Yapay zekâ mühendisliği nedir, üniversite tercihi nasıl yapılır?

Cem Say Y
Yapay zekâ mühendisliği nedir, üniversite tercihi nasıl yapılır?

Üniversite tercihi nasıl yapılır? Birinci kural çok basit: “İstemediğin bir seçeneği tercih listesine yazma!” Ne yazık ki çok sayıda genç hâlâ aslında istemedikleri, ama başka bir takım faktörlere dayanarak girmelerinin daha mantıklı olacağına inandırıldıkları tercihlere yöneliyorlar.

İnanın bana, bu iyi bir fikir değil! Özellikle ailelere bu konuda kendilerini olabildiğince tutmalarını öneriyorum: Bu önemli karar öncesinde adayın farklı seçeneklerin avantaj ve dezavantajları konusunda bilgilenmesini sağlamak elbette ailenin de görevi, ama çocuğunuzun yapmak istemediği bir işle baş başa kalma eziyetini çekmesinin ne kadar kötü olacağını düşünerek (kuşkusuz parasal imkanların sınırlarını da açıkça ortaya koyduktan sonra) kararı ona bırakmaya kendinizi zorlayın lütfen.

Tercih listesi yapmak


Peki yukarıda anlattığım şekilde ortaya çıkan tercih listemizi nasıl sıralayacağız? Tabii ki daha çok istediğimiz programı daha yukarıya yazacağız, ama birçok üniversite aynı isimle programlar açıyor, onlar arasında nasıl tercih yapacağız?

Burada sağlıklı bilgilenme önemli. Üniversitelerin tanıtım ofisleri var. İnternet siteleri üzerinden bilgi sağladıkları gibi, her bölüm için isteyen her adayın katılabileceği tanıtım toplantıları düzenliyorlar. İmkanı olanların bu toplantılara katılması iyi fikir. (Rastgele bir gün üniversiteye gelip bireysel olarak bölümleri incelemek ise o kadar iyi fikir değil, sonuçta orada çalışanların başka işleri de var, o gün müsait olmayabilirler.)

Aynı isimdeki programları birbirleriyle karşılaştırmanın bir diğer yolu da geçmiş yıllardaki adaylardan gördükleri talebe göre sıralanmalarını incelemek. ÖSYM kılavuzu (“YZ Mühendisliği” gibi bu yıl kurulanlar hariç) her programın geçen yıl aldığı en düşük puanlı öğrencinin o yılın sıralamasında kaçıncı olduğu bilgisini de içeriyor. Sonuçta sizin bu yıl çözmeye çalıştığınız problemle geçen yıl karşı karşıya kalan insanların yaptıkları tercih de onların süzdüğü bilgiyi yansıtıyor. Eğer iki farklı üniversitede aynı isimli ve aynı sayıda öğrenci alan iki programdan birine Türkiye 623’üncüsü girememiş, diğerine ise Türkiye 63.000’incisi girebilmiş ise bunu dikkate almalısınız.

Yapay zekâ mühendisliği

Gelelim “yapay zekâ mühendisliği”ne. Malum, yapay zekâ 1950’lerde başlayan bir mühendislik projesi. İnşaat mühendisliği, makina mühendisliği vb. daha eski mühendislik dallarına “bilgisayar mühendisliği” diye yeni bir kardeşin gelmesi dünyada elli küsur, bizde de kırk küsur yıl önce yaşanan, bilim tarihi açısından bakarsanız görece “yeni” bir gelişme.

“Bilgisayar mühendisliği” sadece bir cins makinenin imalatı ve uygulamalarıyla sınırlı kalmayan, doğanın işleyişine bir “bilgi işlem süreci” olarak yaklaşarak fizikten ekonomiye neredeyse tüm diğer bilimlere yeni bir bakış açısı kazandıran teorik çekirdeğiyle temel bir bilim dalı bana sorarsanız. Başka birçok projenin yanı sıra yapay zekâ ile de uğraşıyor bilgisayar mühendisleri. Bu konuya ilgi duyanların adresi de Bilgisayar Mühendisliği bölümleri olarak görünüyor.

Nitekim Hacettepe Üniversitesi’ndeki Yapay Zekâ Mühendisliği programı da bunu yansıtıyor. Programın (çok iyi hazırlanmış olan) “Sıkça Sorulan Sorular” kitapçığında “Yapay zekâ mühendisliği programımız özünde yapay zekâ odaklı bir bilgisayar mühendisliği programı olacak. Mezunlarımızın diplomalarında “Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Yapay Zekâ Mühendisliği Lisans programından mezun olmuştur.” ibaresi yer alacak.” yazıyor. Yani kimi basın organlarında denildiği gibi bir “YZ Mühendisliği Bölümü” kurulmuyor, Hacettepe Bilgisayar Mühendisliği bölümü altında yeni bir program kuruluyor. Mezunları yine bilgisayar mühendisleri olacaklar.

Peki bu mezunların mesela tüm seçmeli derslerini yapay zekâya yakın konulardan seçmiş “normal” bir bilgisayar mühendisinden ne farkları olacak? Bence çok bir farkı olmayacak. Belki Hacettepe’nin bu programla öğrencilerine her yıl çok sayıda farklı YZ dersi açma sözü vererek diğer BM bölümlerinden farklılaştığını söyleyebiliriz.

Sözün kısası, bence yeni kurulan YZ Mühendisliği programlarını kafanızdaki sıralamada aynı üniversitedeki Bilgisayar Mühendisliği programlarıyla aynı yere koymak, Bilgisayar Mühendisliği programlarını da kendi aralarında (eğer tercih için kişisel başka bir nedeniniz yoksa) geçen yıl girebilen en düşük puanlı öğrencinin sırasına göre dizmek mantıklı olacaktır. (Dikkat: Bazı üniversitelerde esasen aynı programa girmek için burslu, ücretli, yarım burslu vs. farklı opsiyonlar var ve bunlar ÖSYM kılavuzunda farklı satırlarda gösteriliyor. Sonuçta bu farklı yollardan gelen öğrencilerin tümü aynı sınıfa giriyorsa bence o üniversitenin sırası olarak – doğal olarak en geriden gelen – ücretli opsiyonun son öğrencisinin sırası alınmalı. Bu formüle göre Bilgisayar Mühendisliği bölümleri arasında tamamen ücretsiz olan Boğaziçi Üniversitesi’ninki birinci mesela.)

Bu vesileyle Hacettepe ve TOBB üniversitelerindeki meslektaşlarıma ve tüm öğrenci adaylarına başarılar diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Cem Say / [email protected]

*Bu yazı HBT'nin 171. sayısında yayınlanmıştır.

Cem Say

1987'den beri Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nde çalışıyor. Çalışmaları Yapay Zeka ve Kuramsal Bilgisayar Bilimi üzerine. Sahte dijital deliller üzerine incelemeleri var. Bilimkurgu, uzay yolculuğu, seçim hileleri ve başka bir çok konuya da meraklı.