldü. Ama fikirleri yaşıyor!

Cem Say

Cem Say

1987'den beri Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde çalışıyor. Çalışmaları Yapay Zeka ve Kuramsal Bilgisayar Bilimi üzerine. Sahte dijital deliller üzerine incelemeleri var. Bilimkurgu, uzay yolculuğu, seçim hileleri ve başka bir çok konuya da meraklı.